15 Mart 2014 Cumartesi

Telfik


Bugünlerde üst üste birkaç öğrencim telfiki sordu.
Onlara cevabım şöyle oldu:
Hasta oldunuz, doktora gittiniz, o da sizi muayene etti ve teşhisten sonra bir reçete yazdı. Çıktınız ama kalbiniz yatmadı, yapacağınız iş ikinci bir doktora gitmektir. Diyelim ki gittiniz ve ikinci doktor da sizi muayene etti ve size farklı bir reçete yazdı.
Siz onun yanından da çıktınız ve kendi kendinize bir şey yaptınız: Gittiniz eczaneye ve dediniz ki hele şu ilaçların fiyatlarını karşısına bir yazın. Eczacı da her iki reçetedeki ilaçların fiyatlarını karşısına yazdı. Siz bizzat kendiniz bu ilaçlardan kesenize göre bir seçim yaptınız ve o ilaçları alarak uygulamaya kalktınız. İşte telfik böyle bir şeydir. Nasıl ki tıpta bu caiz değil ise dini konularda da caiz değildir.
Ama bunun yerine şöyle yapmış olsaydınız: İkinci doktordan da çıktıktan sonra üçüncü bir doktora gitseydiniz ve ona reçeteleri göstererek daha önceki doktorların tanısından ve yazdıkları ilaçlardan bahsetseydiniz, üçüncü doktor da sizin durumunuza bakıp ilaçlara göz attıktan sonra iki ayrı reçeteden bir seçim yaparak size şu reçeteden şu ilacı, bundan da bu ilacı almalısın deseydi, bu teflik olmaz üçüncü bir reçete olurdu.
Tababet ve diyanet birbirine benzer. Birinde yarım olan dinden, öbüründe yarım olan candan eder. İmdi hasta olanın yapacağı şey doktora gitmek ve onun verdiği reçeteyi uygulamaktır. Bunu yapmayıp internetten kendi kendini tedaviye kalkışmak yanlış ve hatta cinayettir. Doktorun alternatifi ikinci bir doktordur. İkincinin alternatifi de üfürükçü tükürükçü değil gene üçüncü bir doktordur. Üçüncü doktorun birinci ya da ikinci reçeteyi tercih etme imkanı olduğu gibi kendisinin ilk ikiden tamamen farklı bir üçüncü reçete yazması da mümkündür. Aynı şekilde onun ilk iki reçeteden bir terkip yapması da mümkündür. Bu onun yetkisi dahilinde yapabileceği bir şeydir.
İmdi diyanette de durum aynıdır. Kişinin dinî bir sorunu var ise yapacağı iş, fetvaya ehil bir ilim adamına (fakih, müftî) durumu iletmek ve onun vereceği fetva ile amel etmektir.
Fakih, içitihadı ile amel eder.  İçtihad da bir hükmü yeni belirlemek şeklinde olabileceği gibi eski içtihadlardan deliline bakarak tercih şeklinde de olabilir.
“Âmmînin yani  fakih olmayan kimselerin ise belli bir aidiyetleri (mezheb gibi) yoktur, onların mezhebi müftînin vereceği fetvadır” denilir. Müftînin vereceği fetva özü itibariyle iltizama dayalıdır ve kadının verdiği yargı kararları gibi bağlayıcı değildir. O yüzden bir kimse, aldığı fetvanın kalbine yatmaması halinde başka bir müftîye durumunu sorabilir. O müftînin vereceği fetva ile amel etmesi halinde dini sorumluluğu sona erer. Üçüncü bir müftîye bile götürebilir. Üçüncü müftî öncekileri teyit edebileceği gibi, tamamen farklı bir cevap da verebilir ya da önceki iki fetvayı birleştirip onlardan yeni bir  cevap da çıkarabilir ve bu yasak olan telfik olmaz, yeni bir fetva olur. Burada önemli olan kişinin dinî sorununu kendi başına çözmeye kalkışmaması ve liyakatli olan bir müftîye götürmesi, müftînin alternatifinin de kendi okumuş olduğu kitaplar, takvim yaprağı, internet vb. olmayıp gene başka bir müftî olmasıdır.
Hal böyle iken bir kimse aldığı fetvanın kendisinin içinde bulunduğu durum ile ilgili “Allah’ın hükmü” olduğuna inanması halinde onu bir daha başka birine götürmesi uygun olmaz. Bu durumda tam da “kesesine göre reçete” gibi heva ve hevesine göre fetva arayışı içine girmiş olur ki, bu caiz olmaz.
Diyanet, bir inanç işidir. Hukukta hile (kurtuluş çaresi) olabilir, ama diyanette böyle bir çaba hoş görülemez.
Dua ile!
15.03.2014

GARİBCE

3 yorum:

  1. Diyanet te "usul" olan konularda ittifak vardır. Ancak "füru" olan yani üzerinde ittifak olmayan konularda 'niyet'in yeri bağlamında;
    Üçüncü Müftünün verdiği fetvaya da gönlü ikna olmayan bir kişi ne yapmalı?

    YanıtlaSil
  2. Dört mezhebin KOLAYLIKLARINI araştırıp, bunları bir araya toplayarak, yeni bir mezhep uydurmaya telfîk denir.

    Telfîk ittifakla bâtıldır. Dört hak mezhep birleştirilip bir mezhep hâline getirilemez.

    YanıtlaSil
  3. Dört mezhebin sadece kolaylıklarını değil -içinde bulunduğu duruma en uygun olanı- araştırıp, bunları bir araya toplayarak, bir tercih yapmak telfik olur mu?

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...