Bir kimse nebiz çukuruna düşse,
tabaklanmış köpek derisi içerisinde oradan çıksa, niyet etmese, namaza tekbir yerine
onun Türkçe yahut Hintçe tercümesiyle
başlasa, kıraat yerine sadece Müdhammetân’ın
tercümesini okuyuverse, sonra rükuu terk etse ve tavuk yem toplar gibi iki kez başını yere koyu koyuverse,
aralarında oturma olmasa, teşehhüdü okumasa, sonra namazının sonunda selam
verme yerine bile bile yellense… bu namaz olur. Bu kadarlık kısım namazın vacibi
(farzı) için yeterlidir. Gerisi ise adab ve sünendir (yani vıttırı vızzık). [el-Menhûl,
s. 614]
-Allah! Allah! Bak sen hele! Bunu kim diyesi imiş?
-Mezhebinin fesadı belli olan Ebu
Hanife.
-Deme ya?! Peki, ona bunu kim isnad
ediyormuş?
-Ebu Hâmid Muhammed b. Muhammed
el-Gazzâlî et-Tûsî (ö. 505)
-Haydi ya!
Boşa dememişler: La yü’hazü mezheb
min mezheb:
Bir mezhebin görüşü başka bir
mezhepten alınmaz.
Ulema beyninde elbet olur hilaf
Lakin bize düşen illaki el-insaf
Dua ile!
24.08.2015
GARİBCE
Kimden: Hasan ŞAHİN
YanıtlaSilTarih: 25 Ağustos 2015 20:54:29 GMT+3
Kime: fikihakademisi@googlegroups.com
Konu: Ynt: [fikihakademisi] Garibce: Ne namaz ama! :)
Yanıt Adresi: fikihakademisi@googlegroups.com
Buna anca gülünür.
25 Ağu 2015 19:49 tarihinde "Huzeyfe Çeker" yazdı:
Mezhep taassubu işte...
İlgili namaza benzer bir namaz içeren daha tafsilatlı bir rivayet Cüveyni tarafından zikredilmiş, muarızlar tarafından Hanefi aleyhtarlığı yapılarak rivayet edilmiş, sonuçta Nuh b. Mustafa Konevi'ye el-Kelimâtü'ş-şerîfe fî tenzîhi Ebî Hanîfe adındaki reddiyeyi yazdırmışlar.
Merak edenler için rivayeti ve reddiyeyi içeren makalenin linki http://isamveri.org/pdfdrg/D02533/2012_19/2012_19_AYTEKINM.pdf
Selamlar