Elbette iyi bi şey. Hem hiç yoktan
iyidir. Senede bir anneler günü, babalar günü, sevgililer günü… olması elbette
iyi bi şeydir.
...
...
Bir şeyin değerine bazı şeylerin
mevcudiyeti delil olabilir.
Örneğin öğretmenlerin değerine,
onlara tahsis edilmiş bir günün olması işte böyle bir delil sayılabilir.
Mesela Kur’an’da yer almak o şeyin
üstünlüğünü gösterebilir.
Şimdi meşhur olan bir hocamız
vaktiyle öğrenci iken böyle bir istidlal biçimine tanık olmuş ve anlatmıştı.
Onun anlatımına göre Ankara İlahiyat
Fakültesi’nde bir bayan hoca bir gün sınıfa gelmiş ve “Çocuklar! demiş “Ben
bugün size kadınların erkeklerden daha üstün olduğunu ispat edeceğim”.
“Nasıl hocam?” demişler.
“Bakın!” demiş, “Kur’an’da erkekler (ricâl)
suresi diye bir sure var mı?”
“-Yok hocam!”
“Peki, kadınlar suresi diye bir sure var
mı?”
“Var hocam, Nisâ sûresi var.” Nisa
malum kadınlar demektir.
“İşte bu durum yani Kur’an’da
erkekler suresinin bulunmayıp da kadınlar suresi diye bir surenin bulunması
kadınların erkeklerden üstünlüğünü ortaya koyan en açık bir kanıttır!”
Hoca büyük bir iddiayı ispat etmenin
hazzını yaşamak üzere…
Öyle ya müthiş bir kanıtlama biçimi.
Hem de kanıttıra kanıttıra… Böyle bir kanıta ancak ehl-i mükâbere karşı
çıkabilir, odunum da odunum diyen sırtını dönebilir.
Kur’an’ın tam da göbeğinden hareketle
ispat çabası. Gerçekten büyük bir başarı.
Fakat, fakat o da ne!
Bir öğrenci –olayı anlatanın kendisi-
parmak kaldırıyor ve hocam diyor ve söz istiyor:
Hoca: “Buyur!” diyor. Ve sonunda aralarında
şöyle bir muhavere yaşanıyor.
“Hocam, malum Kur’an’da yüz on dört
sure vardır. Bunlardan birincisi Fatiha, ikincisi Bakara ve sonuncusu Nâs
sureleri oluyor.”
“Sadede gel!”
“Zaten mukaddimesi bitti efendim!”
“Şimdi zatı alinize göre Nisa suresi
bulunduğu için Kadınlar erkeklerden üstün oluyor. Nisa suresi dördüncü suredir.
Bakara suresi hem Nisa suresinden daha uzun hem de daha önce geliyor. Bakara sığır demektir.
Sizin mantığınıza göre Sığırlar o zaman kadınlardan hem daha üstün hem de öncelikli
mi oluyorlar efendim” deyiveriyor.
Tabi hoca mosmor!
Hiçbir şey diyemiyor. 120 kişilik sınıf kahkahayı basıyor. Hoca bir öfkeyle ve ağlayarak sınıfı terk edip gidiyor ve Hocalara da: “Falanca sınıfta bir sarı yılan var, bana öyle bir soru sordu ki ne diyeceğimi bilemedim. O benden sınıfı zor geçer.” diyor, hala alamadığı öfkesini ızhar ediyor.
Hiçbir şey diyemiyor. 120 kişilik sınıf kahkahayı basıyor. Hoca bir öfkeyle ve ağlayarak sınıfı terk edip gidiyor ve Hocalara da: “Falanca sınıfta bir sarı yılan var, bana öyle bir soru sordu ki ne diyeceğimi bilemedim. O benden sınıfı zor geçer.” diyor, hala alamadığı öfkesini ızhar ediyor.
Hoca, arkasından ikmal nedir
bilmediğini sadece o hanım hocanın dersinden ikmale kaldığını belirtiyor.
Bu ilginç örnek de gösteriyor ki, bir
şeyin bir yerde var olması itibarı için yetmiyor. Öğretmenler gününün olması
öğretmenlerin itibarı için, anneler gününün olması da annelerin itibari için
yetmiyor.
İtibar için Kur’an’da bile yerinin
olması değil, hayatta yer alması gerekiyor.
İtibar için daha başka ciddi önlemler
gerekiyor.
Meslek olarak öğretmenliğin
özendirici olması lazım ki, en kabiliyetli öğrenciler öğretmenlik yolunu
seçsinler.
Öğretmen, geleceğimiz öğrencilerle
uğraşıyor.
Mesela veteriner ise ineklerle
uğraşıyor.
İnekler çocuklardan daha mı kıymetli
ki onlar öğretmenlerden daha çok alıyor.
Diyeceksiniz ki elbette öyle, çünkü
ineklere Kur’an müstakil bir sure ayırıyor.
Tabi o zaman da söz tükeniyor.
Diğerleri de bunlara kıyas edilmeli.
Ama başa dönersek, hiç olmasa daha mı
iyi idi. Yoook, hiç yoktan gene de iyidir.
Öğretmenler günümüz kutlu olsun.
Öğretmenler günümüz kutlu olsun.
Nasıl geldi nasıl geçti doğrusu hiç
bilemedim.
Dua ile!
26.11.2012
GARİBCE
herdogan38@.
YanıtlaSilSesinizi çıkarmayın bizim o da yok..Ama yaşayarak görüyorum ki, öğretmenlik sahiden eli öpülesi bir meslek..Tabii adına meslek demek ne kadar isabetli bir tarif olur, onu sizin gibi dil'cilere bırakmak lazım.. Ancak, benim 1966'lı yıllarda Diyarbakır İmam-Hatip Okulu'ndaki öğretmenimi Karaman'da bulup elini öpmem var ya, bana tarifi zor bir haz vermektedir..Ahmet Necati YENİEL...Kitaplarınızdan tanıdığı sizi görmek için Fakültenize kadar gelip sizinle tanışan tevazu abidesi..Benim gibi garib i pürtaksiri telle araken bile 'abi..' diyerek konuşur..Asırlık Çınar gibi bir öğretmen..Allah sıhhat ve afiyet versin..
Sen de öğretmen sayılırsın biraz fazla olsa da..Onun için gününüzü kutlarım Garibce...Bir şey daha var,öğretmenler günü resmi proğramına katılıyoruz zorunlu olarak..Fakat calibi dikkat olan husus şu ki,öğretmenliğin değeri,kudsiyeti hakkında Kur'an'da veya hadislerde hiç mi kayda değer bir ifade yok mu ki, hep dışardan ithal vecizeler kullanırlar..İthal fikirlerle beslenen kafada da yerli tefekkür oluşmuyor tabiatiyle..Ne dersiniz bilmem..Selamlar Garibce'm...