Malın güzel olsun. İhsan’dan biz bunu anlamalıyız.
Bugün bilmem “şunu kullanmayın, bunu kullanmayın, o Yahudi malıdır almayın” diyenler, onlardan daha iyisini yapmadan
taleplerinin yer bulmayacağını bilmeliler.
İslam adına sunduğumuz şeyler de öyle olmalı.
Muktezayı hale de uygun olmalı. Yani adamın
beklentisine uygun, ihtiyacını gideriyor olmalı. Yoksa acemi tezgahtarın işine
döner halimiz.
Toy bir genç, nalbur yanında çıraklığa başlamış. Ustası
demiş ki “Evladım müşteriyi boş savmak yok. Hele yok demek hiç yok. Baktın
istediği şey bulunmadı, adamı salma, hemen onun yerine ikame edilebilecek başka
bir şey sun!”
Çırak da olur ustam demiş.
Adamın bir işi çıkmış. Çok geçmeden içeri bir müşteri
gelmiş ve acemi tezgahtardan Tuvalet kağıdı istemiş.
Uşak: “Yok efendim, ama size onun yerine başka bir
kağıt verelim: Zımpara kağıdı!” demiş.
Öyle ya nasıl olsa o da kağıt o da kağıt.
İşte böyle.
Muktezayı hale uygun olmak hikmetin tâ kendisi.
Bizim işimiz hikmet ile olmalı.
Hakîm olan Allah’ın hikmetli dini, tuvalet kağıdı
yerine zımpara kağıdı ikame edecek kişilerin elinde güzelliğini kaybetmemeli.
Ya bir de garibim inandı da kullandıysa. Vay anam vay. Vay ki ne vay!
Ya bir de garibim inandı da kullandıysa. Vay anam vay. Vay ki ne vay!
Dua ile!
31.10.2013
GARİBCE
Hocam harikasınız. Yazdığınızdan ben dersimi aldım. Başka kaç kişi ders alır, alabilir, alabileck kabiliyete ve birikime sahip bilmiyorum.. Özellikle bazı çevrelerin bırakınız tuvalet kağıdı yerine zımpara kağıdı vermeyi, bu işlerin ancak zımpara kağıdı ile olduğuna bizi ikna etmeye yönelik imanlarını ve çabalarını görünce şaşırıyorum, üzülüyorum. Bilmem ki siz de benzer gözlemlerden ve bilgilerden hareketle mi bu yazıyı yazdınız?..
YanıtlaSil