1 Haziran 2017 Perşembe

Sen oku! Kurtuluşu Mucize ya Kur'ân yapsın!


يَهْد۪ي بِهِ اللّٰهُ مَنِ اتَّبَعَ رِضْوَانَهُ سُبُلَ السَّلَامِ وَيُخْرِجُهُمْ مِنَ الظُّلُمَاتِ اِلَى النُّورِ بِاِذْنِه۪ وَيَهْد۪يهِمْ اِلٰى صِرَاطٍ مُسْتَق۪يمٍ ﴿١٦﴾   
"Allah, kendisinin izniyle rızâsını arayanları o kitapla esenlik yollarına erdirir, onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır, onları dosdoğru bir yola iletir.”[1]
Bir milet olarak elbirliği ile kurtuluşu Kur'ân’dan bilip her alanda ona sarılıyoruz. Şimdi birde ülke çapında ezberleme yarışmasını yapıyor, şakıyan Kur'ân bülbüllerini gönlümüzce seyrediyoruz. Hem eğleniyor, hem dindarlığımızı artırıyoruz. Daha kimse bizi tutamaz.
Oysa Kur'ân bize ne diyor, bizden ne istiyor?
Onlarcasından bir tanesi olan yukardaki ayete bakalım: Kur'ân diyor ki:
1.       Allah sizi benimle esenlik yollarına çıkarır.
2.       Allah benimle sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarır.
3.       Allah sizi sırat-ı müstakime iletir.
Yani özetle şu ki Allah elimize tutuşturduğu Kur'ân meşalesiyle içinde bulunduğumuz karanlıklardan sırat-ı müstakime, esenlik yollarına çıkabilmemizin imkânını sunmuştur, lütfetmiştir, ihsan buyurmuştur.
Ama biz bu imkânı tepmişizdir.
Biz elimizdeki meşalenin ne kadar da göz alıcı olduğu ile amacı unutmuşuzdur. İmdi varsa Kur'ân yoksa Kur'ân. Hastaya Kur'ân, ölüye Kur'ân, cenazeye Kur'ân, düğüne, Kur'ân, sünnete Kur'ân, askere gidene Kur'ân, çehize Kur'ân, kurt ağzına Kur'ân, muhabbete Kur'ân,  sigortaya Kur'ân…  Onu kim güzel okuyor o olur imam… Çelik yelek neyime bana lazım olan Kur'ân…
İşte böyle bir yaygın ve hâkim anlayış içindeyiz. Yüzbinlerle Kur'ân hafızımız var. Milyonlarla hatimlerimiz var. Sayılarını ancak zikirmatiklerle tutabilir olduk.
Bütün bunlara rağmen hiçbir şey olduğu yok, olacağı da yok.
Neden yok?
Çünkü Kur'ân amacı doğrultusunda kullanılmıyor.
Kur'ân diyor ki ben senin elinde bir meşaleyim, yolunu aydınlatmak için varım. Biz diyoruz ki hayır ölürüm yolunda. Kur'ân diyor ki yahu ben sizin ölmeniz için gelmedim, sizi doğru yola hidayet için geldim. Biz diyoruz ki canımız sana feda. Kur'ân diyor ki yahu ben sizin yolda yol almanız için indirildim. Biz diyoruz ki senin bir nağmene dile bizden ne dilersen.
İşte muhabbetimiz böyle vesselam.
Biz Kur'ân’a ışık muamelesi yapmadık, ona aşık olduk. Onun yolumuzu aydınlatmasını ve o aydınlıkta yolumuzu bulmayı ve yolu bulduktan sonra da o yolda yol almayı hiç mi hiç akletmedik. Akıl mı kaldı zaten. Hiç aşıkta akıl kalır mı?
İmdi Kur'ân bize dosdoğru olan bir hayat tarzı tutturun dedi.
Emrolunduğunuz gibi özünüz, sözünüz, işiniz doğru olsun dedi.
Verdiğiniz sözleri yerine getirin dedi.
Emanetlere hıyanetlik etmeyin dedi.
Hikmete ram olup saye sarılın dedi.
Güçlü olun, güç hazırlayın dedi.
Yaptığınız her iş salih olsun, bir işe yarasın dedi.
Allah Muhsin olanları, yani özünde iyi ve yaptığı her işi güzel yapanları sever dedi.
Dışınız, yapıp ettikleriniz içinizin aynası olsun.
Temiz olun dedi.
Hak hukuk dedi.
İlle de adalet dedi.
Düşmanınıza karşı öfke ve kininiz bile sizi adaletten ayırmasın dedi.
Adaletin ötesinde “İhsan” ile de emretti.
Etti, etti, etti.
Doğru yola, esenlik ülkesine ancak bunları yaparsanız ulaşırsınız, dedi.
Bütün bunları yaptık mı? Yapmadık.
Aksine biz Kur'ân’ın bütün bu dediklerini besteledik, en güzel makamlarla, en güzel nağmelerle okuduk, okuduk, okuduk, okuduk ve hala okuyoruz ve hep okuyacağız.
Yetmedi milyonlarla ezberledik… Daha çok ezberleyeceğiz.
Sonuç…
Sonuç ortada.
Döven öküzü gibi akşama kadar çalış çabala, ama bir karış yol alama.[2]
Allah’ım! Ben hüznümü, derdimi ancak sana açıyorum.
Senden bağışlanmamı diliyorum.
Allahümme feşhed!
Dua ile!
01.06.2017
GARİBCE




[1] el-Mâide 5/16.
[2] Yazıyı bitirmiş ve namaza durmuştum ki: “İşte bunu demeyecektin!” diye böğrümü dürttü öküz. “Belli ki sen de sapla samanı ayırt edemeyenlerdensin. Sabah başladığımızda saptı, şimdi görmez misin hepsi saman oldu. Bu bizim sayimizin semeresi. İster gör, ister görme kör ol! Hal böyle iken bizi benzettiğin şeye bak!” dedi. Öyle utandım öyle utandım ki!






[1] el-Mâide 5/16.

2 yorum:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...