Fakültemiz emekli hocalarından Ali
Murat Daryal vefat etmiştir. Kendine has bir kişiliği ve tavrı olan hocamıza Allah’tan
rahmet diliyorum. Bu vesile ile vaktiyle ilk kez kendisinden duyduğum ve sıcağı
sıcağına da akşam evde kayda geçtiğim bir yazımı rahmete vesile olması amacıyla
teberrüken yayınlıyorum.
İÇİMİZDEN KOPARILAN İYİLİK
Bugün vakıf genel kurul toplantısı
vardı. Harabat ehlinden nice defineler saklı Ali Murat Daryal hoca birkaç hikâye
anlattı. Bunlardan birini ben de sizinle paylaşayım istedim.
Bir Arap şeyhi uzun bir yolculuğa
çıkmış. Azığını almış ve atıyla çöle dalmış. Bir vahaya varmış ve atından
inmiş, elini yüzünü yıkamış, bir ağacın gölgesine oturmuş, hem biraz dinlenmek
ve hem de karnını doyurmak istemiş. Bir de bakmış yaşlı bir adam, bir ağaca
sırtını dayamış, iki büklüm oturuyor. Çaresizliği her halinden belli. Arap
şeyhi azığını çıkarmış ve yemeden önce adama seslenmiş,
-Buyur bey amca, gel beraber
karnımızı doyuralım, demiş. Yaşlı adam çok açmış tabiî. Buna rağmen:
-Yok evlat olur mu? Sen buyur?
Benim senin azığında ne hakkım olabilir ki? Hem bir kişinin azığı iki kişiyi aç
bırakır, demiş. Arap şeyhi:
-Bey amca, biz burada yiyelim,
karnımızı doyuralım, sen orada aç kal, bu insanlığa sığar mı? Haydi, gel buyur
hele, demiş. Neyse ısrar üzerine yaşlı adam biraz da çekinerek gelmiş ve
sofraya oturmuş, azığı beraberce yemişler. Arap şeyhi ihtiyar adamın da yolcu
olduğunu öğrenince,
-O zaman buyur bey amca birlikte
gidelim. Gel hele sen benim atıma bin, sen yaşlısın, bak yolculuk da seni iyice
bitkin hale getirmiş, bu halde nasıl yürüyebileceksin. Bir süre sonra ben
yorulduğum zaman da sen inersin, ben binerim, böyle böyle gideceğimiz yere
varırız… demiş. Yaşlı adam gene mahcup bir vaziyette
-Olmaz evladım, hiç olur mu? Senin
bineğinde benim ne hakkım olabilir? Senin kendi atına binmen varken, hiç yaya
yürümen olur mu? Sen bin ve beni kendi kaderime terk et, yolun açık olsun,
demiş. Yiğit Arap şeyhi,
-Olur mu be bey amca, insanlık
öldü mü? Ben şimdi şu genç ve güçlü halimde atıma binip gideceğim, seni burada
ıssız çölde bırakacağım, bu sıcakta bu yolu yaya kat etmene razı olacağım, hiç
olacak şey mi, insanlık öldü mü, mürüvvet nerede kaldı. Haydi, ısrarı bırak da
ata bin demiş. Adam da binmiş.
Çöl sıcağı, güneş sanki tepelerine
inmiş, beyinlerini kaynatıyor, yerden adeta yalım fışkırıyor, uzaklar serap
gibi gözüküyormuş. Yaşlı adam önde, yiğit Arap şeyhi arkada düşmüşler yola, çok
gitmeden adım adım araları açılmaya başlamış ve sonunda adam atı mahmuzlayarak dörtnala
kaçmaya başlamış. Yiğit delikanlı bir süre arkasından koşmuşsa da kesilmiş
kalmış ve iki eli yanına düşmüş, çaresiz bir halde durarak yaşlı adamın
arkasından şöyle seslenmiş:
-Açtın, çölde azığımı seninle
paylaştım. Yanmadım. Yorgun argın ve bitkindin atıma seni bindirdim. Şimdi ise
sen atımı aldın kaçıyorsun. Bindiğin atım benim yanımda ne kadar değerliydi,
onu sen bilemezsin. Ama ona da yanmadım. Şu çölde azıksız, bineksiz bıraktın
beni, ölümün artık beni beklediğini biliyorum. Buna rağmen öleceğime, kurda
kuşa yem olacağıma da yanmıyorum. Ama ey ihtiyar bil ki sen giderken, içimde ne
kadar güzellik, ne kadar iyilik varsa hepsini söküp beraberinde götürüyorsun,
işte ben buna yanıyorum.
İstanbul gibi büyük şehirlerde yaşayanlar
bilir. Soğuk ve yağışlı kış günleri, bunaltıcı sıcaklıkta yaz günleri
duraklarda bekleyen yığınlarla insanlar, kimi ıslanmış, kimi tir tir titriyor,
kiminin elinde ıslanmamak için siper olarak kullanmaya çalıştığı telleri kopuk,
yamuk ucuz şemsiyeler, kimi ısınmak için ellerine üflüyor, yerinde sayarak
hareket ediyor…, yaz günleri sıcaktan kimi bayılıyor, kimi ayılıyor… manzara
böyle iken, önlerinden saniye başına bomboş araçlar geçiyor ama hiç kimse orada
bekleyenlere ilgi duymuyor, bekleyenler de zaten umut bağlamıyor.
Neden acaba? Hiç düşündük mü?
İçimizde gerçekten iyilik namına ne varsa hepsi sökülüp atıldı mı? Yoksa üç beş
kendini bilmez, kendilerine iyilik yapanlara sapladıkları bıçaklarla,
sıktıkları kurşunlarla bütün insanlığın içindeki güzellikleri yok etmeyi
başarabildiler mi dersiniz?
Eğer öyle olduysa vay insan olarak
başımıza gelenlere!
Dua ile!
16.03.2017
GARİBCE
Yunus Vehbi Yavuz Hocamızın yazısıdır:
YanıtlaSilALİ MURAT DARYAL HOCAMIZ
Merhum Hocamız ile 1969'lu yıllarda İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü'nde öğrenci iken Farsça dersimize girince tanışmıştım. Sınıfa büyük bir tevazu ve neşe içinde girer, kendisinden yaşça küçük olan öğrencilerinin koluna girer, ağabey ekiyle hitap ederdi. Aşk ve heyecan dolu, gayretli ve öğretici bir hocamızdı. Farsça ne öğrenmişsem ondan öğrendim. Sâ'dî-i Şîrazî'ni Bostan ve Gülistan'ından bölümler okutarak Farsça'yı bize sevdirdi, okuttuğu farsça şiirler yanında hayat gerçeklerini ve İslam'ın ruhunu bize anlatırdı. Çile çekmişti, mustaripti. Gündüz hocalık, mesaiden sonra dolmuşçuluk yaptığını ve boş zamanlarını böylece değerlendirdiğini söylerdi. Akrabam olan Rahmetli A.Fikri YAVUZ hoca ile dosttu. Onun kendisine verdiği desteği, vesile oldukça söyler, vefa örneği gösterirdi. Rahmetli bir tevazu abidesi idi. Haber vermeden gitti, çok üzüldük. Bütün saniyelerini ilim, fikir ve hayırlarla dolu dolu geçirdi. Cuma namazlarını genellikle Fakülte camiinde kılardı. Uzakta olduğumuz için, sadece ayda yılda bir İstanbul'a gidince Cuma günleri Fakültenin eski camiinin alt kısmında namazı kıldıktan sonra kendisi ile görüşürdük. Bir defasında Fakültenin bahçesinde sohbet ederken "20 TL." ver demişti, bu fakir de emri yerine getirdi. Sonra meseleyi açıkladı. Dostlardan topladığı 5 Liralarla fakir insanların ihtiyaçlarına koşuyordu. Biz uzakta olduğumuz için toptan almıştı. Onun bizde ve camiamız üzerinde çok hakkı vardır. Her türlü hakkımız kendisine helal olsun. Allah makamını cennet kılsın. İnnâ lillah ve innâ ileyhi râciûn.
Yusuf Ertürk Farklıydı, ilklerdendi, sıradışıydı, dertliydi, hazırlıyordu, düşündürüyordu, öğretiyordu, anlatıyordu, tekrar anlatıyordu, çelme atıyordu, hayatın akışı içinde tökezlemelere karşı uyarıyordu, güldürüyordu, muzdaripti, sevimliydi, tevazu sahibiydi, değer veriyordu, sabrediyordu, kız(a)mıyordu...en çok istifade ettiğim hocalardan biriydi. Dâr-ı bekâya göçtü. Allah rahmet eylesin.
YanıtlaSilSalih Tuğ:
YanıtlaSilHakka hakkıyla yürümek... Asıl mârifet bu!. Tamı tamına altmış beş yıllık bir ulu çınar dostumdu . . . Peki Cuma günleri benim 5 TL 'lık hayratımı kim benden cebren tahsil edip sahiplerine ulaştıracak?!...
Guzel bir insandı. Ben onu çok sevdim. Rabbimde sevsin inşaallah. SALIH KARAKAYA
YanıtlaSilMehmet Çelenk
YanıtlaSilTüm ilahiyat tarihinin en neşeli, en deli, en çılgın, en renkli hocası Hakka yürüdü. Deliliği vasiyet etti mi, kimselere miras bıraktı mı bilinmez mamafih bir güzel miras bıraktı. Her gün okula öğrencisine yeni bir şey, yeni bir bakış kazandırmak, onlara kendi olmayı öğretmek, başkalarının kaderini taklit etmemek, üreterek var olmak, üreterek Müslüman olma bilinci aşılama çabasıyla gelirdi. Bir deli adam idi, öğrenirken deli, öğretirken deli idi. Selamı kendince alır kendince verirdi. Yaş ve kuşak farkı bilmeden herkese dost olurdu. Tebessümü ve neşesi gök kubbenin hoş sadası idi. Laboratuvarı tüm cemiyet idi. Her meclise uygun kelamı, her bendeye uygun hitabı vardı. Bezm-i ezelde erenlere yâr olsun, ashaba hemsâye olsun…
Yedi Tepede Bir garip öldü diyeler
Ali Murat Daryal adına telkin vereler
Sîm u zer bıraktı mı bilinmez amma
Mecnunane yaşadı göçtü diyeler…
Murat Sülün
YanıtlaSilALİMURAT DARYAL hocamız da irtihal etti dâr-ı bakāya
Allah rahmet eylesin!
O yaşına rağmen heyecanını kaybetmemiş, nazik, yardımsever, hasbî bir adamdı.
Hocalığı zamanında,
Fakültenin en dikkat çekici simalarından biriydi
ilginç görüş ve anlatımlarıyla
en sevilen hocalarımızdan biriydi
dostane tavırlarıyla.
Guslün psikolojisini derste anlattığı şekilde değil,
İbn Arabî'den okuduğum şekilde yazmıştım da
'yüz'ünü esirgememişti yine de
https://www.facebook.com/alimuratdaryal/?fref=ts
YanıtlaSilBu sayfada hoca hakkında yazılı ve görsel malumat bulabilir, istifade edebilirsiniz.
Sait Başer
YanıtlaSilO da bin yıllıklara karıştı gitti...
Prof. Dr. Ali Murat Daryal...
En az 30 senedir tek falso yapmadı...
Olağan dışı, hâlis, hizmete doymayan, coşkun, taşkın, âlim, fâzıl, yiğit... bir meşrepti. Fevkalâde ender, fevkalâde vatansever, fevkalâde mümin, fevkalâde hakşinas, fevkalâde fedâkâr, asla arkasına bakmadan meydana atılan bir fedâî...
Er kişi...
Allah ilelebet rahmetinde bulundursun.
Kevser Yılmaz
YanıtlaSilÖğrencisi olmadan tedrisatından geçtiğim, çok sevdiğim kıymetli hocam hakkın rahmetine yürümüş...
Bugün İkindi namazını müteakip Şakiriin Camii'nden cenazesi kalkacakmış...
Hey gidi mışlı geçmiş dünya!
Bir varmış, bir yokmuş.
Onu çok özleyeceğiz...
:(
İhsan Erkul
YanıtlaSilAli Murat Daryal hocamıza Allah rahmet eylesin. Mekanı cennet olsun.O bize her fırsatta medeniyetimizin büyüklüğünden bahsedrdi. Özgüveni sahibi bireyler olarak yetişmemiz için adeta çırpınırdı.Müslümanın şahsiyetini ve onurunu her şeyin üstünde tutardı. Biz O'ndan çok şey öğrendik. O'nunla ilgili anlatacak çok anektod var. Ama beni derinden etkileyen müşfikliği ve mütevazılığıdır.Tuzla Halil Türkkan İmam Hatip Lisesine konferansa davet etmiştim. İleri yaşına rağmen tereddütsüz geldi. Hocam adres verirseniz gelip sizi alalım. Israrıma rağmen adres vermedi. Kendileri geldi. Hocam konferans öncesi ikramımız var. Akabinde konferansa geçeriz. Ben konferanstan önce hiç bir şey yemem, içmem beni rahatsız eder. Peki konferanstan sonra dedik. Coşkulu bir konferans oldu. Öğrencilerimiz hayretler içinde kaldı. Daryal hocam kan ter içinde kaldı. Öğrenciler tarafından verilen plaketi ve çiçeği başının üstüne koydu. Bir müddet öyle bekledi. Salondan dakikalarca alkışlandı. O da nemli gözlerle izliyordu. Konferanstan sonra bütün ısrarlarımıza rağmen hiçbir şey ikram edemedik.Ben konferanstan sonra bir şey almam rahatsız olurum. Ben gideceğim dedi. Neyse arabaya bindi gidiyoruz. Bir otobüs durağına yaklaşmıştık ki, birden benim kolumu tuttu..Abi dur( öğrencilerine zaman zaman abi derdi) dedi. Hocam hayırdır. Ben toplu taşım otobüsüyle gideceğim. Trafik sıkışık. Dönüşü de var. Senin çoluk çocuğun var.. Geç kalırsın.Hocam bunu kabul edemem. Siz benim hocamsınız, özür dilerim ama ben bu hususta sizi dinleyemeyeceğim.Terlisiniz,üşürsünüz, hasta olursunuz bu mümkün değil. Ne kadar ısrar ettiysem de başarılı olamadım. Etraftaki insanlar garip garip bizim halimizi izliyordu. Otobüs geldi Daryal Hoca bindi. Ben bir müddet şaşkınlıktan oracıkta kaldım. Hareket edemedim. Aklım hocamdaydı. Kendimi suçlu hissediyordum. Hiç bir şey ikram edemedim. Yaşına rağmen otobüsle gitti. Bir müddet sonra telefonla aradım. Hocam yolculuk nasıl? Yer bulabildiniz mi? Aklım sizde. Daryal hoca: Abi merak etme.. "Hayatımın en iyi yolculuğunu yapıyorum." demişti. Allah rahmet eylesin.
Şerif Bayrak
YanıtlaSilDELİ İDİ. VELİ İDİ.
Kara toprak bugün unutulması zor bir insanı daha bağrına bastı. Ali Murat Daryal’ı!!!
Ali Murat Daryal Hocamın talebesi olma şerefine nail olanlardanım. O da her fani gibi bu dünyadan göçtü. Rabbine iltica etti. Ben onun akademik yönüne değinmeyeceğim. Bu beni aşar. Ali Murat Daryal’ı, Ali Murat Daryal yapan bazı özelliklerine temas etmek istiyorum.
Muhterem Hocamız “İstemez misin ki, dünya onların olsun. Ahiret bizim” diyen bir Peygamber’e layık bir şekilde yaşadı. Maddi imkanlarını ve elindekileri sessiz ve sedasız bir şekilde onları bir baba gibi seven kimsesiz ve yetimlere infak etti. Başkalarından toplayıp verdikleri yardım ve sadakalar, kendi cebinden verdiklerinin yanında devede kulak kalırdı. O hiçbir zaman Ramazan çadırlarında verdikleri birkaç kaşık çorbanın bedelinin katbekat reklam malzemesi yapmanın hesabını yapanlar gibi olmayı düşünmedi.
Dertli ile dertlendi. Kimsesizin kimsesi oldu. Fakirlikten dolayı evlenemeyen gençlere, “İçinizdeki bekarları evlendirin” ayetini göz ardı ederek, “Evlenmek sünnettir.” Hadisini okuyup, onları aşağılayıp rencide eden bazı hacı amcalar gibi olmadı. Yeni evlenen gençlerin evlerini dayattı, döşetti. Yıllarca aynı takım elbiseyi, senelerce aynı paltoyu giydi ama infak ederken aynı eli sıkılığı göstermedi. Bunların reklamını yapmayı ise asla aklına bile getirmedi. Kendisinin cimri olduğunu düşünerek, başkasının paraları ile yardım ettiği dedikodusunu yapan birtakım mahşer günü borçlusunu da arkasından bırakarak terk-i diyar eyledi.
Gönüllü şoförlüğünü yaptığı Gönenli Mehmed Efendi gibi değerli bir hizmet ve maneviyat ehlini, Sabah Namazı vakti arabası ile hizmete götürebilmek için, uyanamam da geç kalırım korkusu ile evine gitmeyip, Yatsı vaktinden sonra arabanın içinde yatarak sabah etmiş biri idi Ali Murat Daryal.
Vaaz verirken de anlattıkları işine gelmediği için de kendine laf atan cemaatten birine de o esnada sövecek kadar da deli idi. Aynı zamanda eski bir talebesi olan, Türkiye’nin en tanınmış yöneticilerinden birinin de cebinden cüzdanını çekip alıp, içindeki paralara el koyup,” Bunu fakirler için alıyorum.” diyerek boş cüzdanı iade edip, yürüyüp giden de bir meczup adamdı Muhterem Hocamız.
Müslüman toplumun derdi ile her zaman dertlendi. Sevdiğini Allah için sevdi. Kızdığına da Allah için kızdı. İnsanların ne dediğine ve ne düşündüğüne aldırmadan, girdiği ortamları daima neşelendirdi. Çocuk ile çocuk, büyük ile büyük olurdu. Gençlerin sevgilisi idi. Öğrencileri için bir baba gibi idi. Onlarla arkadaş olmayı başaran nadir hocalardandı. Öğrencilerine ödünç vermekten her yerinde vuruk olan eski bir Renault’u vardı hiç unutmam.
Ben şahsen Muhterem Hocamızın bu dünyadan ve bizlerden alacaklı olarak gitmeyi başaranlardan olduğuna şehadet ederim. Bugün kendisini büyük bir elem ve kederle uğrayanlar da bu kanaatimi doğrular nitelikte idi.
Daryal Hoca deli idi. Emin Işık Hocamıza göre “Deliler Padişahı” idi. Çünkü O, deli olunmadan veli olunmayacağını bilenlerdendi.
Allah rahmet eylesin. Mekânı cennet olsun.
Mustafa Güler
YanıtlaSilAli Murat Daryal Hocam
Sen de güzel ata binip Mevla-yı zülcelalin huzuruna kavuştun, duam; mekanın mübarek, makamın ali olsun. İlahiyat fakültesinde senden öğrendiğimiz en mühim hususlardan biri Hak bildiğini her zaman ve her yerde söylemek idi.Hala kulaklarımda "tavuk gibi 40 yıl yaşacağına horoz gibi 4 yıl yaşa" sözü çınlamaktadır.
İnsana insan olduğu için değer veren, İslamın ve Müslümanların meseleleri ile daima hemhal olan olan bir hocamız idin.
2009 yılında Cuma namazı sonrası Camii altında beni çevirmiş ve talebelik yıllarımızda fark etmediğimiz ve sonradan öğrendiğimiz faaliyeti için yetimlere yardım talep etmişti. Ardından Haremeyn'i çalıştığımı öğrenince, talebelik yıllarımızda hayranlıkla dinlediğim Ali Murat Hoca gitmiş, yeni ve meraklı bir talebe gelmiş ve 3 saate yakın bana çok sayıda soru sormuştu.
Bu dönemde yaşı 70 i çoktan geçmesine rağmen doğruyu öğrenme aşkı ondan aldığım diğer mütevazi vasıflarındandı.
Biz senin hak ve hayır üzerine olduğunun şahitleri ve dünyada bıraktığın devam eden hayırlarınız.
Arıcı H. Basri üzgün hissediyor.
YanıtlaSilProf. Ali Murat DARYAL
Hocamız, büyüğümüz, dostumuz, arkadaşımız. .
O farklı bir insandı. Samimi ve dürüst bir vatan evlâdı, hiçbir çıkar peşinden koşmayan gerçek bir muallim ve müderristi.
Çileli hayata veda edip, ebediyete göçtü. Şaşaasız, şâibesiz, riyasız, mihnetsiz yaşadı ve öylece Sonsuzluğun Rabbine vuslât etti.
Ruhu şâd, durağı Cennet, otağı Hamd sancağının gölgesi olsun.
Yurdagül Konuk
YanıtlaSilDeğerli Hocam Prof. Dr. Ali Murat Daryal Beyefendi'yi kaybetmişiz. Başka bir âlemde buluşmak ümidiyle hocam. . Mekanın cennet olsun. Zat ı Bâri yaptığın iyilikleri karşına çıkarsın. Çok üzgünüm.
Şenol Saygılı
YanıtlaSilProf Dr Ali Murat Daryal hocamız vefat etti?
Kıymetli arkadaşlar,
Marmara ilahiyat Fakültemizin koca çınarlarından biri olan Prof Dr Ali Murat Daryal hocamız bugün Hakka yürümüştür.
Hocamızın nasıl biri olduğunu okuttuğu öğrencilerinden dinleyelim:
Nisantaşılı ama Anadolulu garibliğinde mutevazi bir hocamızdı.
Beykozlu Hacı Osman Efendiden bahsederdi ama sonra da eklerdi,Osman efendi,hocanın üniversite okumasına karşıymış ama
ona rağmen okumuş
Hoş espritüel bir hocamızdı.
Tarikat ehli(derviş)idi.
Kendisinden çok konularda istifade ettik.
Kendisinden çok şeyler öğrendik, Sık sık kendisinden alıntılar yaptığım bir hocamızdı.
Hoca farklı bir hoca profili çizmişti
Sınıfta yerinde duramayan
Sadece bilgi aktarmakla yetinmeyip hislerini de canlı bir şekilde olayın içine katardı.
Bazen sınıfta öğrencilere çelme takardı ama sırf öğrenci yediği çelmelerden dolayı düşmemeyi öğrensin diye.
Bir gün poşet dolusu hilalli tabaklarla sınıfa gelişi, gariplerden yana duruş sergilemesi vb. farklılıklariyla iz bıraktı.
DARYAL Hocamız yaşadığı gibi sessizce ebediyete göçtü. İyi bir insan ve iyliksever bir kahramandı. Sessiz kimsesizlerin sesiydi, kimsesiydi.
Daryal hocanın yetimlere baktığını biliyordum, fakat bir özelliğini bugün cenazeden sonra ögrendim. Hoca maaşını aldıktan sonra harçlığını alıp gerisini muhtaçlara dağıtıyormus.
Birisine yardım yapmak gerekiyorsa hemen yakaladıklarından ve "haraca bağladıkları"ndan para toplarmış.
Emin Işık hoca anlatmıştı; Rahmetli yol kenarında kıvranma numarası yapan kadınları hastahaneye yetiştireyim telaşıyla cüzdanını kaptırmış.
Temiz yürekli bir yiğit hakka yürüdü...
Üniversitedeyken kıymetini bilemediğimiz hocalarımızdandı bir kaç kez okulumuza konferansa gelmiş hiçbir ücret talep etmemişti.
Hepimizin başı sağolsun.
Allah sevenlerine sabır ihsan etsin.
Allah hocamıza rahmet eylesin, cenneti ile mükafatlandırsın.
Mekanı cennet bahçesi olsun.Makamını âli eylesin.
Rabbim gani gani Rahmet eylesin.
Yüce peygamberimize komşu eylesin.
Amin. inna lillahi ve inna ileyhi raciun. Rabbim rahmet eylesin.
İbrahim Altay
YanıtlaSilSevgili hocam Ali Murat Daryal, vefatınızı üzüntü ile öğrendim.Bundan böyle size de fatihalar göndereceğiz. İnandığın gibi yaşadın.Ahiret hayatın da yüreğin gibi geniş ve guzelliklerde olsun.Allah yakınlarına sabr-i cemil, seni de cennetiyle
nasiplendirsin. Güzel insanlar, güzel atlara binip gidiyorlar. Vefatını duyuranlara da teşekkür ediyor, taziyelerimi sunuyorum.
Bizden evvel giden ervaha selam olsun.
Cemal Zehir
YanıtlaSilDEĞERLİ TÜRK AYDINI, MÜTEFEKKİRİ VE DİN ALİMİ PROF.Dr.ALİ MURAT DARYAL HOCAMIZ ÇOK SEVDİĞİ RABBİNE KAVUŞTU.
Hocamız, büyüğümüz, dostumuz, arkadaşımız. .
O farklı bir insandı. Samimi ve dürüst bir vatan evlâdı, hiçbir çıkar peşinden koşmayan gerçek bir muallim ve müderristi.
Çileli hayata veda edip, ebediyete göçtü. Şaşaasız, şâibesiz, riyasız, mihnetsiz yaşadı ve öylece Sonsuzluğun Rabbine vuslât etti.
"Ölmek istemiyorum!!! ölürsem mezarda kime ne faydam olacak?Nefes aldığım sürece İslam adına bir harf bile öğretsem kardır" demişti...Tanımaktan onur gurur duyduğum Prof.Dr.Ali Murat Daryal Hakk'a yürümüştür...
Rahmetli hocayı ilk defa Mayıs 1991 yılında 'da İstanbul Bizim Ocak'ta Özel eğitim seminerlerinde tanıdım .Velhasıl hoca, güleryüzlü, nazik, hoş sohbet bir kimse idi. Daha sonraki zamanlarda, hocayı Kültür Ocağı'nda yapılan simitli çaylı sohbetlerde dinleme fırsatı buldum. Ayrıca, din psikololojisi alanındaki çalışmaları da klasik bir ilahiyatçıdan farklıydı. Hayata dair ,dik duruşa dair Müslümanca yaşamaya dair çok güzel öğütleri hala kulaklarımı çınlatıyor.
Bu yıl nasip oldu KOCAV seminerlerinde aynı gün peş peşe dersler verdik.
Söyledim Hocam ben sizden 25 yıl önce bu eğitimleri aldım.
Söyle bir gülümsedi ve dedi ki demek bizim tohumlar yeşermiş.Hiç bir emek boşa gitmez. Evlad dedi.Ben profesör'um deyince boynuma sarılıp yanaklarımdan öpüp daha kuvvetlice kucakladı.
Ruhu şâd, durağı Cennet, otağı Hamd sancağının gölgesi olsun.
Ruhuna Fatiha'lar gönderelim...
Tüm dostlarıma selam , saygı ve dualarımla..,
Önden giden dostlara selam söyle ey Aziz Hocam
Abdullah Akbaş
YanıtlaSilAli Murat Daryal hocamız rahmeti Rahmana yürümüştür. Hiç unutmam. Bir gün derse geç kalmıştım-hoş genelde öyle olurdu ya- yerime ge çerken bana çelme takmak istedi kurtuldum. Dur sakın kımıldama diye seslendi. Şaşırmıştım. Kolumdan tutarak sırtımı arkadaşlara döndürdü. İşte bakın yarım mason deyince şaşkınlığım bir kat daha artmıştı. Yağmurluğumun üzerinde üçgen şeklinde ki kısım üzerinden sembollerin hayatımıza nasıl rücu ettiğini anlattı yarım saat kadar. Hayatımda iz bırakan insanlardandır Ali Murat Daryal hocamız. Rabbim rahmeti ile muamele etsin inşaallah
Mehmet Emin Gerger
YanıtlaSilSelamün Aleyküm,
Prof. Dr.ALİ MURAT DARYAL HOCA son yolculuğuna uğurlandı...
Daryal, "İslam'ın Doğuşu ve İlk Yayılışının Psiko-sosyal Açıdan Tahlili", "Kurban Kesmenin Psikolojik Temelleri", "Dini Hayatın Psiko-sosyal Temelleri", "Psiko-sosyal açıdan Medeniyetler ve Mesajları" gibi çok sayıda esere imza attı.
Üzerimizde emeği olan şakacı, güler yüzlü Hocamıza Allah Teâla’dan rahmet, İLAHİYAT Camiasına ve sevenlerine sabr-ı cemil niyaz ederim. Mekânı Cennet olsun İnşaallah. (Ruhuna Fatiha..)
Ahmet Coşkun
YanıtlaSilAli Murat Hoca nevi şahsına münhasır bir ilim adamıydı. Farklı fikirleri vardı ve bende çarpıcı etkilerde bulunmuştur. Hoca aynı zamanda bir hizmet adamıydı, vakıf insandı. İlerlemiş yaşına rağmen talebelerle hasbihal etmekten geri durmazdı. Davete icabet ederdi. Fakat en önemlisi (kendi ifadelerine göre) hasta anasına hizmetkardı ve bunu ona eza vermeden, minnet duyurmadan yapardı. Önemli olan güzel insan olmak. Allah gani gani rahmet eylesin.
Serpil Karahan Kamacı
YanıtlaSilProf.Dr. Ali Murat DARYAL hocamız ebedi âleme göç eylediği haberini üzüntüyle öğrendim. Hocamıza ALLAH'TAN Rahmet diliyorum. Mekânı Cennet olsun. Ailesine,talebelerine ve tüm sevenlerine Allah Sabr-ı Cemil nasîp eylesin.
Rahmetli hocamızı 2002 yılında dinlemek nasîp olmuştu. Muhteşem bir insandı. Allah Razı olsun. Rabbim Peygamber Efendimiz (S.A.V.)'e komşu eylesin.(âmin)
Hocamızın katıldığı bir sahur programının 45. dakikalarını dikkatle dinleyin. Hollanda'daki işkence müzesi hakkındaki konuşmayı dikkatle dinleyin.........
Konuşmanın sonuna doğru;Fatih Dersiâmlarından (Bugün ki tâbirle Profösör) Beykoz'lu ve Medine'li olarak tanınan Rahmetli Hacı Osman Efendi'nin (1945 yılında) tavsiyesi ve bu konuda hoca (Prof.Dr. Ali Murat DARYAL) hocamızın arayışı...
''Allah'ın senden Razı olmasını ister misin? Demiş. Öleceğin zaman arkanda kendin gibi on (10) tane müslüman bırak bu dünyada. Ona göre hayatını programla...!!!
Prof. Dr. Ali Murat DARYAL hocamız ise;ben hâlâ o günden beri bunu hedef kabul ettim ve hâlâ uğraşıyorum. Diyor hocamız bu videoda. Talebelerinden televizyon kanalına mesaj yağmuru başlar...
Sahur Vakti - KON TV - Munib Engin Noyan (17.7.2013)
Munib Engin Noyan - Munib Engin Noyan - https://www.facebook.com/fitratdini
Ekrem Özbay
YanıtlaSilAli Murat hoca, hocalığının yanında aynı zamanda bir gönül adamıydı. Yufka yürekli bir insandı. Hayatın içinden konuşurdu. Presödurlere pek itibar etmezdi. Hayat hikayesini bilmiyorum, fakat hayattan çeken kimselerin hep yanında olduğunu biliyorum. Sanki ben yaşadım siz yaşamayın der gibi. Hayatın sillesini yemiş kimselerden, ilgilendiği o yetim çocuklardan bahsederken ses telleri birbirine karışır kelimeler boğazında düğümlenirdi. Birinden bir şey istemek çok zordur. Hoca garib gurabaya yardım için bazı nazinin geçtiği kimselerden beş - on lira ara isterdi. Bundan dolayı hocaya bühtan edenler yok değildi. Bir konferansa götürürken benim çocuklarım var önce onlara uğramam lazım diyerek Ümraniye'de mahalle aralarında dolaşarak bir eve vardığımızda o yavrucakların "dede, dede" diyerek gösterdikleri sevinci gözlemlemek hocanın yetimlere nasıl hemdem olduğunu anlamaya yeterdi.
Hasan Tahsin Günaydın
YanıtlaSilAllah rahmet etsin. Yaklaşık 30 sene önce ders anlatırken ikide bir ağzından düşen dişi, derse geç gelenlere çelme takma hareketi. Hala gözümün önünde. Tabi ilim babından ondan aldıklarımız. O hiçbir şey ile ölçülemez. Rabbim mekanını cennet eylesin.
Prof. Dr. İsmail Kara
YanıtlaSilAli Murat Daryal hocamızın vefatı üzerine..
Bir tel daha koptu yahut bizi öteye çeken kuvvetli iplere biri daha eklendi. 40 yıl önce, belki daha fazla Emin Işık hoca "İnsan bir yaşa geldikten sonra büyüklerinin, hocalarının, dostlarının çoğu öte tarafta oluyor" demişti, ben de istiğrab etmiştim. Şimdi biz de bir müddettir öyle olduk, o derse çıktık/düştük.
Sen de benim odamda birkaç defa rastlamış olmalısın Ali Murat Daryal hocaya. Talebeliğimden beri aramız iyidir. Gelir, uğrar, ilk görenleri şaşırtacak şekilde temannalarda bulunur, bir yerleri öper, geçip giderdi. Bir iki hocamın beni ziyaretleri benim onları ziyaretlerimden çok fazladır. Bundan mahcup olur ve sıkılırdım ama samimi olduklarını bildiğim için de doğrusu memnun olurdum.
Her ziyaretinde burs dağıttığı fakirler ve talebeler için de bir şeyler isterdi. 15 gün önce de odaya gelmişti. Kapıyı açtığında odada benim olduğumun farkında değildi, kime tesadüf etse isteyecekti. (Özellikle Salih Tuğ hocadan beş on kuruş koparınca keyifle tekrarladığı ilkesini yüksek sesle söyler gülerdi: Kimden olursa olsun, nerede olursa olsun, ne kadar olursa olsun dileneceksin). Odada beni görünce ve farkedince biraz daha neşelendi, sesine revnak geldi, oturdu, konuştuk. bir müddettir kanser tedavisi gördüğünü önceden biliyordum, dertleşmiştik. Sordum tekrar; oralarda değildi. Her şeye hazırdı ama işine bakıyor, "bu ay çok açığım var" diyerek bir iki muhtaca daha birkaç kuruş topluyordu.
Sağ arka cebi fakirlerin cebiydi. Kendine ait cepler ise umumiyetle boştu. Meczup tarafları vardı, salabet-i diniye sahibiydi. gözü yaşlıydı.
Yetimleri, fakir talebeleri kime bırakıp gitti acaba? Bilenler söylemez, söyleyenler bilmez.
Allah rahmet eylesin. İneceği kabirden rahmet deryaları aksın, "Ene ve kâfilü'l-yetîmi yevme'l-kıyameti hâkezâ" buyuran Efendimiz'in ruhaniyeti onu karşılasın.
Selam ile.
Mehmet Odabaşı
YanıtlaSilCennette de hakikatleri nükteli anlatıp hurileri güldürür inşaallah. Peygamberlere, salihlere komşu olsun.
Fatma Aygün
YanıtlaSilAllah rahmet eylesin, hocamız yüzümüzü hep güldürürdü, inşallah ahirette de hocamızın yüzü hep gülsün, Allah mekânını cennet, derecesini yüksek eylesin..
Nurhayat Haral Yalçı
Rabbim rahmet eylesi bir koca Çınar daha devrildi gölgesindekiler korunmasız kaldı
Muhammed Ay
YanıtlaSilAllah rahmet eylesin. Mekanı cennet olsun. Tam bir beyefendiydi. Hem nüktedan hem de sözü yormadan söyleyen hoş bir kişilikti. İnşallah makamı yüce olsun.
Mohammad Yigid
YanıtlaSilSlm. rabbim rahmet eylesin, çok iyi bir rabbaniydi, mürebbiydi.
Sıradışıydı. düşündüren,hissettiren,yaşatan bir hocamız idi...
Ayten Velioğlu Aktaş
Hocamıza Allahtan rahmet diliyorum, razı olduğumuz hocalarımızdandı, Allah da ondan razı olsun inşallah😔
Sevim Mamuş Sazkaya
YanıtlaSilAllah rahmet eylesin mekanı cennet olsun insallah. Kendisini ibadetlerin psikolojik temelleri kitabıyla tanımıştım.
Kemal Celep
YanıtlaSilBize dini anlam da yeni ufuklar açmıştı.Mekanı Cennet olsun..
Ayla Kerimoğlu
YanıtlaSilHocamızı biz de misafir etmiştik yıllar önce. Böylece tanışmak nasip olmuştu. Rabbim rahmetiyle kucaklasın inş.
Nusret Karaağaç
YanıtlaSilYüce Rabb'im Ali Murat Daryal hocamız gibi hayatı yaşamayı cümlemize nasip etsin inşallah.. Mekanı cennet, makamı âli olsun!..
Ahmet Karataş
YanıtlaSilMuhterem Hocam,
Dün Garibce'de paylaştığınız Ali Murat Daryal Hoca'nın fotoğraflarına bakınca bir garip oldum. Fotoğraflarda görünen herkes mütebessim, sağda oturan çocuk bile... Merhum Hocamız işte böyle bir güneşti, çevresini ışıtan ve ısıtan... Bugün artık fotoğraflarda kalan o tebessüm hâtırasına, vesile-i rahmet olması ümîdiyle şu tarihi düşürdüm. Baki selam ve hürmetlerimle.
(Düşülen tarih resim olarak yazının altına alınmıştır.)
Emine Öğük
YanıtlaSilMuhterem Ali Murat Daryal hocam. Geldiniz ve döndünüz mü bu emanet yurduna. Selam verip önce, ardından elveda mı dediniz yoksa...Pekçoklarının yaptığı gibi ve her birimizin yapacağı gibi. Oldukça dinç olduğunuz vakitler, sınıftaki koşuşturmalarınız, o bitip tükenmek bilmeyen coşkunuz, heyecanınız daha dün gibi hafızamızda. Sık sık görürdük sizi rahmetli hocamızın yanında. Bizden selam götürün tüm merhum hocalarımıza...
Yunus Balcıoğlu
YanıtlaSilÖĞRENCİSİ OLMANIN ÖTESİNDE,DOSTU OLABİLME ŞEREFİNE ERDİĞİM VE HEP HÜSN-İ ŞEHADETLE YÂDEDECEĞİM,FAKİRLER,YETİMLER VE KİMSESİZLER BABASI BİR GÜZEL ADAMDI ALİ MURAT DARYAL HOCA...MEKÂNI CENNET OLSUN...
Adil Şen
YanıtlaSilAh mine'l mevt... Senin için nasıl ah edelim Hocam.. Nasıl üzülelim.. Bir baba, bir hoca, bir dava adamı,bir alim, bir mücahit, bir akıncı, bir büyük idealist/ÜLKÜCÜ, bir müşevvik, yorulduğumuzda elimizden tutan, arkamızdan iteleyen, Allah yolunun divanesi, Allah'dan başkasına eyvallahı olmayan büyük, büyük kul adam.... Koca gönüllü adam biliyorum Azrail'e bile gülmüşündür... 'Abi yaaa takma kafana demişindir'... Değerinin bilinmediğine mi.. Herşeye rağmen kimseye darılmayıp davana hizmete devam edip hepimizi yaya bırakarak doludizgin gidişine mi.. Bizi yetim bırakışına mı.. Neye nasıl ah edelim.. Seni çok özleyeceğiz çook..
Hatice Aytemür Aykaç
YanıtlaSilAllah gani gani rahmet eylesin değisik düşünmeyi , olaylara farklı açıdan bakabilmeyi bize kazandıran sayın hocam.
Mehmet Rami Ayas
YanıtlaSilEh, işte böyle arkadaş. Sen de Allah'a ısmarlamışsın kalanları, Allah'a giderken. Ne güzel, burada ve orada diye göreli sözlerle hep O'nda olduğumuzu anlatmaya çalışmak. Senin bir kardeşin olarak O'nda olmadığını görmedim arkadaş. Hep Onunla ol, bizim için de dua et. Selam ve sevgilerle Ali Murat Daryal kardeşim...
Salih Tuğ Bu resimdeki ifâde "arkasıddan üzülmememizi" sanki bize telkin ediyor . . Ruhu için fâtihalar . . .
YanıtlaSilHilal Kazan
Hilal Kazan Allah gani gani rahmet eylesin, en son Albaraka Sergi açılışında görmüştük kendisini... :(
Salih Tuğ Ben de son olarak o hafta bir Cumâ namazı sonrası . . . Bol bol rahmet yağsın üzerine . . .
Hilal Kazan
Amin Hocam, Ne kadar da neşeliydi Yaşar Fersahoğlu ve Hasan Çelebi Hoca ile sohbet ederken...
Ali Murat Daryal hocamızı eserleriyle tanıştım. Avrupadan gelen bir öğrenci olarak kitaplarını büyük iştahla okudum ve bana din psikolojisi bağlamında bambaşka bir bakış açısı verdiğinden dolayı kendisine minnettarım. Allah rahmet eylesin
YanıtlaSilAradan 18 yıl geçmesine rağmen,ders notlarını sakladığım tek hocamdır kendisi.Allah rahmetiyle muamele etsin.
YanıtlaSilDerviş Dede
YanıtlaSilBir zaman bir Ali Murat vardı,
Gülünce gözleri Nevbahar’dı.
Dışardan pek gamsız, içi nardı,
Kimsesizleri arar sorardı.
Düşmeye gör şehri İstanbul’da,
Ya nezarette, ya karakolda,
Açarsın gözünü, kimse takmaz.
Dost sandıkların yüzüne bakmaz.
Çarparlar yürüdüğün düz yolda,
Bakarsın kim var sağda solda,
Uçar gibi semada sanırsın,
İstanbul’da sanki rüyadasın.
İstanbul’u örtünce beyaz kar,
Çorapsız minik ayaklar donar.
Duraklarda titreyen çocuklar
Niçin çıkarlar ki ufacıklar
Ali Murat’ın yüreği yanar,
Çünkü onun da yetimleri var.
Ensar’dı, fakat kimse bilmezdi,
Sıradan fani, fark edilmezdi,
Ağlayanlar duydu mu, gülmezdi
Mazlum gördü mü, ahı dinmezdi.
O modern zamanların dervişi,
Davasına hizmetti her işi.
Kimi deli dedi, kimi meczup,
Hesaplaşma gününü unutup.
Her bir âdem şahsına münhasır,
Mizaçları efaline yansır.
O böyle garipçe bir adamdı.
Tanımayanlar onu sığ sandı.
Şimdi yetimleri ne yaparlar
Kimlerin yollarına bakarlar
O derviş dedeleri artık yok
Yavrucaklar yarı aç yarı tok,
Nasıl uyusunlar geceleri,
Kim tıklar kırık pencereleri,
Beklerler uzanacak bir eli,
Çıkar mı bir meczup ya da deli…?
Ekrem Özbay
Prof. Dr. Yümni Sezen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Daryal'ın kanser nedeniyle tedavi gördüğünü belirterek, “Aslında son gördüğümde iyiydi, ayaktaydı, 35 yıllık dostumdu. Din psikolojisi hocasıydı. Birlikte çok vakit geçirdik. Marmara İlahiyat Fakültesindeki hocaların birçoğunun hocasıydı. Başımız sağ olsun.” dedi.
YanıtlaSilDaryal’ın öğrencisi Prof. Dr. Nihat Temel ise “Güzel eserler veren ve birikimini bizlere kadar yansıtan biriydi. Emekli olduktan sonra da çalışmalarını hiç kesmedi. İnandıklarını yaşantısına aksettiren ve inandığı gibi dimdik yaşayan, hiç boyun eğmeyen hocaların hocasıydı. Üzerimizde çok hakkı var.” diye konuştu.
Ali Murat Daryal
YanıtlaSilBabası Azerbaycan’ın Karabağ bölgesinde subaydı. Sonradan Türkiye’ye gelerek Türk ordusunda görev aldı ve Kurtuluş savaşına katıldı. Ali Murat Daryal 1931’de İstanbul’da doğdu. Öğrenimine İstanbul’da başladı, fakat babasının görevi nedeniyle Ağrı ve Gazi Antep’te devam etti.
1950’de Taksim Erkek Lisesini, 1959’da İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arap-Fars Filolojisi Bölümünü bitirdi. Aynı üniversitenin Psikoloji Bölümünden de mezun oldu.
İslâmî ilimler üzerine özel dersler aldı. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi İslâm Araştırmaları Bölümünde asistanlık ve orta dereceli okullarda din bilgisi öğretmenliği yaptıktan sonra, 1966’da İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsüne öğretim görevlisi olarak tayin edildi. 1988’de doktorasını tamamladı, 1998’te profesör oldu. Aynı yıl yaş haddinden emekli olan Prof. Dr. Ali Murat Daryal, bir süre daha Marmara Üniversitesi İâhiyat Fakültesinde sözleşmeli olarak çalışmaya devam etti.
Eserleri:
İslâm’ın Doğuşu ve İlk Yayılışının Psiko-sosyal Açıdan Tahlili, (doktora tezi), 1988; İFAV yayınları, 1989;
Kurban Kesmenin Psikolojik Temelleri, 1980; İFAV Yayınları, 1994;
Dinî Hayatın Psiko-sosyal Temelleri, İFAV Yayınları, 1994;
Psiko-sosyal açıdan Medeniyetler ve Mesajları, Seyran Kitap, 1997.