Bu da kayınvalidemden öğrendiğim sözlerden. Ondan ilk kez
nişanlı olduğumuz zamanlarda duymuştum. Sonra da yeri geldikçe bu tabiri sık
sık kullanmakta olduğunu gördüm.
Sözgelimi bir kıza dünür oldunuz onlar da hayırlı olsun dediler.
Yapacağınız iş, “Utanmak bazar dostluğu bozar” diye söze başlayarak bu yeni çok
sayın dünürünüz ile karşılıklı olarak ne alıp vereceğinizi, nelerin
yapılacağını, tarafların birbirlerinden beklentilerinin neler olacağını oturup
konuşmak olmalıdır. Eğer utanır, “aman şimdi bunun sırası mı, hele daha vakit
çok erken, nasıl olsa ileride konuşuruz, hele üzerinden bir süre geçsin de…”
gibi mülahazalarla zamanında konuşmanız gereken hususları konuşmaz, utanır,
çekinir iseniz ileride bu pazardan sizin elinize geçecek olan şey dostluğun
zarar görmesi olacakatır.
Konuşulması gereken yerde, konuşulması lâzım gelen şeyleri
konuşmak lazım, utanmanın buna bir engel olmaması gerekir. Aksi takdirde
sonuçlar hiç de hoşlanmadık bir şekilde gelişebilir ve bitebilir. Taraflar
birbirlerini kırabilir, üzebilir, işler yokuşa sürülebilir.
Yakın tanıdık esnafın bir malı satarken “Al götür, senden para
isteyen mi var!”, “Yahu paranın sözü mü olur!”, “Sen al götür, parasına sonra
bakarız!” gibi tavırları çoğu kez beklenmedik şekilde olumsuz sonuçlar
doğurabilmekte, tarafların kırılmalarına sebep olabilmektedir.
İşte bu gibi durumlara düşmemek için üzerimize lâzım gelen şeyi
vaktinde yapmaya mübaderet anlamında bu söz önemli bir anlam ifade eder.
Utanmak bazar, dostluğu bozar.
06.09.2012
GARİBCE
Ahmet Hamdi Furat: Rahmetli anneannem aynı bağlamda "utanma pazarı" derdi.
YanıtlaSil