Olay:
Rahim sorunu olan bir kadının yumurtası ile kocasının spermi
tüpte döllendirlir. Oluşan dölüt (embriyo) yabancı bir kadının rahmine
yerleştirilir. Doğum sonrasında taşıyıcı anne ile yumurta sahibi anne arasında
anlaşmazlık çıkar ve her ikisi de çocuğun annesinin kendisi olduğunu iddia
eder. İş şeriat mahkemesine intikal eder ve kadı davaya bakar ve Mücadele
suresinin ikinci ayetinin[1]
sarih ifadesine dayanarak annenin doğuran kadın yani taşıyıcı anne olduğuna
karar verir. Yumurta sahibi anne ise çocuğun gerçek annesinin kendisi olduğunu,
zira genetik özellikleri itibariyle onun tamamen kendi özelliklerini
taşıdığını, onun varlığının kendi uzantısı olduğunu, taşıyıcı annenin ise
sadece saksının çimlenmiş bir fideyi büyütmesi gibi olduğunu iddia ile temyize
gider. Temyiz hükmü bozar ve nassın belli bir duruma özgü olduğunu ve
dolayısıyla bu olayı kapsamadığını, DNA testi yapılmasını ve sonucun ona göre belirlenmesi
gerektiğini bildirir.
Soru: Şeri kadı verdiği bu hükümle “Onların anaları ancak,
kendilerini doğuran kadınlardır.” ayetinin evrenselliğini temsil etmektedir
diyebilir miyiz?
Temyiz, ayetin zahirine aykırı hükmederek yanlış mı yapmıştır?
Nassın belli bir duruma özgü olduğunu ve dolayısıyla bu olayı kapsamadığını
ifade ederken tarihselci mi olmuştur?
İşi adlî tıbba havale ederek yeni bir bidat mı çıkarmıştır?
Ahkamı belirlemede Tekvini esas almak Teşrie mesnet teşkil
etmeli midir? Yoksa teşriin/ nassın mutlak/ evrensel olması mı esastır?
Ve sorular, sorular.
İşim yoktu iş çıkardım.
Vesselam!
05.04.2019
GARİBCE
[1] اَلَّذ۪ينَ يُظَاهِرُونَ مِنْكُمْ مِنْ
نِسَٓائِهِمْ مَا هُنَّ اُمَّهَاتِهِمْۜ اِنْ اُمَّهَاتُهُمْ اِلَّا الّٰٓئ۪
وَلَدْنَهُمْۜ وَاِنَّهُمْ لَيَقُولُونَ مُنْكَراً مِنَ الْقَوْلِ وَزُوراًۜ
وَاِنَّ اللّٰهَ لَعَفُوٌّ غَفُورٌ
"İçinizden kadınlarına zıhar yapanlar bilsinler
ki, o kadınlar onların anaları değildir. Onların anaları ancak, kendilerini
doğuran kadınlardır. Şüphesiz onlar (zıhar yaparlarken) hoş karşılanmayan ve
yalan bir söz söylüyorlar. Şüphesiz Allah çok affedicidir, çok
bağışlayıcıdır." (Mücâdele 58/2)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder