Bu günlerde Kızılayımız Fakültemizde kan alma hizmeti veriyor. Buna sebep
ben de öğrencilerime tavsiye de bulundum, onları teşvik edip yüreklendirmeye
çalıştım. Çıkarken sınıftan bir öğrencimiz “Hocam! Hacamat olmak mı daha sevap
yoksa kan vermek mi?” diye sordu.
Cevaben dedim ki: Kıyas bile kabul etmez. Kan vermek, belki bir insanın
yeniden hayata dönmesini temin etmek demektir. Bir insana hayat vermek ise
bütün insanlığa hayat vermek gibi sevaplı bir amel-i salihtir.
Hacamat olmaya gelince, kimileri bunu her ne kadar sünnet diye lanse etse
de bir kere Hz. Peygamber’in tıp
alanında yapmış olduğu uygulama ve tavsiyeler Şah Veliyyullah ed-Dihlveî’nin de
dediği gibi risaletin tebliği kabilinden değildir. Bu itibarla bunların
risaletin tebliği kabilinden olan tasarruflarıyla eşdeğerde tutmak doğru olmaz.
Diğer yandan Hz. Peygamber’in tıpla ilgili tavsiyeleri üzerine kuruludur.
Bu itibarla bunlar içinde modern tıp teknikleri karşısında eskimiş, devrini
tamamlamış yöntemler de olabilir.
Buna rağmen haydi diyelim ki hacamat vücuda yararlıdır ve yapılmasında
fayda hasıl olmaktadır. Bu haliyle o yıkanmanın ve ekzersiz yapmanın vücuda
yararlı olması gibi bir özellik taşır ve faydası kişinin kendisi ile
sınırlıdır. Oysa kan vermek vücuda yararlı olduğu gibi daha çok başkalarının
hayatını kurtarma ve nicelerini hayata yeniden tutunma ve döndürme işlevi
görür. Yani faydası sadece verenin kendisinde kalmayıp başkalarına da sirayet
eder. Hal böyle iken bu ikisi nasıl kıyas edilebilir ki?
Şu da var: Vermenin en yücesi yüce değerler uğruna canı feda etmektir ki
ona şehadet denmektedir ve onun dengi başka bir sevap yoktur.
Ondan sonra geleni de insanın, kendisinin artık ihtiyaç duymayacağı ya da
onsuz bir şekilde idare edebileceği organlarını bağışlamasıdır. Beyin ölümü
halinde organların bağışlanması ya da karaciğer, kemik iliği gibi yenilenebilir
organlarından bir kısmının bağışlanması gibi.
Ondan sonra da kan gibi insan vücudunun ürettiği bir başkaları için hayat
verici şeylerdir.
İhlasa göre bire yedi yüz ve daha fazla veren mal vermek ise ancak
onlardan sonra gelebilir.
Şahsen ben böyle inanıyor ve öyle biliyorum. Ne dersiniz?
Bu arada kan verdiniz mi?
Dua ile!
08.12.2015
GARİBCE
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder