Selam
olsun cümlemize!
Biz eğitimciler
olarak bir mevsimin sonuna daha geliyoruz derken değerli müftümüzün uyarısıyla
aslında çok daha genel geçer bir mevsime, üç aylar huzur iklimine yeni girmekte
olduğumuzu hatırlıyoruz.
Bu
vesile ile üç aylarınızı tebrik ediyor ve bu konudaki değerli müftü agam Hüseyin
Erdoğan’ın yazısını sizlerle paylaşmak istiyorum.
Kadir
kıymet bilenlerden eyle bizi Ya Rab!
22.05.2012
Garibce
KARARAN
UFKUMUZU AYDINLATACAK OLAN ÜÇ AYLAR: HOŞ GELDİNİZ
Gözleri Cennet
ufkunda saadet arayışı içerisinde olan Müslüman Kardeşim!
On bir ayın
Sultanı’ın habercisi, feyiz ve bereket dolu mübarek kandil gecelerinin resmi
geçit yaptığı ÜÇ AYLAR’a erişmiş bulunuyoruz ve hatta lütuf ve ihsana, af ve
mağfirete istek ve rağbetin zirveye tırmandığı mübarek REGAİB KANDİLİ’ni idrak
etmek üzereyiz.
Recep, Şa’ban
ve Ramazan denilen nurlu bir devre, hayr u bereketin, feyiz ve faziletin
sergilendiği doyumsuz bu mevsimi değerlendirme zamanına erişmiş bulunmaktayız.
‘Recep tevbe,
Şa’ban muhabbet, Ramazan da Hakk’a kurbiyyet ve vuslat ayıdır.’
‘Recep günahı,
zulmü, cevri terk etme; Şa’ban ise salih amel işleyip vefâ gösterme; Ramazan
ise sıdk u sefaya erme ayıdır.”
‘Recep’te
şevkle girişilen tövbe ve hasenat kabule mazhar olur; Şa’ban’da ise işlenmiş
eski seyyiat/günahlar avf u mağfiret kılınır; Ramazan’da ise kula ilâhî ihsan
ve ikram sunulur.’
Bu sebepten
dolayı baş tacımız, göz nurumuz ve gönül sürurumuz sevgili Peygamberimiz a.s.
bu üç aylar hakkında: “ Recep Allah’ın, Şa’ban benim, Ramazan da ümmetimin
ayıdır..” buyururlar.
‘Recep ekme,
Şa’ban sulama ve tımar, Ramazan ise hasat ve biçim ayıdır.’ Değerli
kardeşlerim! Rahmeti sınırsız, mağfireti hesapsız Rabbimizin, bizler için çıkış
yolu ve sığınak olacak buyruklarına bir bakar mısınız?:
“Ey Mü’minler!
Hep birden günahları terk ederek Allah’a yönelin/tövbe edin ki kurtuluşa
eresiniz.” (Nur
24/31)
“De ki: Ey
kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit
kesmeyin. Çünkü Allah (af dileyip tevbe eden herkesin) bütün günahlarını
bağışlar. Şüphesiz ki O, çok bağışlayan, çok esirgeyendir.” (Zümer 39/53)
Allah’ın
rahmetinden ümut kesmek, rahmete sırt dönmektir. Zira umut kalbin duasıdır. “Size
azap gelip çatmadan önce Rabbinize dönün, O’na teslim olun, sonra size yardım
edilmez.; siz farkında olmadan, ansızın başınıza azap gelmezden önce.
Rabbinizden size indirilenin en güzeline/Kur’an’a uyun..; Kişinin: ‘Allah’a
yakınlık konusunda kusurlu davrandığım için bana yazıklar olsun! Gerçekten ben
alay edenlerdendim (diyeceği günden sakının)!.’(Zümer 39/54-56).
Kur’an’ımızın
bu buyruklarından sonra, Sevgili Peygamberimizin duaların kabulü noktasında şu
müjdesi de kayda değer bir husustur:
“Duaların
reddedilmeyip kabul edildiği beş gece vardır: Bunlardan biri Recep Ayı’nın ilk
Cüma gecesi olan Ragaip Kandili’dir…”
Kur’anî ve
Nebevî buyruk ve müjdelerden sonra: Günahı, isyanı, cürmü, gafleti, eğriyi
bırakıp doğruya, batılı bırakıp Hakk’a, kötüyü bırakıp iyiye yönelme zamanı
gelmiş olmalı değil mi?
Yaratılış
gayesini sezip, görevini idrake başlamak, sorumluluğunu hissedip Azîz ve Celîl
olan Rabbe mahbûp ve makbûl kul olmaya yönelmek azmi ve kararında olmak ne
güzel bir hedeftir değil mi? Rahmet ve Şefkat Peygamberi olan Efendimize halis
ve sevimli bir ümmet olmaya çaba göstermek için bu kandillerin resmî geçit
yaptığı ÜÇ AYLAR’ı en uygun fırsat olarak görmek ve gereğini yapmak ne
saadettir.! Gurbettekiler de dahil olmak üzere tüm kardeşlerimizin REGAİP
kandillerini tebrik ediyor, dünya-ahiret saadeti diliyor ve bu konuda son sözü,
söz ustası, Gaye İnsan-Ufuk Peygamber a.s,’a bırakıyorum:
“Allah’ım!
Recep ve Şa’ban’ı bizim için mübarek kıl ve bizi Ramazan’e eriştir.”
Hüseyin ERDOĞAN
herdogan38.
YanıtlaSilBu gün öğle yemeğinde eşime ÜÇ Aylara eriştiğimizi söylediğimde oruç tutamamanın verdiği ezikliği solukladı...Üstteki lojmandan bir alt kattaki büroma indim,izin talep edenler,öften püften mazeretlerle görevden kaçanları ve üst makamlardan gelen kitabî taleplerin sahadaki uygulamasının zorluğunu gördükten sonra memuriyette 'kul olup huzur bulmanın' hiç de iç açıcı olmadığını yaşayanlardanım..
Garibce'nin,pelik pürçük ifadelerden oluşan yazımızı paylaşma nezaketine de teşekkürü bir vefa örneği olarak görmek gerektiğine olan inancımla,manevî diriliş mevsiminde bahar örneği göze-gönle huzur verici manevî bir iklimde yaşamatılmamızı Rabbimden niyaz ederim..