Malum tarım toplumunda hayvanların yanında illa ki kümes hayvanları da olurdu. Onların
özel follukları olur, oraya bıraktıkları yumurtalar itina ile toplanır ve bir
sepete konurdu.
Ama nasıl?
Saman mebzul ya önce sepetin altına
biraz saman serilerek yastık yapılır, ondan sonra bir sıra yumurta
dizilir, üzerine yine saman serilir. Saman
yumurtalar arasındaki boşluğu doldurur ve onların birbirine değmesini
önler. Böyle böyle biriktirilen yumurta pazara götürülür ve yolculuk esnasında
bunca sarsıntıya rağmen neredeyse hiçbir
zayiat verilmeden yumurtalar değerlendirilmiş olurdu.
Özetle yumurtaların birbirine değmesini önlemek için saman tampon
olarak kullanılırdı.
Öyle değil de bir de şöyle düşünelim: Yumurtaları saman olmaksızın
sepete doldurduk ve o şekilde pazara götürmeye kalkıştık. Her arabanın
sarsmasında bir iki yumurta kırılmış olacak ve pazara vardığımızda birçok
yumurtanın bazı şiddetli darbeler karşısında belki de tümünün kırılmış olduğunu
ve bütün emeklerin böylece heba edilmiş olduğunu göreceğiz.
Nereye gelmek istiyoruz?
Bir arada sorunsuz yaşamanın
imkanına.
Modernlik, bize özgürlük getirse de bazı şeyleri de götürdü.
Götürdükleri arasında ilişkilerimizde tampon vazifesi görecek olan
varlıklarımız da vardır.
Siz bir kadın ve bir erkeğin evlenerek tek başlarına bir evde
yaşamaya başladıklarını düşünün. Birisindeki bir hareketlenme ister istemez
ötekine çarpma etkisi yapacaktır. Çarpma sonucu kırılmalar olacaktır.
Kırılmalar arttıkça da tamiri mümkün olmayacak ve öyle bir noktaya gelinecek ki
eşler bir bakmışsınız boşanmışlar.
Yahu siz niye boşandınız? Üstelik birbirinizi severek
evlenmiştiniz. Cevap olarak aldığınız
söze baktığınızda bazı hallerde ciddi bir sebebin olmadığı da görülebilecektir.
Garibce diyor ki işte asıl sebep tamponsuzluktur. Yumurtaların
arasında saman yoktur. O yüzden de en ufak sallantıda birbirlerine çarpmalar
olmakta ve bu da kaçınılmaz olarak o istenmedik sonucu hazırlamaktadır.
Söz gelimi bunlar tek başlarına bir evde değiller de büyükleriyle birlikte olsalardı, çocuklar
olsaydı, gelinler, eltiler, kuzenler, amcalar, yeğenler, dayılar teyzeler,
dedeler, nineler hep bir arada olsalardı basit hoşnutsuzluklara sebep ortaya
çıkan hareketlenmeler bu zevat tarafından aynen yumurtalar arasındaki samanlar
gibi massedilecek ve kırılmalar olmayacaktı.
Son senelerde boşanma oranının giderek artmasının sebepleri
arasında bu hususun da düşünülmesi lazımdır.
Benzer bir durumu tek çocuk ile ebeveyn arasındaki ilişkilerde de
gözlemlemek mümkündür.
Evet, doğrusu özgürlük çok güzel bir şey. Aba bedeli ödenmeden hiçbir nimete sahip
olunamıyor. Bazen bizden istenen bedel ise canımızı acıtıyor. Öyle de olmuyor
böyle de olmuyor.
Garibce böyle diyor.
Dua ile!
02.12.2014
GARİBCE
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder