12 Nisan 2017 Çarşamba

Madem eşim olacaksın, haksız da olsam arkamda yer alacaksın!




Garibce olarak sizlere özümüze doğan her hikmeti bir şekilde ulaştırmaya çalışıyoruz. Allah, istikametten ayırmasın. Bazen kalbimize doğuyor, bazen gözümüzden gönlümüze akıyor bazen de biri kulağımıza fısıldıyor. Arılar için çiçek olunca bal yapmaya ne ki?!
Geçen hafta sonu Konya’da idik. Kök Hücre Tedavisi konusunda bir sempozyuma katıldık. Benim açımdan sonuç şu: Allah’ın kitabında 6666 ayet var ya, kevnde tek bir hücre içinde milyonlarla ayet var, tabi okumasını bilene. Saygılı doktorlarımız tıp alanında kendilerine düşen alanda bu kitabın abece’sini sökmeye çalışıyorlar ve vardıkları hayranlık uyandırıcı sonuçları da bizlerle paylaşıyorlar, sayeleri meşkûr olsun.
Gidip gelirken Hızlı Tren ile yolculuk yaptık. Çok da sevdik. Bir daha uçak mı YHT mi denirse kesinlikle YHT deriz. Her açıdan tercihe şayan.
En önemlilerinden biri de gezme görme açısından size daha fazla imkân sunması.
Koltuğunuz uçağa nispetle oldukça geniş hem de öne kaydırıp başınızı koyuyorsunuz. Uçaktaki gibi ses de olmadığı için hemen arkanızdakilerin konuşmalarını kulaklarınızı kabartmasanız bile duyuyorsunuz.
Efendim, bencileyin biri sinemaya gitmiş. Tam arkasında genç bir kız ve oğlan hem de sesli bir biçimde sürekli  muhabbet etmişler. Adam epey bir sabrettikten sonra, arkasına dönmüş ve sert bir tonla (filmi kastederek): “Tek bir kelime anlayamıyorum!”, demiş. Gençler arsızlıkla “Zaten biz de kendi aramızda özel konuşuyoruz!” demişler.
Doğrusu bizim arkamıza dönüp de böyle bir sözümüz olmadı. Çünkü biz her ne konuşuldu ise olduğu gibi duyduk, hem de anladık. Muhtemelen –yüzüne sonra da bakmadım- evlilik hazırlığında hastanede çalışan genç bir bayan, nişanlısı ya da sevgilisi ile konuşuyor, ortada ailevi bir mesele var, akçalı bir konuya benziyor, adam galiba bu işe beni karıştırma falan diyor ama bayan konuştukça konuşuyor ve evleneceği erkeğin her halükarda haksız bile olsa kendisini desteklemesini ve her daim arkasında olması gerektiğini ısrarla anlatıyor. Konuşma az uz değil birkaç on dakika sürüyor.
Trenden indikten sonra biraz da kendimi sınamak üzere hatuna sordum. Bizim hatun melek sima saf, temiz bir kadındır. Kendime fazla güvenim yoktur. Onun için kendimi onun terazisinde tartarak nerede durduğumu zaman zaman anlamaya çalışırım. Gene öyle yaptım. Ona o bayanın ne anlattığını sordum. Hani dinlemiş midir? Dinlediyse anlamış mıdır? Baktım ki o da aynen benim gibi, hem dinlemiş, hem de anlamış, hem özetini bile çıkarmış. Dedim özeti neydi? Kadın, evleneceği adamın haksız da olsa her zaman arkasında olmasını istiyor dedi.
Kulak işte, ne yapalım, dibindeki konuşmayı ben duymam demiyor. Hadi sen dinlemesen bile kulak duyuyor, göz görüyor. Belki gözlerin kapağı var, kapatabilirsin ama kulağın kendinden tıkacı da yok ki tıkayasın.
Gelelim şimdi buradan çıkacak derse.
Hani İslam geldi de cahiliye zihniyeti ile mücadele etti ve başarılı da oldu ya?
Cahiliye dönem olarak bitti ama zihniyet olarak hala devam ediyor. Arif Nihat Asya'nın da dediği gibi “Ebu Lehep ölmedi, Ebu Cehil kıtalar dolaşıyor”. Hem de o demde birdi şimdi bin bir olmuşlar.
Cahiliye değerlerinden en önemlisi asabiyet duygusudur. Güçlü bir aidiyet duygusu ile bağlı olduğun kabilene mutlak anlamda arka çıkma duygusu. “Unsur ehâke zâlimen ev mazlûmen” sözü Hz. Peygamber (s.a.s.) tarafından farklı biçimde içi doldurulmadan evvel cahiliye dönemi zihniyetini ifade eden en önemli sözdü: Kardeşine haklı da olsa haksız da olsa, zâlim de olsa mazlum da olsa yardım edeceksin.  Kendi kabilenden biri başka kabileden biri ile kavga ediyorsa, her işi gücü terk edip koşacaksın, ona arka çıkacaksın, o kime vuruyorsa sen de ona vuracaksın, asla hele bir durun, niye kavga ediyorsunuz, kim haklı kim haksız bir bakalım gibi soruları asla sormayacaksın. Cahiliye  şiarı işte buydu. Hz. Peygamber aynı sözü kullandı ama “zalime, zulmüne engel olmak suretiyle yardım edeceksin” diyerek içeriğini İslam ahlak anlayışına uygun bir şekilde değiştirdi.
Şimdi bu kadın diyor ki: Madem ki sen benim kocam, erkeğim olacaksın. O halde sen beni haksız bile olsam kollayacak, bana yardımcı olacaksın.
İşte bu anlayış tam da cahiliye zihniyetinin dışa vurması.
Madem ki sen benim karındaşımsın, öyle ise her durumda haksız bile olsan arka çıkmak benim karındaşlık vazifemdir…
Madem ki sen benim partimdensin, öyle ise sen ben yanlış yapsam da beni destekleyeceksin.
Madem ki sen benim bakanımsın, rüşvet alsan da, ihaleye fesat karıştırsan da asla seni yargıya teslim etmem…
İmdi bu kadın evleneceği erkekten bu şartı bekleyince haklı olarak karşısındaki de kendisinden aynı şartı bekleyecektir.
Yani ben yanlış yaparsam kılıçlarıyla beni doğrultacak kendi arkadaşlarım var, şeklindeki bir güven maalesef bu anlayışta asla yer bulamayacaktır.
Düşünün şimdi haksız olduğu halde erkek kadını destekledi. Yarın koca bir yanlış yaptı bu kez kadın onun yanlışına yataklık yaptı, destek verdi. Böyle bir evlilik, böyle bir arkadaşlık, böyle bir dostluk yürür mü? Bu gemi selamet sahiline içindekileri götürür mü?
Biz yanlış yapıyoruz.
Yanlış ölçütler kullanıyoruz.
Terazimiz tezekten olunca  dirhemi de .oktan oluyor.
Ondan sonra da mutluluk arıyoruz.
Haksızlıkla elde edilen mallar tıkınan ateşler oluyor, içimizi yakıyor. Söndürsün diye eşimize elimizi uzatıyoruz, üzerine benzin döküyor.
Bedelini ödemediğimiz çok şey istiyoruz.
Düdüğü bile parayı verenin çaldığı bir dünyada huzurun, mutluluğun bedelsiz olacağını düşünmek boşa.
Gel kardeşim sen bu sakîm anlayışı boşla! Eşin olmasını istediğin adama de ki: “Seninle hayatımı birleştirebilmem için her ne zaman yanlışım olursa düzelteceğine söz ver! Aynı şekilde eşim olarak sen her ne zaman bir yanlış yaparsan ilk tepkiyi benden göreceksin bunu bil!” de. İşte öyle çıkın yola, tutuşun el ele, nerede bir iyilik var olun birbirinize muzahir.
İşte o zaman mutluluk da huzur da sizin olur evvel ahir!

Dua ile!
12.04.2017

GARİBCE


1 yorum:

  1. Sayın hocam, Konya'da akşam başka bir programım olduğu için sizlerle vedalaşamadım. Kırkambar kitabınız için çok teşekkür ediyorum. Bu vesileyle, Garibce'yi düzenli olarak takip ettiğimi, her yeni paylaşımınızın eposta adresime geldiğini ifade etmek isterim. Ellerinize ve gönlünüze sağlık. Saygılarımla. Necmeddin Güney

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...