Şikâyetin, ağlayıp sızlanmanın bini bir para… Başörtüsünü kurtardık ama
tesettür elden gitti.
Ah bu kadınlar ah! Suyunu çıkardılar. Şimdi bir de defileler
düzenliyorlarmış. Kim bilir daha neler göreceğiz. Kıyamet koptu kopacak.
Garibce nazarımca bu tabii bir süreçti ve beklenilen bir şeydi.
Bunu yadırgayanlar önce aynada kendilerine bakmalılar.
Kadınlar sonunda kişilik sahibi olsalar da dişidirler. Geleneğe göre de
Âdem için yaratılmışlardır. Topraktan yaratılan Âdem’in aklı fikri toprakta
olduğu gibi, Âdem’den yaratılan kadının da aklı fikri Âdem’dedir. Yaratılışın
doğa yasası budur: Herkes aslına çeker. Karşı kutuplar birbirini cezbeder.
Müslümanlar çok güçlü bir asabiyet ruhu ile nice badireleri aştılar
(fetihler gerçekleştirdiler) ve sonunda da şöyle ya da böyle geldikleri
yerlerin imkânlarına kondular. Asıl sınanmaları bu imkânlarla yüzleşmelerinde
idi. Çünkü burada güç vardı, Mahir İz’in deyimi ile “Kırmızı mangır, beyaz
baldır” vardı. Ya da üç Ş: Şehvet, Şöhret ve Servet. Asıl büyük cihad buydu ve
biz erkekler kimimiz sınanarak kimimiz ise hatta sınanmadan bile bu sınavları
kaybettik.
Biz eskiden özümüze hâkimdik; çünkü yanımızda güzel, alımlı, bakımlı
fettan dilberler yoktu. Çulsuzduk, cebimiz yoktu. Anadolu’nun bağrından kopmuş,
Toros’lardan inmiş gelmiş garibanlardık, unvanlarımız, makamlarımız, titrlerimiz,
şöhretimiz yoktu.
Şimdi bunların hepsi var.
Cahiliye bir zihniyet olarak bizi de esir almışa benziyor. Çünkü bu
zihniyette “güç” en büyük belirleyici ve itibar sağlayıcı ölçüttü.
Ve biz şimdi güçlüydük.
Cebimiz para ile dolmuştu. İmdi gücümüzü göstermenin vakti gelmişti. Hz.
Peygamber’in ashabın zenginleşmesi karşısındaki duyduğu geleceğe yönelik endişeler
aynısıyla bizi de bürümüştü.
Gücümüzü bir anlamda zafer kazandığımız kesimlere karşı göstermemiz
gerekiyordu. Önce kendimizden başlayarak bakımlı olmamız, prezantabl (her ne
demekse) olmamız, karşı taraf üzerinde etkin bir imaj oluşturmamız gerekiyordu.
Giyim kuşamdan başladık. Yılanın eski derisinden soyulduğu gibi biz de
geleneksel o sade giyiniş tarzımızdan soyunduk ve artık hep markalı, fiyakalı,
albenili giyecekler giydik, modayı takip ettik…
Güç gösterisi olarak bunu sağlayacak arabalara, ciplere bindik. 65 beygir
gücü olan (benim kendi arabamdı) ve
ihtiyacımızı gören eski arabalarımızı son model lüks arabalarla değiştirdik.
Yıllarca huzur içinde yaşadığımız mahallemizi terk ettik; lüks evlere, villalara,
malikanelere taşındık.
Ehliyet ve liyakat yerine gücümüze sadakati esas aldık.
Kahir ekseriyet itibariyle böyle olan Müslüman erkekler şimdi kalkmış
kadınlara nizamat veriyorlar.
Kadınlar -siz onların her ne kadar eksik akıllı olduklarını kendi
aranızda söyleyip dursanız da- çok zeki varlıklardır ve anında intikal edebilme,
yeni durumlara ayak uydurabilme, değişme marifetine sahiptirler.
Kadınlar, erkeklerin dikkatini çekmeye çalışırlar ve bu doğal bir
durumdur.
Siz ey erkekler kadınlarda meziyet aradınız da onlar sahip olmadı mı?
Siz bakımlı, alımlı, şık, şuh, fettan kadınlar aradınız. Onlar da öyle
oldu.
Sizin gözünüzü güç bürümüştü. Onlar da sizinle yarışa girdiler çok mu?
Siz lüks arabalara bindiniz. Onlar sizden daha yüksek olmaya çalıştılar
ve Ciplere bindiler. Zorunuza mı gitti.
Siz makamı önemsediniz, siz şöhreti öncelediniz, onlar da sizin beklentilerinize
karşılık vermişti. Ne vardı bunda?
Sen Gandi gibi evinde beslediğin keçi kılından kendi elinle dokuduğun kıl
aba ile yetindin de kadının, kızın modaya uygun mu giyindi.
Allah için çevrenize bakın! Ahlaken fevkalade mazbut, müeddep, zeki nice
kızlarımız var, yaşları kırka varmış, sırf alımlı olmadıkları için bir yuva
kuramamış, yaratıcının “kendilerinde huzur ve sükun bulacağınız” diye
nitelediği bir eş bulamamış, annelik
duygusunu tadamamıştır.
İmdi erkeklerimizin kadını değerlendirirken ölçütleri ahlak, edep, erdem
olsaydı bunların baş tacı edilmesi gerekmez miydi?
Kendi Müslümanlığını hep zayıflar üzerinden gerçekleştirmeye kalkışan ey
sözde Müslüman erkekler? Siz başörtüsü meydan muharebesini de zaten kadınlar ve
körpe kızlar üzerinden yürütmüştünüz. Balta vurana “Hıh!” diye destek verenin
desteği kadar desteğiniz ya olmuştu ya olmamıştı. Siz körpe bebelerinize
verdiğiniz adlar üzerinden mücahitlik yapmıştınız. Siz kadınları öne buyur
ettiyseniz yolun mayınlı olması endişenize sebep bu öyle olmuştu.
Şimdi kazanılmış sözde zaferler var ve siz onun sarhoşluğunda, gücü ele
geçirmenin konforunda hala o zayıf gördüğünüz kesimler üzerinden İslamlığınızı
sürdürme çabasındasınız. Ama geçti artık. O mayın temizlemek üzere ileri
sürdüğünüz kadınlar da artık güçlü ve en az sizin kadar da akıllılar. Onlar da
artık kendi bildiklerini okuyorlar ve okuyacaklar.
Eğer burada gerçek anlamda bir özeleştiri yapılacaksa erkekler olarak
önce bizim bu özeleştiriyi yapmamız lazım.
İmaj takıntısından kurtulalım.
Allah katında itibarlı olmak eğer bizim için hala önemli ise bunun ölçütü
güç değildir, şöhret, servet değildir. O hala kulluk bilincidir, erdemli
olmaktır, adaletle hareket etmek, herkese hakkını vermektir. Sorumluluk duymak
ve almaktır. Kadınları ileri sürmek değil, onlara göğüslerimizi siper etmektir.
Unutma Havva Âdem’in peşindeydi. Onun kızları da hala gene Âdem’in oğullarının
ardında. Siz iye yere giderseniz, onlar da sizinle birlikte iyi yerlere
giderler. Siz neye itibar ederseniz onlar da sizin itibar ettiğiniz şeylere
itibar ederler.
Hal böyle iken ben erkeğim diye iyiyim, ama o kadın diye kötü. Ben erkek
olarak modayı takip ederim, ama kadın edemez… öyle mi? Bu hiç adil değil
Allah cümlemize izan versin.
Aklımızı başımıza devşirsin.
Yoksa Allah bizi tümden giderir yerimize daha hayırlı, kadir kıymet
bilen, gerçek değer ölçütleri ile insanları değerlendiren bir zümre yaratır.
Hem de bugün için küçümsediğiniz insanların elleriyle.
İbn Haldun’a da bu arada rahmet olsun.
Dua ile!
15.05.2016
GARİBCE
sen nasıl bir hayat yaşıyorsun bilmiyorum ama biz öyle lüks villalara malikanelere taşınmadık. Bolluk refah içerisinde de yaşamıyoruz. dolabımı açsam 3 tane kot pantolon 5 tane tişört 5 tane de gömlek çıkar. 2 tane ayakkabım vardır bir tanesi kışlık yarı bot diğeri ise 2 yılda bir değiştirdiğim gündelik ayakkabım. Haliyle bu sabah evden çıkarken bu pantolonumun altına hangi ayakkabıyı giysem diye bir ikilem yaşamıyorum. Fakir değilim ihtiyacım olduğunu düşünsem gider bir tane daha alırım. Haftada 2 gün arkadaşlarımla bir araya gelip yarım günümü avm ler içerisinde kıyafet alarak, alışveriş yaparak geçirmiyorum. 2 tane ağzına kadar dolu gardrobum olupta hiç bir kıyafetim yok selzenişlerinde de bulunmuyorum. Sabahları kahvaltı yapıp evden çıkmam yarım saati geçmiyor. (kahvaltımı da kendim hazırlıyorum). Şimdi sen bu yazıyı yengemizin kalbini kazanmak için yazmış olabilirsin ama bu yazın hiç bir şekilde ortadaki bu durdurulamaz önü alınamaz çılgınlığı haklı çıkarmaz.
YanıtlaSilKalemize sağlık hocam,bu öz.eleştiriyi her erkek kolay kolay yapmaz..
SilAdsız olarak yorumunuz yayını hak etmiyordu. Ama yinede yayınladım. Keşke bir adınız olsaydı. Yazdıklarınız itibar görürdü.
SilHanımefendi/beyefendi, bir erkeğin böyle bir özeleştiride bulunması içinde bulunduğumuz ahval için başka bir örneği olmayan bir durum. Burada yazarımız yapılanları haklı buluyor değil. Bu zaten yazarımızca kabul olunmuş bir durum. Öyle ki yazarımız bu yanlışı çok yönlü düşünmüş. Yanlış olan durumun sebebini, bu duruma bayanları iten etmenleri fark etmiş. Bizlere de açıklıyor. Yapılan yanlış, onları bu yanlışa itenler daha da yanlış. Burada olanları savunma söz konusu değil. Sebepler, yanlışa itenler söz konusu.
SilYazdıklarınızda sonuna kadar haklısınız. Yalnınız biraz eksikle. Başartösü üzerinden mevki makam sahibi olan bu beyler eşleri ve kızları sayesinde kondukları bu makamlara oturunca , oraya kendilerini neyin oturttuğunu unutup , içlerindeki iman eksikliği nedeniyle mazbut dini bütün kadınlarını bırakıp , gayrı islami hayat yaşayan şuh kadınlarla ilgilenmeye başladılar. Evde ilgiyi kaybeden kadın diğeri ile yarışmaya başladı. Ve malesef şuan islami kesim dediğimiz kesimin kadınları artık kimliklerini kaybetmiş durumdalar. Ey erkekler! Bunun bütün sorumlusu sizsiniz. Erkekler kadınlar üzerine kavvamdır. Dini bütün kadınlarınızı değersizleştirerek bu hakkınızı kaybettiniz. Allah bunun hesabını er yada geç elbette soracak. Elde ettiğiniz güç ve para ebedi değil.Bu zafer sarhoşluğunun sonu gelecek. Eninde sonunda kaybedeceksiniz. Bu arada ahiretinizi de kaybedeceksiniz. Geriye dönüş şansınız da olmayacak. Yeni yetişen nesil daha ucube. Bir nesil ahlaki değerlerden yoksun yetişiyor. Bu gemi böyle gitmez. Allah elbet bizi, biz istemesekte düzeltecek. Erkekler önce siz düzelin. Çünkü siz kadınlar üzerine kavvam olarak yaratıldınız. Yıllarca islami olmayan kesim müslüman kadını ötekileştirdi, şimdide siz. Diğerlerinden ne farkınız kaldı. sayelerinde makam para elde ettiğiniz kadınları beğenmez oldunuz. Yanınızdaki gayrı islami hayat yaşayan kadınlarla ilgilenmeye başladınız. Ne kompleksmiş yahu bu. İslami yaşarken ne kadar da ezik yaşamışsınız. Öyle olmasaydı kendi karılarınızdan utanmazdınız. Eğer karılarınızın değerini bilseydiniz , öteki kesimin kadınları ile ilgilenmeyecektiniz. İlgisiz kalan kadınlarınız da tesettür adı altında garip kılıklara bürünmeyeceklerdi. Sizler hem kendinizden hem kızlarınızdan hem de karılarınızdan mesülsünüz. Çünkü Allah sizi kadınlar üzerine kavvam( güçlü) yarattı. Şuna eminim ki yarın erkekler pür tesettür kadınlarla ilgilensinler, bütün kadınlar pür tesettür giyinir. Çünkü hiçbir kadın erkeğini kaybetmek istemez. İmtihanı kaybettiniz beyler. Düştüğünüz çukura karılarınızı kızlarınızı da çektiniz.
YanıtlaSilLeyla hanım Çok güzel anlatmışsınız ve çok önemli, dikkate alınması gereken noktaya değinmişsiniz. Bu sebepten kocasından acı çeken o kadar çok müslüman, imanlı, güzel, bilgili, iyi yürekli kadınlar var ki... Allah başta erkeklere hidayet versin ve hepimize..
SilYazık ki ne yazıkk... Her kulu yaratan Allah nasıl güya kadını erkek için yaratmıştır!!!! Bizler sadece sınırlı bir zaman için sınırlı kaplara girmiş ruhlarız. Dişiymiş erkekmiş çok önemli değil. Bu din sadece kadınlara indi ya!!! Hep kadının imanı sorgulanır onun Müslümanlanlığının nasılının felsefesi yapılır. Tabi erkeğin imanı dışardan görülmez çünkü. Ama tesettüründe 3 cm boyun ve 4 cm kol açıklığı kadının cehenneme gitmesine yanmasına ve sizin de kurtarıcı olarak alemi islamı uyarmanız göreviniz... tebrikler... Bu çağda islamı kararan kalplere böyle anlatalım...
YanıtlaSilHocam, gayet objektif bir değerlendirme yapmış yazi da gayet akıcıydı.sevgiler saygılar hocama...
YanıtlaSilBu erkekleri ve kızları yetiştirenler kadınlar olduğu halde kadınların nefislerine uyarak yaptıkları şeyleri erkeklere yamamanız gülünç.Bugün İslami camiada erkeklere sorsanız hepsi doğru düzgüb İslama uygun giyinen bir kız bulamadığını size söyler.Ayrıca ben yaşayamadım kızım yaşasın diyen aptal anneler yüzünden kızlar bu halde.Bu giyim tarzını erkekler için giydiğini sorduğumuzda istisnasız erkekler için giymediklerini kendi istekleriyle giydiklerini açıklıyorlar.Birde dışarıda şık(onlara göre)ucube tesettür giyen bütün kadınlar evlerinde çirkin ve bakımsız olmaktalar.Evinde çekici olması gerekirken dışarda çekici nefsi tahrik edici olmayı seçiyor.Bu da bize gösteriyor ki kadınlar kendi nefislerini(beğenilme duygusunu) tatmin için öyle giyiniyorlar.Söylediğiniz tip erkekler çok az bir gruptur.Şayet dediğiniz gibi olsa bile bu bir bahane olamaz.Erkeklerde şöyle diyebilir kadınlar çekici giyinmese biz zina yapmayız yada bakmayız.Ne sadece kadınlara örtünün demekle nede erkeklere bakmayın demekle buiş yürümez.Karşılıklı herkes olması gerektiği gibi olmalı.Dünya hayatında erkeklerin en çok sevdiği varlık kadınlardır.Erkekler kadınları baltan çıkarmaz çünkü böyle bir etkisi yok kadınlarda.Ancak kadınlarda ise böyle bir durum var.Kadın erkeği baştan çıkarır.Siz kadınların erkekler için böyle giyindiklerini söylüyorsunuz yani kadınlar erkekleri baştan çıkarmaya çalışıyorlar.Yani yine kafınlar bundan sorumlu.Çünkü giyinişiyle erkekleri baştan çıkarmaya çalışıyor.Kimse kimseyi suçlamasın herkes kendi nefsi için yapar.Erkek kadına bakarken nefsini tatmin için bakar kadında kendisine bakılmasını güzel görünmeyi(onlara göre)isterken kendi nefsini tatmin etmek ister.
YanıtlaSilAyrıca kadınlar parası olmayan(onlara göre az) erkeklerle ilgilenmiyor ne kadar yakışıklı olsada.Parayı seviyor ve istiyor.Anne babalarda hakeza böyle.Tabi daha çok anneler.Yine örneğin ilahiyatçı bayanlar ilahiyatçı erkeklerle evlenmeyi istemiyorlar başka bölümlerden evleniyorlar.Bunun sebebi ilahiyatçı yada dini bilen bir erkeği özgürlüklerini sınırlandıracak biri olarak görmeleri.Yani nefislerinin istediklerini yapamayacaklarını düşünüyorlar.Netice olarak kızlar parayı sevdikçe erkekler kadınları kazanmak için para kazanacaklar.Parayla elde edilen birşey olduklarını görüncede daha çok para daha çok kadın yada daha iyisi daha beğendiği kadını elde etme arzusu.
YanıtlaSilArkanda dağ gibi bir hanımefendi yoksa, hiçbir ormanda aslan kesilemezsin
YanıtlaSilSema Maraşlı okuyunuz hocam. Kadın lehine ve kadıncı bakış açısının bugün bizi getirdiği nokta belli; kaos.
YanıtlaSilSitenizdeki yazıyı beğendim fakat yapılan yorumların 48 saat geçmiş olmasına rağmen yayına almayışınız tembellikten mı yoksa işinize geldiği gibi yayın ilkenizin mı işareti?
YanıtlaSil