Faruk Beşer’in anlattığına göre kendisinden
ders okudukları Mehmet Tavlaşoğlu şöyle anlatmış:
Rıfkı Danışman’ın babası Sakıp Danışman
Hoca müftü iken, “Hocam!” demişler, “Şu Ali Paşa Camii imamı var ya o vaaz
ederken sağa sola sögir, kendisine bir şeyler deseniz, uyarsanız…”
Hoca da “Tamam, bir bakalım!” demiş.
Sonra da bir Cuma günü camiye gidip,
bir direğin arkasına siper olmuş ve hocayı dinlemiş. Sonra da gelmiş şikâyetçi
olanlara şöyle demiş:
“-Yahu bu hoca sögir ama çok yerinde,
çok güzel sögir!”
Hikmet, her bir şeyin yerli yerinde
olması, sözün yerinde söylenmesi, taşın gediğine konması gibi bir şeydir.
Demek küfür bile yerini buldu mu
güzel olir.
Ama gel gör ki biz doğru sözü bile
yerinde söyleyemiyoruz. O yüzden de tebliğ namına, vaaz adına söylediklerimiz
yerini bulmuyor, hatta birçoklarında nefret uyandırıyor.
Ne söylediğimize önem verdiğimiz
kadar, nasıl söylediğimiz de önem arz ediyor.
Sevgiyle!
01.09.2012
GARİBCE
herdogan38@.
YanıtlaSilProf.Dr.Mustafa Yıldırım hoca 5 Ekim'de bize konferansa gelecek.Derdi ki:'Usûlünce sövmek belagattır,yerinde sövmek sadakadır.Delil istersen Kalem Sûresinin ilk ve devam ayetlerine bak..'
Ne dersin Garibce..?
Hüseyin Esen: Hocam yüce Allah diyor ki: "Allah'tan başkasına tapanlara (ve putlarına) sövmeyin" (En'am, 6/108). Müşrik olmak bile sövülmeyi hak ettirmiyor. Halbuki en büyük günah şirktir.
YanıtlaSilMehmet Erdoğan: Eşeğe eşşek demeyi küfür mü sayıyorsun hüseyin hocam
Hüseyin Esen: Benim bildiğime göre, sövmek ve küfretmek kelimeleri halk arasında "belden aşağı ifadeler" kullanmak şeklinde anlaşılıyor. Eşek, köpek, keçi, öküz gibi kelimelerin kullanımı ise hakaret olarak ifade ediliyor. Benim yukarıdaki itirazım öncelikle belden aşağı kelimeler içindir. Bu tür kelimelerin hiç bir insana hatta hayvanlara ve diğer varlıklara kullanılamayacağı kanaatindeyim. Ben köylerde hayvanlara bel altı ifadelerle sövenlerle mücadele ediyor, onları vazgeçirmeye çalışıyorum. Maalesef belaltı kelimelerin kullanımı halkımız arasında çok yaygındır. Hakaret kelimeleri konusuna gelince, malum bu hayvanların meşhur bir özelliği nedeniyle onların adı kullanılmaktadır. Şayet muhatap kişide bu özellik varsa "hikmet olur". Yüce Allah bile Kur'an'da böyle teşbihler yapmaktadır. Malum eşek benzetmesi, davar benzetmesi, örümcek benzetmesi Kur'an'da vardır. İnatçıya inatçı veya keçi denirse, inat sıfatı onda bulunmak şartıyla isabet edilmiş olur. Buna küfür/sövmek tabir edilmez. Karşı taraf bende inatçılık sıfatı yok diyorsa, hakaret ettin der, küfrettin/sövdün demez. Bilmem meramımı ifade edbildim mi?
Mehmet Erdoğan: Sağolasın, zahmet çekmişsin. Nezaket güzel bir şey. Nezih olmak ayrı bir güzellik. Ama bazen Hz. Ebu Bekirin Umsus bızra'l-lât demesi gibi -hem de Hz. Peygamberin yanında- sözler sarfetmek gerekli olabiliyor. Çıkar şu ağzındaki baklayı hikayesi de belki öyle bir şey. Cami kürsüsünden sin kefli sövecek değil tabii.