Efendim bizde bir tipleme var Garadepeli diye. Ne kadar
matrak, akıl dolu,üstün zeka ve bir o kadar da saf hikaye varsa hep onlara
nispetle anlatılır. Bazen de çok müstehcen şeyler olur bu anlatılanlar
arasında. Akıl doludurlar, o kadar doludurlar ki, yaptıkları şey asla aklın
kabına sığmaz ve etrafa kahkaha olur taşar, cenazede olanı güldürür, düşündürür, dinlendirir.
Bizim memleket Orta Toroslar’da Tahtalı dağları içlerinde.
Ama kullanılan bazı kelimelere ve söylenilen türkülere bakılınca Adana, Antep, Maraş havalisine kök olarak
uzandıkları anlaşılıyor.
Ben bu Garadepe’nin neresi olduğunu henüz bilemedim ve bu
akıl dehası insanların hallerini henüz çözemedim.
Muhtemelen o özellikler biraz bizde de var ki frekansımız
tutuyor. Herkesin güldüğü fıkra ve esprilere gülmeyen ben bunların yaptıklarına
bayılıyorum. Demek bir ortak tarfımız var diye düşünüyorum.
Eğer bu Garadepeli tiplemesini bilen ve tanıyan varsa ve bizlerle de paylaşırsa
şimdiden memnuniyetimi belirteyim.
Şu hikaye ancak bizim Garadepelilerin yapabileceği türden geldi bana. O yüzden de
sizlerle paylaşmak istedim:
İşte size bir Garadepeli duvar ustasının şantiyede başına
gelen kaza ile ilgili şefine yazdığı mektup:
Sayın şantiye şefim; İş kazası
tutanağına planlama hatası diye yazmıştım. Bunu yeterli görmeyerek ayrıntılı anlatmamı istemişsiniz.
Şu anda hastanede yatmama neden olan olaylar aynen aşağıda anlattığım gibi
olmuştur
-Bildiğiniz gibi ben bir duvar
ustasıyım. İnşaatın altıncı katındaki işimi bitirdiğim zaman biraz tuğla
artmıştı. Yaklaşık 250kg kadar olduğunu tahmin ettiğim bu tuğlaları aşağıya
indirmek gerekiyordu,
-Aşağı indim, bir varil buldum,
ona sağlam bir ip bağladım ve ardından altıncı kata çıktım.
-İpi bir çıkrıktan geçirip ucunu
aşağıya saldım.
-Tekrar aşağıya indim ve ipi
çekerek varili altıncı kata çıkardım.
-İpin ucunu sağlam bir yere
bağlayıp tekrar yukarı çıktım.
-Bütün tuğlaları varile
doldurdum.
-Aşağı indim, bağladığım ipin
ucunu çözdüm.
-İpi çözmemle birlikte birden
kendimi havalarda buldum. Nasıl bulmayayım? Ben yaklaşık 70 kiloyum. 250
kilogramlık varil süratle aşağıya düşerken beni yukarı çekti. Heyecan ve şaşkınlıktan
ipi bırakmayı akıl edemedim.
-Ben yukarı çıkarken yolun
yarısında, aşağı inmekte olan tuğla dolu varille çarpıştık. Sağ iki kaburgamın
kırıldığını hissetim.
-Tam yukarı çıkınca, iki parmağım
iple beraber çıkrığa sıkıştı; Parmaklarım da bu sırada kırıldı.
-Bu esnada yere çarpan varilin
dibi çıktı ve tuğlalar etrafa saçıldı. Varil hafifleyince, bu sefer ben aşağı
inmeye varil ise yukarı çıkmaya başladı ve yolun yarısında yine varille
çarpıştık! Sol bacağımın kaval kemiği de bu sırada kırıldı.
-Yere inince can havli ile ipi
bırakmayı akıl ettim. Bu sefer de başımı yukarı kaldırdığımda boş varilin
süratle üzerime geldiğini gördüm! Kafatasımın da böyle çatladığını sanıyorum.
Bayılmışım, gözümü hastanede açtım.:)
Reyhan
imzalı bu hikaye için teşekkürler.
İnsana hüzün
daha çok yakışır ama…
Bazen
gülmeye de ihtiyacımız var.
Hoşça kalın!
05.12.2012
GARİBCE
Annem de kullanır bu tabiri..Ama genelde basılmayacak, geçilmeyecek yerlerden geçmeye çalışanlara karşı. Örneğin: Bahçedeki maydonozları ezip geçen birine :anam bacım garadepeli misin nesin? İnsan azıcık önüne bakar..( bazen garadepeli misin ağdepeli misin de diyebilir..) :)
YanıtlaSil