Mesel (metafor) ile anlatım ne harika bir şey!
İlk kez Ahmet Turan Arslan Hoca’dan duymuş olduğum mesel şöyle: Adamın
gözü şaşı imiş. Birine eliyle bir işarette bulunmuş. İşarette bulunduğu kimse
bir eline bir de adamın gözüne bakıyor ve hangisine itibar edeceğine bir türlü
karar veremiyormuş. Şaşı adam demiş ki: Sen bakma gözüme, elime bak elime!
Öyle ya hakikaten zor durum: Göz teması çok önemli ve o ruha açılan
pencere gibi sanki. Oradan bir girebildin mi ruhun meramına ermek çok kolay
sanki. Ama ya şaşı ise… İşte al sana musibet. Bu durumda imdada yetişen bir çıkış yolu var; o da işaret eden ele bakmak.
O zaman hedef isabetli olarak tespit edilebilir olmaktadır.
Bir başka mesel bu kez parmakla işaret edilen şey arasında tercihte
bulunmaktır. Kime ait olduğunu bilmediğim bir söz de "parmak gökyüzünü
gösterdiğinde sadece aptallar parmağa bakar" şeklindedir.
İmdi birileri bir şeyi işaret etmek üzere parmağını gösterse bize düşen
şayet sözü edilen aptallardan değilsek parmağa mı bakmak yoksa parmağın işaret
ettiği şeye mi?
İmdi her alanda temel referansımız olan kitabımız Kur’an, Yüce Allah’ımızın
bize işaret ettiği şey midir? Yoksa onunla bir şeylere işaret mi etmektedir?
Usülde kullanılan tabir “delil”dir. Delil medlule yani gösterilen şeye işaret eden şeydir. Yani
aslolan bu ayetlerin kendileri değil,
delalet ettikleri gerçekliklerdir.
Medeniyetimiz fıkıh medeniyetidir ve fıkhımızın ilk kitabı da taharettir;
yani temizlik konularıdır. İmdi bu temizlik kitabında gösterilenler bizatihi
maksut mudur yoksa asıl olan onların işaret ettikleri temizlik midir?
Sevgili peygamberimizin elinde erak ağacından bir dal parçası ile işaret
ettiğini düşündüğümüzde onun maksadı bizatihi bu dal parçasının önemi ve hatta kutsiyeti
midir yoksa bununla yapılması istenilen ağız ve diş temizliği midir? Eğer
elindeki ise o takdirde onu kullanmanın sünnet olması gerekir ve ona bir sürü
methiyeler dizilmesi, özünde bir keramet aranması ve neredeyse ölüm hariç her
derde deva olduğunun ispatına çalışılması gibi gayretler yerinde olur. Yok,
maksat işaret ettiği ağız ve diş temizliği ise o takdirde iş değişir ve önemli
olan temizliğin kendisi olur, aracı değil. Diş temizliği için erak ağacının
dallarının kullanılması sünnet olmaz, günümüz imkan ve teknolojileri ile
geliştirilen daha yaygın, daha kolay, daha ekonomik her türlü araç gereç işaret
edilen maksadı gerçekleştirmek için araç işlevi görür ve bu araçların
kullanılması değil, ama ağız ve diş temizliğinin yapılmış olması sünnet/ dini
gereklilik olur.
Nisa 15. ayette kendi aralarında fuhuş irtikap eden kadınlar için
müeyyide olarak belirtilen “evlerde tutulmaları”, eğer kendisi ile işaret
edilen şey ise ve asıl kendine işaret edilen de onları ısla-ı nefs etmelerinin
sağlanması ise, bu durumda onların ıslah-ı nefs etmelerini gerçekleştirmek için
ıslahevlerinin kurulması halinde bu aracın evlerde tutulması aracının yerine
geçmesi mümkün olur.
Kavvam olan erkeklerin aile reisi sıfatıyla dövmelerinin üçüncü bir yol
olarak gösterilmesi bizatihi maksud olabileceği gibi, bununla bir şeye işaret
edilmek istenmiş de olabilir. O da evlilik birliğinin olabildiğince
kurtarılması ve sürdürülmesi için sorumlu olanların çaba göstermesidir. İmdi bu
amacın gerçekleştirilmesi için yeni ve farklı yolların/ yöntemlerin bulunması mümkün
olursa, o takdirde bunların dövme yerine ikame edilmesi mümkün ve hatta gerekli
olabilir.
Elbette örnekleri çoğaltmak mümkündür.
Allah bize akıl vermiş. Bu kullarımın akılları vardır, anlarlar diye de birçok
şeye işaret buyurmuş. Ne ki kullarının akılları galiba fazla geliyor. O yüzden de
akılları bazen mecrasından taşıp işaretin parmağı gibi nesnelere de takılı takılı
veriyor ve orada öyle kalabiliyor.
Haydi hayırlısı!
Dua ile!
21.12.2015
GARİBCE
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder