Garibce nazarında
günümüzün İslam adına en büyük problemi Kadın sorunudur. Kadın İslam’ın ve Müslümanların
“yumuşak karnı”dır; en hassas ve savunmasız olan yerimizdir. O yüzden de hem
içeriden hem dışarıdan hücum eden herkes “Kadın!” diye diye vuruyor. Çok da
etkili oluyor, hani.
Hani bir hikâye
vardır ya, baba çocuğunu parka götürmek istemez, fakat söz vermiştir. Aklına
bir fikir gelir ve dünya haritası yapbozunu çocuğa verir eğer yaparsa
götüreceğini söyler. Kendince bahanesi güçlüdür, nasıl olsa yapamaz, koskoca
dünya haritasını kendisi bile ha deyince düzeltemez. Çocuk nereden yapabilsin
düşüncesiyle rahat eder. Lakin çok sürmez çocuk gelir, “Baba yaptım, haydi gidelim!”
diye tutturur. Baba inanmaz, ama çocuk gerçekten yapmıştır. “Oğlum nasıl yaptın?”
der, hayretle! Çocuk haritanın arkasındaki bir insan fotoğrafını keşfetmiş, onu
düzelterek de dünya haritasını yerli yerine koyuvermiş. Bilgiç bir eda ile de “Ne
var baba. Ben insanı düzelttim, dünya düzeldi!” demiş.
Aha ben de
diyorum ki, “Siz kadını düzeltin. İslam da kendiliğinden düzelecektir.”
Kadını düzeltin derken,
sağını solunu yontun anlamında değil elbet. Kadınlarla ilgili sorunları
kastediyoruz.
Ama derseniz ki “Kadınla
ilgili ne sorun olacak ki?! Kadın kendini düzeltmeli!” O başka.
“Yahu tamam,
biraz o kendini düzeltsin biraz da biz düzgün bakalım olmaz mı?”
“Olmaaaz!”
“Neden olmaz!”
“Çünkü kadın eğe
kemiği gibi özünde eğri. Eğrinin hiç doğru gölgesi mi olur? Onu yola getirecek
tek şey, sırtından sopayı karnından sıpayı eksik etmemek!”
“Vay, vay vay!”
“Ne olmuş yani,
bizde daha ne alası var!”
“Merak işte. Bir
an ‘bunu diyen yoksa o sıpaların büyümüş hali mi?’ diye düşündüm de.”
----
Atadan tevarüs
edilen bakış bu olunca haydi çöz bakalım nasıl çözeceksen.
Sahi bu kadın
kimdi? Düşündüm: Beni dokuz ay karnında, iki yıl kucağında ve bir ömür boyu
yüreğinde taşıyan canım annemdi, koklamaya kıyamadığım ciğerparem kızımdı, anne
yarısı halamdı, teyzemdi. Ve ömrüne mukabil ömrümü verdiğim eşimdi.
Neresinde eğrilik
diye baktım. Mücessem bir şefkat gördüm. Yavrusunu bağrına basıp üzerine
eğilmesi miydi, eşine sarılması mıydı, karındaşına kanat germesi miydi sözü
edilen eğrilik, bilemedim. Hal böyle iken hala var diye düşünüyor idiysem eğer
bu benim bakışımda olmalı dedim ve utandım.
Cümlesine selam
olsun!
Dua ile!
18.03.2018
GARİBCE
Muhterem hocam yüreğinize sağlık ömrünüze bereket. Saygılarımla
YanıtlaSil