Garibce nazarımda
Diyanetin en hayırlı projesi idi Kutlu Doğum. Ama artık yok.
Yerine Mevlid-i
Nebi ikame edildi. Bir adım daha ileri değil aksine geri gidildi. Kanun-ı kadim
ya da asr-ı saadet geçmişte yaşanmış zaman dilimleri değil, oradan çıkarılmış
ve insanlığın ufkuna konulmuş, geriye götüren değil, geleceğe taşıyan
ideallerdir. Güneşi arkana alanda gölgen senin hep önünde olur.
Mevsim bahardı ve Kutlu Doğum tüm milleti sardı. Lakin birileri belli ki
Kutlu Doğum’dan rahatsızdı. Konjonktürde çok etkin bir silahla onu vurdu. Çok güçlü idi ölmedi
ama yara aldı. Bizim basiretli siyasilerimiz de onun yarasını saracak ve daha
sağlıklı hale getirecekken birilerinin kaprislerine kurban verdi. Zaten Kanun-ı
kadimimizde böyle bir şey de yok idi deyu sath-ı müdafaadan hatt-ı müdafaaya
dönüldü.
Kutlu Doğum ile bir
bayram coşkusunu daha kaybettik.
İşte o bayram
coşkusu ile millet olarak topyekûn kutladığımız dönemde gene şekvamız vardı. Ve
o zamanda Garibce avazımız sessiz çığlık şeklinde gök kubbede gene çınlıyordu
ama pek de duyulmuyordu.
Şimdi Mevlid-i
Nebi vesilesiyle o avazlardan sadece birini burada tekrar yayınlıyorum.
Bakın hele ne
olmuş? Hala yolda mıyız? Eğer öyle ise bu önemli. Peki, yolda yol alabilmiş miyiz?
Bu da en az yolda olmak kadar önemli.
Ne yapalım? Ay da
bizim, güneş de bizim.
Bedavet de bizim
Hadaret de bizim.
Belli ki
bedavetten hadarete tarih yazımı sürüp gidecek. Kutlu Doğum galiba sentezdi. Zannımca
bize fazla geldi. Yeni bir hadaret için bedavete ihtiyacımız vardı. Yeni bir
sıçrama için kaldığımız yerden değil dibe inmemiz gerekti.
Velhasıl Kutlu
Doğum gitti yaşasın gayri Mevlid-i Nebi!
Dua ile!
29.11.2017
GARİBCE
Not: Garibce’nin
Kutlu Doğum ile ilgili diğer yazılarını da okumanızı arzu ederim. Biz Kutlu bir
yol tutmuşuz Hakk’a gideriz. Doğruya doğru, yanlışa yanlış deriz.
Kutlu Doğum Haftası Başladı
Tarih: 14 Nisan 2013 Pazar
Haber7 kutlu
doğum haberini şöyle veriyor:
Diyanet İşleri
Başkanlığı tarafından "Hz. Peygamber ve İnsan Onuru" temasıyla Ankara
Arena Spor Salonu'nda düzenlenen Kutlu Doğum Haftası etkinliğinin açılış
törenine, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, CHP Genel Başkanı
Kemal Kılıçdaroğlu ve eşi Selvi Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli,
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, İçişleri Bakanı Muammer Güler ile Anayasa
Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç katıldı.
Ve etkinlikte
Başkan ve ardından bütün liderler birer konuşma yapıyor.
Konu İnsanlık
Onuru.
Öncesinde bir
çocuk mevlit okuyor, dua ediyor.
Naatlar okunuyor.
Ve hitamında
Başkan tarafından katılımcılara gül takdim ediliyor.
Liderler
birbirlerine söylemiş oldukları her şeyi unutuyorlar ve hepsi birden
birbirinden güzel kelamlar ediyorlar ve Hz. Peygamber’i anıyorlar, onu
anlatıyorlar.
Türkiye’nin belki
de en büyük manevî projelerinden biri Kutlu Doğum işte bize bu gibi sahneleri
görmemizi mümkün hale getirdi. Bizim gençlik yıllarımızın rüyasıydı, gerçek
oldu.
Bu bir özlemdi ve
vuslat ile özlem bitti.
Şimdi asıl bunu
sürdürmek önemli.
Şimdi asıl Hz.
Peygamber’i şekilde değil özde örnek almak önemli.
Onu bir Arap
şeyhi gibi takdim etmek değil, bütün insanlığın kendinden bildiği bir ideal
olarak sunabilmek önemli.
Onun her milletin
kendi ufkunda, kendinden biri gibi Seniyyetü’l-vedâ’den Yesrib’e doğması gibi
yeniden doğuyor olması önemli.
Onun doğuşunu
bütün halkların büyük bir coşkuyla, genç kızların türküler söyleyerek
karşılaması önemli.
Onun insanlığın
ufku kadar kendi iç dünyamıza doğumu önemli.
Yolunda olmak
önemli.
Yolunun çağımıza
tekabül eden kısmında olmamız önemli.
Onu asrın
idrakine söyletmek önemli.
Çağın nabzını
tutmak ve dilini yakalamak ve onu işte öyle anmak ve anlatmak önemli.
Onun yolu öze bir
yolculuktu.
Büyük cihad
kendimizle yüzleşmek ve ihtiyaçlarımızı ihtiraslarımıza kurban vermemekti.
Yolunda olmak,
bizi öldürmeye gelenlerin bizde dirilmesiydi.
Yolunda olmak
huzur ve sükuna ermekti.
Özde, fikirde,
sözde ve eylemde duruluğa ulaşmaktı.
Yolunda olmak,
bir düne ve bir yarına sahip olmak ama hali yaşamaktı; çağın bilincinde
olmaktı.
Yolunda olmak,
yolunda ölmek değil, onun varmamızı istediği yere varmaktı.
Ama vuslat için
gerekirse ölmek, yoluna bin can da olsa feda edebilmekti.
Salat olsun selam
olsun!
Kutlu doğum
mübarek olsun!
14.04.2013
GARİBCE
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder