19 Mayıs 2017 Cuma

Müslüman oldun mu? -Oldum!



-Müslüman oldun mu?
-Oldum!
-Bunu bir nimet bilip, sahibine minnetle doldun mu?
-Bilmem.
-Müslüman oldun mu?
-Oldum!
-Onu insaniyetliğe zait bir değer bilip daha iyi insan oldun mu?
-Bilmem?
-Müslüman oldun mu?
-Oldum!
-Elinden dilinden insanlar selamet buldu mu?
-Bilmem!
-Müslüman oldun mu?
-Oldum!
-Yükünü O’nun kapısına yıkıp cümle kaygılarından azat oldun mu?
-Bilmem!
-Müslüman oldun mu?
-Oldum!
-Sen İslam’la İslam seninle izzet buldu mu?
-Bilmem.
-Müslüman oldun mu?
-Oldum!
-Yoluna girdin, yolunda yol aldın mı?
-Bilmem!
-Müslüman oldun mu?
-Oldum!
-Bütün insanlığı insanlıkta eşin bildin, onların derdini derdin edindin mi?
-Bilmem.
-Müslüman oldun mu?
-Oldum!
-Tüm dünya Müslümanlarını ayrıca kardeşin bildin, en uzağının ayağına batan dikenin acısını yüreğinde duydun mu?
-Bilmem!
-Müslüman oldun mu?
-Oldum!
-Seni görenin yüzü ışıdı mı?
-Bilmem!
--Müslüman oldun mu?
-Oldum!
-Gayra ayna oldun mu?
-Bilmem!
-Müslüman oldun mu?
-Oldum!
-İmanınla, İslam’ınla gayra güven verdin mi?
-Bilmem!
-Müslüman oldun mu?
-Oldum!
-Peki, nasıl oldun?
-Sünnet oldum, şehadet getirdim!
-Peki, şehadet ettin de O’ndan gayrı her şeye “Lâ” diyebildin mi?
-Bilmem!
-O’ndan gayrı hiçbir kutsalın olmadığına, bütün  değerli olanların değerini O’ndan aldığına inandın mı?
-Bilmem!
-Onu bilmem, bunu bilmem! Evlat senin elinde Müslümanlık namına geriye sadece ucundan azıcık kestirme kalmış gözüküyor. Gel sen bu işe baştan yeniden başla. “Bilmem!” dediğin her bir sorunun cevabına tahkik ile evet demeye çalış.
-Ama Hocam!
-Ama diyeceğini biliyordum. Diyeceğin şu ki: “Hocam mazeretim var! Ben bütün bu gördüklerimi sizden gördüm. Sizi özüme ayna tuttum ve bugün işte tam da buradaysam, sayenizde buradayım.!
-İşte bunu demeyecektin! Gerçek de olsa yüzüme vurmayacaktın? Ne yapayım ki evlat yerden göğe haklısın. İslam deyince biz öyle şeyler anlattık, öyle şeyler yaptık ki senin aklında kala kala bunlar kalmış. Gene de teşekkürler. Bizi adam yerine koyup yanımıza geldin. Sen mazursun. Mazur olmayan biziz. Çünkü sen “Gâib”din, “Şâhid” olan bizdik. O, şehadetini bihakkın ifa ederken mirasını bize devretmişti. Ne yazık ki biz mirasyedi olduk, üreteceğimize tükettik. Elimizde kalan şeyler ise etrafa korku salmaya medar şeyler oldu. Girenin bilmem neresi, çıkanın kellesi. Bir kılıç ayetimiz var, hepsi de en yüce erdemlerimizle ilgili yüzden fazla ayetimizi nesheder. Geride kalan ne ki? Dini anlattık:  “Kıl beşi bitir işi!” Dünyayı anlattık: “Salla başı al maaşı!” Ne dini anladık, ne dünyayı. Kendimiz yedik salkımı, hep başkalarını verdik talkını…
Ah be evlat! Ah!
Sırası mıydı şimdi?! Ne güzel yüksek perdeden muhabbet ediyorduk şurada.
Bize düşen salkımdı sana düşen talkındı? Herkes hakkına razı olsaydı bu iş böyle girer miydi zora!
Neyse. Gene de çok şükür. Sen geldin, katıldın ya aramıza. Bakarsın sen merhem olursun yaramıza!
Dua ile!
19.05.2017

GARİBCE


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...