14 Şubat 2021 Pazar

Kar yağıyor

 

Lapa lapa kar yağıyor

Çocuklara gün doğuyor

Donmasın kimse diye

Dualar göğe ağıyor

 

Her şey şimdi bembeyaz

Her yeri kaplar ayaz

Erken açan çiçekler

Hele bekleyin biraz


Kar yağar rahmet olur

Su olur yolun bulur

Kimi göktendir sanır

Garibce Hak’tan bilir.

14.02.2021


Dua ile!

GFRİBCE



11 Şubat 2021 Perşembe

Kimi işaret kimi işareti imaret eder.

 

Kimi kitap yazar işaret eder.

Kimi işareti imaret eder.

Kimi özünde saklar tohumu.

Kimi tohumu çınar eder.

Kimi ciltlerle ancak kifayet eder.

Kimi az ile izana sirayet eder.

Kimi yazar hem imar eder.

Kimi bozar tarumar eder.

Ne ifrat ne tefrit olalım.

Her şeyin ortasını bulalım.

11.02.2021

GARİBCE

9 Şubat 2021 Salı

Bağlam ve anlama dair: Lehve’l-hadîs: Müzik ve eğlence

 


 Lehve’l-hadîs :

Lokmân Sûresi  6. Ayet şöyle:

وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يَشْتَر۪ي لَهْوَ الْحَد۪يثِ لِيُضِلَّ عَنْ سَب۪يلِ اللّٰهِ بِغَيْرِ عِلْمٍۙ وَيَتَّخِذَهَا هُزُواًۜ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمْ عَذَابٌ مُه۪ينٌ ﴿٦﴾ 

“İnsanlardan öylesi vardır ki, bilgisizce Allah yolundan saptırmak ve o yolu eğlenceye almak için, eğlencelik asılsız ve faydasız sözleri satın alır. İşte onlar için aşağılayıcı bir azap vardır.” (31/6)

İmdi bu ayette geçen lehve’l-hadîs kimilerince söz gelimi müzik diye anlamlandırılıyor ve ondan sonra sanki müzik mutlak anlamda günahmış gibi mahkum ediliyor.

Bağlama bakılmıyor. Oysa anlamı bağlam belirliyor.

Ayetin bağlamı şu:

Mekke döneminde, Nadr b. Hâris, ticaret için İran’a gidiyor, oradan Acem hikâyelerine, efsane ve masallarına dair kitaplar getirip, Kureyş müşriklerine okuyarak şöyle diyordu: “Muhammed (s.a.s) size, Ad ve Semud hikâyelerini anlatıyor. Ben de Acem ve Rum masallarını (yani Rüstem, İsfendiyar, Kisrâ masallarını) okuyorum.”[1] Böylece Nadr b. Hâris onları eğlendiriyor ve bu yolla Kur’an dinlemelerine engel oluyordu.  İşte âyetin inme sebebi budur (bk. Kurtubî, Câmi’, XIV, 251; İbn Kesîr, Tefsîr, V, 377; Elmalılı, Azim bas., VI, 268).(H. Döndüren)

Allah Resulü Kur'an ile insanları hidayete çağırıyor, Kureyş’in elebaşları ise onun davetine mani olmak için her türlü çabayı gösteriyorlardı. Nadr[2] denilen bu çirkef adam da bu işi insanlara pazarladığı Acem palavraları ve masalları ile yapıyor, sırf Kur'an dinlemesinler diye sazlı sözlü eğlence fasılları, lâf eğlenceleri düzenliyordu.

İmdi bu ayet salt ne eğlenceyi ne de onun müzik diye yorumlanması halinde müziği mahkum ediyor. Ayetin maksadı insanları Allah’ın yolundan saptırmada laf eğlencesinin de birtakım insanlarca kullanılıyor olmasıdır.  Belli ki laf eğlencesinin zikri bir örnek ve vakıaya ayna tutma kabilinden olmaktadır. Aslında insanı Allah yolundan alıkoymak ve Hak’tan saptırmak, Hak yolu eğlenceye almak için kullanılan her vasıta uzak durulması gereken şeydir.

Nitekim Kur'an Yolu tefsirimizde bu hususa işaret edilmiş ve şöyle denilmiştir:

“Dünyada maddî haz ve mutluluktan başka gayeleri olmayan insanlar, başkalarını da bilgisizce Allah’ın yolundan saptırmak, alıkoymak, boş şeylerle uğraşmak maksadıyla akıl ve bilgi temeline dayanmayan anlamsız, içi boş sözlere (veya bir yoruma göre) çalgılı eğlencelere kendilerini kaptırır, hayatın gayesini bunlardan ibaret görür, bunlara para harcar; bunları konuşup bunları dinlerler; Allah’ın hikmetli, anlam yüklü ve dolayısıyla kurtarıcı âyetleri kendilerine okunduğunda ise büyüklenerek bunlara kulak tıkayıp sırt çevirirler.  Böylece inançlı ve inkârcı kesimler arasındaki temel bir mantık  ve zihniyet farkı ortaya konmaktadır. “Eğlendirici söz” diye çevirdiğimiz 6. âyetteki lehve’l-hadîs deyimi klasik tefsirlerin çoğunda mûsiki olarak açıklanmış ve bazı tefsirlerde bu âyete dayanılarak şarkı söylemenin, çalgı çalmanın, dinlemenin, bu işin ticaretini yapmanın haram olduğu ileri sürülmüştür. Ancak bu deyimin şirk inancı içeren  sözler veya daha genel olarak insanlar  için herhangi bir fayda getirmeyen boş ve lüzumsuz konuşmalar olduğu yolunda görüşler de zikredilmektedir  (bu görüşler için bk. Taberî, XXI, 60-63). İmam Mâlik bir soru üzerine âyetteki “Allah yolundan saptırmak için” ifadesine dayanarak, “Eğer (müzik) insanı Allah’a karşı görevlerinden alıkoyuyorsa haramdır”  demiştir (Kurtubî, XIV, 54). Kurtubî mûsikinin haram olduğu yolunda aktarılan bazı rivayetleri sıraladıktan sonra ünlü fıkıh bilgini Ebû Bekir İbnü’l-Arabî’ye (bk. Ahkâmü’l-Kur’ân, III, 1494) dayanarak kendi görüşünü özetle şöyle belirtir: İnsanların kötü duygularını tahrik eden, haramları öven şarkıların haram olduğu açıktır; ancak bu tür sakıncalar taşımayan mûsiki bayram, düğün gibi sevinçli ve mutlu  zamanlarda veya dinlenmeye ve rahatlamaya ihtiyaç duyulduğu durumlarda câizdir (XIV, 55-56).  Bize göre –Taberî’nin  de belirttiği gibi (XXI, 63)– lehve’l-hadîs deyiminin özel olarak şarkı ve mûsiki  anlamına geldiğine dair âyette herhangi bir işaret bulunmadığına göre bu deyimin anlamını mûsiki olarak sınırlamak doğru değildir. Bu iki âyette özetlenen inkârcı psikoloji  ve tavır dikkate alındığında bunun, genel olarak müşriklerin, ilâhî mesajın insanlar üzerindeki etkisini kırmak  veya onları  alay ve eğlence konusu yapmak için ileri sürdükleri içi boş iddialar, laf cambazlıkları şeklinde yorumlanması gerekmektedir. Nitekim 6. “âyetteki “bi-gayri ilm” (bilgisiz olarak) tabiri de bunu desteklemektedir. Eğer mûsiki, şiir vb. etkinlikler böyle bir kötü amaca alet ediliyorsa bunu yapanlar da âyetteki eleştiri kapsamına girer. Ayrıca burada, sadece o dönemdeki inkârcıların  söz konusu tutumları değil, hangi dönemde olursa olsun “Allah’ın yolu”nu tıkama amacına yönelik  zihniyet  ile bunun ürünü olan tavır, tenkit ve faaliyetler de eleştirilmektedir.”  (Heyet, Kur'an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, Ankara 2007, IV, 333)

İşte böyle.

Dua ile!

09.02.2021

GARİBCE




[1]  . شعب الإيمان (7/ 166)

فَصْلٌ قَالَ الْحَلِيمِيُّ رَحِمَهُ اللهُ: " وَمِمَّا يُنَاسِبُ هَذَا الْبَابَ وَيَلْتَحِقُ بِجُمْلَتِهِ شَغْلُ الزَّمَانِ بِقِرَاءَةِ كُتِبِ الْأَعَاجِمِ، وَاالرُّكُونُ إِلَيْهَا، وَالتَّكَثُّرُ بِحِفْظِهَا، وَالتَّحَدُّثُ بِمَا فِيهَا، وَالْمُذَاكَرَةُ عِنْدَ الِاجْتِمَاعِ، قَالَ اللهُ عَزَّ وَجَلَّ: {وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يَشْتَرِي لَهْوَ الْحَدِيثِ لِيُضضِلَّ عَنْ سَبِيلِ اللهِ بِغَيْرِ عِلْمٍ} [لقمان: 6] يُقَالُ: نَزَلَتْ فِي النَّضْرِ بْنِ الْحَارِثِ كَانَ يَشْتَرِي كُتُبًا فِيهَا أَخْبَارُ الْأَعَاجِمِ، فَكَانَ يَقُولُ لِلْعَرَبِ:: مُحَمَّدٌ يُحَدِّثُكُمْ عَنْ عَادٍ وَثَمُودَ، وَأَنَا أُحَدِّثُكُمْ عَنْ رُسْتُمَ وَاسْفَنْدِيَارَ

[2] Nadr b. Hâris: Kureyş’in zenginlerinden olup ticaret için Hîre’ye ve İran’a giderdi. Bu seyahatleri sırasında Fars sanat ve kültürüyle ilgilenerek ud çalmayı ve şarkı söylemeyi öğrenmiş, oralardan Mekke’ye şarkıcı câriyeler getirmişti… Mekke müşrikleri içinde İslâm’a karşı çıkanların başında geliyordu; sazını ve sözünü Hz. Peygamber’i ve onun dinini kötülemeye hasretmişti. (DİA)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...