Hayırlı olsun yeni sistem ve yeni
hükumet!
Kimsenin elinde tılsımlı değnek
yoktur. Bilin ki iş sizin işiniz, yük sizin yükünüzdür. Bu itibarla eğer siz
öğrenmezseniz kimse size öğretemez.
Eğer siz çalışmaz ve
işinizi yapmazsanız kimse sizin işinizi yapamaz.
Eğer siz kendinize iyi
bakıp sağlıklı olmaya çabalamazsanız, kimse sizi sağaltamaz.
Eğer siz hareket
etmezseniz, berekete eremezsiniz ve kimse size tabakta hazır ikram etmez. Kendi
aşınızı kendiniz taşırın!
Beklentilerin çok olduğunu
görüyorum.
At sahibine göre kişner.
Elhak doğrudur. Lakin at kim, sahip kim?!
Gelin hep birlikte kendi
işimizi yapalım, hem de en iyi şekilde yapalım.
Ben öğretmen isem öğretmenliğimi
en iyi yapayım.
Danışman isem
danışmanlığımı en iyi yapayım.
Temizlik elemanı isem
temizlik işimi en iyi yapayım.
Çocuk bakıcısı isem en
iyi bakıcı olayım.
Ve bakan isem tabii ki en
iyi bakan olayım.
Sade bakmamalı aynı
zamanda görmeliyim. Hem de hikmet sahibi olarak bir öngörüm olmalı. Ona göre de
tedbirim bulunmalı.
Kalkınacaksak işte o
zaman kalkınacağız. Uçacaksak da o zaman uçacağız.
Lakin benim temennim, az
da olsa ayakları yerde sürekli olan çalışmalardan yanadır.
Bir sene boyu yat, Kadiri
tut ve işi bitir. Dindarlık anlayışı bu olan bir insanın dünyalık anlayışı da
ona benzer bir şey olur. Hesabîdir, hak etmediği alacağını yapacağından düşer. Bin bir iştahla başlar, çok sürmez, usanır boşlar. Ya
da yanlış başlamıştır, boşlamak zorunda kalır. Daha bitirmeden yaptığını yıkmaya
kalkar.
Öyle olmasın.
Dindarlığımız yıl boyu beş vakit namaz gibi, beslenmemiz her gün üç öğün yemek
gibi çalışmamız da düzenli ve sürekli olsun. Bir işimiz olsun ama bir olsun, pir
olsun. Elimiz onda yatkın, özümüz yetkin olsun, sevgisi yüreğimize dolsun. Her işten anlarım, ne iş olsa yaparım, illaki
bir köşe kaparım gibi de olmasın.
Kurtuluş için merhum Hamidullah Hoca’nın
vaktiyle Hayrettin Karaman ve Bekir Topaloğlu’na “Ne olacak bu ümmetin hali?!”
diye sorduklarında dediği gibi cevap basit:
“Siz okulunuzda en iyi
asistan olun, ben de burada en iyi hoca olayım. Hepsi bu!”
Öyle ya ne zaman hizmeti
olan hizmetini, himmeti olan himmetini ortaya koyar her şeyi hikmet sarar işte o zaman topyekun millet düze çıkar.
Benim Garibce amentüm
böyledir.
“Sen yanmazsan, ben
yanmazsam, biz yanmazsak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa!”
Biri bizi kurtarsın!
Yok öyle bir şey.
Dua ile!
11.07.2018
GARİBCE
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder