Bizim Zarife kız Feys’e yazmış: "Kesinlikle evlen; karın
iyiyse mutlu, kötüyse filozof olursun" Sokrates :D
Ben de
sordum: -Zarife, bunun koca için söylenmişi yok mu? diye.
O da dedi ki: -Hocam
muhakkak vardır da, onu muhakkak Sokrates söylemediği için tutmamıştır, meşhur
olamayınca da yayılmamıştır. Bizim için siz bir tane söylerseniz çok memnun
olurum hocam :)
Ben de dedim: -Dur
bir deneyim: Kesinlikle evlen kocan iyi ise yüzün al olur, kötü ise gözün
mor olur. Her iki halde de hayıtına renk gelir.
Sonra da ekledim:
Adam yanar döner/ döver sever çıkarsa o zaman ne
olur: Dövdü mü mor, sevdi mi al eşittir: olur MORAL.
Cevap: -İlâhi hocam, bayıldık bu söze, renkli bir hayat
bizi bekliyor o halde :)
Seni ocağı yanasıca seni, renkli bir hayatın yüzüne
şavkıyan ışığını gördün de bak nasıl gülüyorsun. (Sonda ki işaret gülme ya da
yan üstü yatarım keyfime bakarım işareti imiş)
Garibce
28.02.2012.
Alemsiniz hocam :) Ama evet İslami kesimdeki kızlar evlilikten uzak duruyorlar genelde karşılarına tanrısal bir erkek figürü çıkmasını bekledikleri için oluyor bu durum.Tabiki o türden bir erkek olmadığı için hayal kırıklıkları yaşanıyor..Üstelik kendileri de hayatı sadece okumaktan ibaret gören ve erkeklerin beklentilerinin ne oldugunu bilmeyen kızlar da var özellikle İlahiyat camiasında..Bir de bunun aksine kısa sürede evlenip kısa sürede boşananlar...Evlilik konusunda problemler artmaya başladı hocam..
YanıtlaSililginç
Silİslami kesimdeki kızların evlilikten uzak durmalarinin en büyük sebebi kendilerine gavvam olacak birileriyle karşılaşmış olmamalarıdır.
Silsevgili adsız, evlilik konusunda çook söylenecek söz var. İnşallah ileride bunlara değinmeye çalışırız. Evliliği mutluluk sığınağı gören kızlarımız çok. Oysa tek başına mutlu olmasını bilmeyenler başkalarıyla bunu elde etmede daha çok zorlanacaklar.
YanıtlaSilAllah'tan kızlarımızın mutluluğunu görmek muradımızdır.
sevgiyle.
Hayat yazarak çizerek yaşanmıyor arkadaş..Yaşayarak çiziliyor kader..Hesap kitap yapılmadan yaşanan ve şimdi beğenmediğimiz o eski hayat,şimdikinden bin kat daha gizemli,acılı,sancılı ama tadı da olan mahremiyet zırhlı bir hayattı..Ak duvak-kefen ilişkisi sabır ekmeği ile bakır altın olabiliyordu..Ya şimdi..?Gitmeden 'yatağımı toplamayın' diyerek giderek-gelmeyi düşünen çarpıklık öğretilen ilimden mi(!) kayraklanıyor..?
YanıtlaSilherdogan38.30 Nisan 2012,16.19...Yorum bendenize ait..Her ziyarette yeni şeyler hissedeceğiz..Arayanlar,önce kendileri aranan olma özelliğine sahip midir?Her kes bu soruyu kendisine sorsa bir çok bilinmezlik bilinir,bir çok hayal gerçeğe dönüşür..Umarım meramım anlaşılmaya müsaittir...
YanıtlaSil:)ne yapsak şimdi bilemedik :)
YanıtlaSilevlenin hayatınız renklensin siyah(kara) da bir renk sonuçta...
YanıtlaSilhocam beni gece gece çok güldürdünüz. ama kim demiş renklerin hepsi de mutlu eder diye. belki evlenmeden yaşanacak tek renk mor mor açmış çiçeklerden daha iyidir. ne dersiniz?
YanıtlaSilhocam biz sokrat'ın bu meşhur sözünü beyit olarak şiire çevirmiştik, şöyleydi:
YanıtlaSil"keyfe yümkin tezevvücî" deyip çekme oof of..!
kıl teehhül, ol mesud, yahud kavî filozof"
sokratî :)
bu arada hocam,
evlenmek herkesin son derece idealize ettiği bir şey, bahusus fakülte yıllarında(gençlikte)..
fakat bu idealizasyon fakülte ikliminin dışına çıktıktan (mezuniyet), bilhassa anadoluya gidiltikten(görev) sonra sönüyor. yerini muhtelif efkar alabiliyor :)
öğrencilik yılları biraz pembe tonu kahir bir dönem. gerçek hayatla ilgisi de haliyle zayıf. bu sebeple fakülte bittikten sonra, kendini uçmaya bırakmış kim varsa, ayakları yavaş yavaş yere basacaktır.
ellerinize sağlık hocam..
vesselam..
Kıymetli hocam..Mutluluğu evlilikte arayanlarımız çok ve dediğiniz de çok doğru..İnsanlar eksik olan mutluluğunu tamamlamak adına evleniyorlar.Karşıda aradığı mutluluğu bulamayınca da ortaya iki boş bardağın gelmesi gibi bir şey çıkıyor ve bu da pek tabidir ki dolu bardak etmiyor... Olayın bir de şu boyutu var. Erkekler malessef artık çok kararsızlaştı.. Yaşları 30u aşıyor ve hala bu doğru kişi mi, evlenirsem beni neler bekliyor, bu mu, şu mu gibi takıntılı tutumlardan kendilerini alamıyorlar. Bir diğer boyutu da sabırsız, tahammülsüz hanım arkadaşlar ile ilgili..Onlarda malesef annelerinden zerre kadar sabır dersi almamışlar. Oysa, -genel olarak söyleyecek olursak- bilseler ki Allah o sabırlı annelerin evlatlarını hep iyi yerlere getirmiş ve onlara annelerinin bu sabrından ötürü ne güzellikler bahşetmiştir..Beyefendi ve hanımefendi evlatlar böyle sabırlı annelerin olmuştur. Ancak ne yazık ki bugün hanım kardeşler arasında, bu bana yapılır mı tarzında bencillik kokan konuşmalar hat safhada.. Cennetin ucuz olmadığını hepimiz biliriz. İş uygulamaya gelince nefsin esiri oluruz. Evlilik ki kişiyi her türlü haramdan koruyan mukaddes bir kurumdur. Nikah denen o bağ koptuğu zaman ağırlıklar artar..Malesef bunu idrakten yoksun gönüllerin, bu kurumu zedeleyici tutumları da artmış durumda. Hala birbirimizle uğraşmaktan İslam'a daha nasıl iyi hizmet ederim? sorularına cevap bulamadık hocam..
YanıtlaSilGaribce'nin bu yazısı reklam spotu gibi oldu. İlginç!
YanıtlaSilVel hasıl laf çok icraat yok
YanıtlaSilherkesin bir fikri var lakin evlenen yok