Hz. Ömer –Selam olsun!- ileri
gelen sahabilerden Medain valisi olarak görev yapmakta olan Huzeyfe b. el-Yeman’ın
Yahudi bir kadınla evlenmiş olduğunu duyunca derhal ona bir mektup gönderip “Bu mektubum elinde geçtiğinde derhal onu
boşa!” diye yazmıştı. İbn Cerir onun bu emrinin gerekçesini “insanların ehli
kitap kadınlara sebep Müslüman kadınlara rağbet etmemesi endişesi” olduğunu
söyler. (bk. İbn Kesir, Tefsir, I, 437)
Öyle ya koca Ömer, ümmetin tümünün
babası, nasıl kaygı etmezdi ki Müslüman kadınlarını!
Hicaz iklimi gereği genelde kara kuru kadınlar… Öbür tarafta beyaz, kimi
sarışın, kimi mavi gözlü insanların başını aklından alan fettan kadınlar… Tamam
din ehli kitap kadınlarla evlenmeyi helal kılıyor, bu doğru ve kimsenin helal
olan bir şeyi haram kılma hakkı ve salahiyeti yok. İyi de şimdi fetihlerle Cezire’nin dışına taşan bizim Müslüman
erkekler, gittikleri yerlerdeki genç, güzel, bakımlı, gösterişli kadınlarla
evlenmeye başlarlar ve bu giderek bir moda halini alırsa ne olacak şu bizim Müslüman
kadınların hali. Haydi, sen Ömer ol da kaygılanma!
Garibce de kendi çapında benzer kaygılar taşıyor.
Dün bir fıkıh meraklısı Kur’an kursu öğreticisi hanım kardeşimizle
tanıştık. Vaktiyle uzunca bir süre Almanya’da da görev yapmış. Laf lafı açtı,
İslam’ın yumuşak karnı diye nitelediğimiz kadın konusu sohbete mevzu oldu.
Bendeniz Araplardaki unûse (evde kalmışlık) sorununun giderek en büyük
sosyal problem olduğunu ve bunun giderek bizde de artık belirginleşmeye
başladığını söyledim. O da Almanya’daki kızlarla ilgili gözlem ve tecrübesini
aktardı.
Almanya’da bizim erkek gençler genelde Anadolu’dan kız götürüyorlar ya da
oturum almak için Alman kızlarıyla evleniyorlar. Tamam, bunda bir sorun yok.
Müslüman ehli kitap kadınlarla evlenebilir. Kitapta yeri var nasıl olsa.
İyi de bu kez oradaki bizim Müslüman kızlar ne olacak?
Pek çok alman genci bizim kızlarla evlenmek istiyorlar ve hatta kimileri
bunu tercih sebebi bile görüyormuş. Hani içkisi yok, evine bağlı, ahlaken
dürüst falan.
Ama bizim kızlar onlarla evlenemiyor.
Bizim oğlanlar da onları almıyor. Haydi, bakalım şimdi ne olacak bizim bu
kızların hali.
Garibce şimdi bunları kendine nasıl dert edinmesin.
Ömer nerde? Ömer yok!
Dert çok, derman yok.
Eskilerin hükme mesnet teşkil etmek üzere ileri sürdükleri gerekçeler
çekirdek aile yapısında tam tersine dönmüş halde. Ona da bakan yok.
İşimiz zor vesselam. Müslüman olmak tümden zor. Dindarlık ise hepten başa
bela. Hele bir de işimiz dini kendilerinin mameleki gören kimselerden öğrenme,
işlerimizin fetvasını onlardan alma şeklinde ise.
Kadın Amerika’da Avrapa’da Müslüman olmak istiyor. Soruyor ne lazım
gelir? el-Cevab: Eşine teklif edilir, Müslüman olmazsa ayrılmanız gerekir. Eşiyle hiçbir sorunu olmayan, dinine
diyanetine karışmayan, neye inandığını kendine dert edinmeyen eşi ile evlilik
hayatı sona erecekse başka bir ifade ile müslaman olması kadının yuvasını
yıkacak ise o kadın niye Müslüman olsun ki? Hani İslam’ın amacı dünyada salah
ahirette felahtı. Hani İslam artırır eksiltmezdi. Daha adım atmadan dünyası
yıkıldı gitti. Bu nasıl salah? Böyle bir salahın felahı nasıl olur? Hz.
Peygamber Müslüman olan hangi müşriğin nikahını yenilemiş, hangisini eşinden
ayırmıştı? Kendi öz kızı Zeyneb’in kocası bile Bedir harbine müşriklerin
safında katılmıştı. Zeyneb fidye-yi necat olarak bizzat annesi Hatice
validemizin kendi elleriyle takmış olduğu gerdanlığı göndermişti.
Herkes kendi bulunduğu yeri kurtarmaya ve muhkem kılmaya çalışıyor. Kimse
normal Müslümanların halini gözetmiyor
ve onların içinde bulunduğu gerçekliği dikkate alan cevaplar oluşturmaya
çalışmıyor. Dindarlık zorlaştırmakla eş değerde görülüyor. Ve sonunda olan
İslam’a oluyor. İslam bir din olarak hayatın dışına itiliyor, horlanan, alay
edilen, çağdışı görülen matrak bir şey oluyor.
Ahir zamanda İslam avuçta kor tutmak gibi olacak deniyor ve Müslümanlık adına
kor ateşi avuçlamanın zaten iman gereği olduğu ifade edilmek isteniyor. Oysa
İslam’ın Rahman ve Rahîm olan Yüce Allah’ımızın bütün insanlığa, bütün zaman ve
mekanlara sunduğu mücessem rahmet olması gerekiyor.
Velhasıl biz hocalara bakarak Müslüman olmak ve Müslümanlığı yaşamak
isteyenlerin işi vallahi de zor billahi de zor. Birazcık aklı olan kendi
derdinin çaresine kendisi baksın derim.
Dua ile!
16.12.2015
GARİBCE
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder