22 Ekim 2014 Çarşamba

Kazı koz anlarsan Koskoca Ebu Hanife’yi nasıl anlarsın?!



Mustafa es-Sibâ’î’nin es-Sünnetü ve mekânetühâ fi’t-teşrîi’l-İslâmî[1] kitabında Ebu Hanife etrafında koparılan olumsuz propagandalara dair bir başlık altında derli toplu bilgi var (s. 402 vd.) . Bunlar içinde Garibce’lik örnekler de var. Biz okurken sizlerle de paylaşmayı uygun bulduk.
Ebu Hanife’yi anlayamayan kafalardan ilginç örnekler:
Bunları tek bir tiplemede toplamak mümkün değildir. Ama içlerinden bir zümre vardır ki bunlar sözde hadisle iştigal edip de yazdıklarının ya da rivayet ettiklerinin ne anlama geldiğini bilmeyen türden kimseler olmuştur. Bunlar içinde gerçekten gülünç duruma düşenler vardır (s. 406).
Bunlardan biri hacetini giderip taş ile taharetlendikten sonra abdest almadan bir rekat (vitir) namazı kılarmış. Niye dedikleri zaman da  çünkü dermiş. Hz. Peygamber şöyle buyurdu:
«مَنْ اسْتَجْمَرَ فَلْيُوتِرْ»
Kıt anlayışı ile bunu  “taharetlenen vitirlesin yani tek bir rekat namaz kılsın” şeklinde anlarmış. Oysa hadis, taş ile taharetlenen kişinin bu işi tek sayıda taşlarla (bir, üç, beş gibi) yapmasını amirdi.
Bir tanesi  tam kırk yıl Cuma namazından önce tıraş olmamıştı. Çünkü diyordu hadis var:
Hadis de şu:
نهي رسول الله -  صَلَّى  اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ - عن الحِلَقِ قبل الصلاة يوم الجمعة
“Halik” kelimesini “halk” diye okurmuş ve kendince gereği ile amel edermiş. Oysa hadis, Cuma günü namazdan önce mescidde izdiham olmaması için halka oluşturulmamasını amir olmaktadır.
Bir diğeri başkasından gebe kalmış bir kadınla cinsel ilişki ile ilgili olan
«نَهَى أَنْ يَسْقِيَ الرَّجُلُ مَاءَهُ زَرْعَ غَيْرِهِ»
“Kişi, kendi suyu ile başkasının ekinini sulamasın!” hadisindeki kinayeyi anlayamamış ve kendi suyu ile komşularının bostanlarını sulamanın caiz olmayacağı hükmünü çıkarırmış.
Bir diğerine “Kuyuya bir tavuk düştüğü zaman ne lazım gelir?” diye sorulduğunda “Ağzını iyice kapasaydın da içine bir şey düşmeseydi ya!” demiş.
Bir başkasına  miras meselesi sorulmuş. Verdiği fetvada cevap olarak “Allah’ın belirlemiş olduğu paylar doğrultusunda taksim olunur” diye yazmış.
Bu kafa şimdi gel de doğru anlayışın, rey ve dirayetin  zirve ismi olan Ebu Hanife’yi anlasın.
Ebu Hanife rahmetullahi aleyh’in etrafında kopartılan bunca gürültünün sebeplerinden biri işte bu anlayış imiş.
Aynı kafa, bugün de benzer şekilde çalışmaya devam ediyor.
Bu vesile ile merhumu bir kez daha rahmetle anıyoruz.
Dua ile!
22.10.2014
GARİBCE




[1] الكتاب: السنة ومكانتها في التشريع الإسلامي
المؤلف: مصطفى بن حسني السباعي (المتوفى: 1384هـ)
الناشر: المكتب الإسلامي: دمشق - سوريا، بيروت - لبنان
الطبعة: الثالثة، 1402 هـ - 1982 م (بيروت)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder