Dün Gülistan’ım, “Baba ZENCİ'de bir
olumsuzluk anlamı yüklü mü?” diye sordu. Düşündüm. Pek yüklü değil gibi geldi. Sonuçta
“Zinc”e nisbet ismi. Muhtemelen Zengibar ülkesine mensup anlamında kullanılmış
ve sonra da bir ırkı temsil etmiş olabilir. Bizim kaynaklarda daha çok siyah/
siyahîler anlamında Sûd ve Sûdân
kelimeleri kullanılmakta. Sudan, bugünkü ülke adı olarak değil Sahra altı
siyahî kuşağı ifade eden bir isim olmaktadır.
Bizde Arap kelimesinde sanki biraz
olumsuzluk yüklü gibi. “Ne Şam’ın şekeri ne Arab’ın yüzü!” ifadesinde olduğu
gibi. “Kara” kelimesinin karşılığı gibi
belki.
Kara kelimesi de her zaman aşağılayıcı
anlam taşımaz. Ecevit için Karaoğlan kullanımı gibi.
Karacaoğlan’ın “Bana kara diyen dilber/
Kaşların kara değil mi” şeklindeki dizelerine bakılırsa Kara’lık nitelemesinden
bir alınganlık hissi var gibi.
Neyse lafı uzatmayalım. Dedim bizim literatürü
bir tarayım bakalım, Zenci kelimesine olumsuzluk anlamı yüklemesi olmuş mu? diye.
Karşıma şöyle bir metin çıktı.
أَبُو عَبْدِ الْمَلِكِ مَوْلَى أُمِّ
مِسْكِينِ بِنْتِ عَاصِمِ بْنِ عُمَرَ قَالَ: رَأَيْتُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ
خَرَجَ فَجَعَلَ يَقُولُ: السَّلامُ عَلَيْكُمُ السَّلامُ عَلَيْكُمْ. فَمَرَّ
عَلَى زِنْجِيٍّ فَقَالَ: السَّلامُ عَلَيْكَ يَا جُعَلُ. قَالَ وَأَبْصَرَ
جَارِيَةً مُتَزَيِّنَةً فَجَعَلَتْ تَنْظُرُ إِلَيْهِ. قَالَ فَقَالَ لَهَا: مَا تَنْظُرِينَ
إِلَى شَيْخٍ كَبِيرٍ قَدْ أَخَذَتْهُ اللَّقْوَةُ وَذَهَبَ مِنْهُ الأَطْيَبَانِ؟.
“İbn Ömer çıktı ve önüne gelen herkese
“Esselamü aleyküm, Esseâmü aleyküm” diyordu. Bir zenciye rastladı. Ona “Esselamü
aleyke bre bokböceği!” dedi. Ziynetler takınmış bir cariye gördü. Kendisine
bakıp duruyordu. Ona dedi ki:…”[1]
Gerisini kim güzel tercüme
edebilecekse yoruma düşsün.
Bize lazım geleni İbn Ömer’in zenci birine bokböceği diye takılması.
İmdi bu kullanıma bakarsak Zenci
kelimesinde bir olumsuz anlam yüklü gibi gözüküyor.
Allah insanları tanışasınız diye
boylara ve kabilelere ayırmış. Bunları tesmiye etmede bir günah olmaz. Ama
ötekileştirme amaçlı kullanımlar karşıdakini ister istemez incitir.
Mesela Arapların Arap olmayanlara Acem
demeleri, kendilerinden olmayanlara Romalıların Barbar, bizim Türklerin Tat demeleri böylesi bir
kullanım olmaktadır.
Günah olan kimlik belirlemesi için
aidiyet ifade eden ırk ya da coğrafya nispetleri değil, aşağılama ve istihza
(alay) içeren, ötekileştirmeyi amaçlayan yaftalamalar, lakap takmalardır.
Dua ile!
09.07.2020
GARİBCE
[1]
İbn Saʿd, eṭ-Ṭabaḳâtu'l-Kubrâ, (nşr. Muḥammed ʿAbdulḳâdir ʿAṭâ), I-VIII,
Beyrût, 1410/1990, IV, 120.
Arapça metnin devamı:
YanıtlaSil...ve süslü bir cariye gördü. Cariye ona bakmaya başladı. Bunun üzerine ona şöyle dedi: Yüz felci geçirmiş ve kalbi ve dili kendisinden gitmiş büyük bir ihtiyara ne bakıyorsun?