Bugün
Cuma, iyi mi?
Hutbede
hoca emekten bahsetti.
İnsan
için emeğinden başkası yok imiş.
Hem
herkes çobanmış ve sürüsünden sorumlu imiş. İşçi işyerinden, işveren
işçilerinden…
Neyse!
Ey
kutlu Nebi!
Cuma
vakti hatip hutbede iken dinleyici ile ilgili bir hadis buyurmuşsun!
Ha
bir de “Kur’an okunduğu zaman dinleyin ve de susun!” anlamında bir ayet de varmış.
Yani
okunuyorken dinlemek, okunmuyorken de susmak. Aslında kelime “İNSÂT” imiş.
Belki de manası sessizliği dinlemekmiş. Bazı şeyleri geç öğreniyoruz. O da tabi
bir nasip meselesi. Denkte bir çıkıyor ve herkese de kısmet olmuyor.
Senin
buyruğun “Men messe’l-hasâ fekad lağâ!” şeklindeymiş. Bunu bizim Garibceye
sordum. Şöyle çevrilebilirmiş:
“Elini
sürme toprağa taşa Sonra gider cuman boşa!”
Ne
taşı ne toprağı…? İlgi ne? Alaka ne?[1]
Ha
bunu öğrendim ya ey kutlu nebi, senin minberine çıkıp da hutbe vermeye başlayan
bir imam gördüğümde elimi asla taşa toprağa sürmedim. Senin emrin benim başım
gözüm üstüne.
Benim
elimi gezdirdiğim sadece dokunmatik. Torağınan taşınan artık benim işim olur
mu? Elini şöyle bir dokunuyon, açıl susam açıl, ne pencereler ne kapılar
açılıyor ya Rasulallah! Ah sen de bir görseydin. Bir de güzel kayıyor ki, elini
şöyle şöyle ediyon var ya, keyfine doyum olmuyor. Ne tebdil-i mekanlar ne tayy-ı
zamanlar yaşıyon.
Hoca
ne dedi artık onu hiç duymuyon!
Bir
de şu müezzin mi ne bağırtkan adam olmasa var ya… Kendi gizemli aleminde
kaybolup gideceğin ya. Adamın bağırtısını duyanlar kalkıp birbirine girince, eh
nedecen, sen de o zaman kalkıp sıraya girecen!
Valla
müslümanlık keyifli olmaya başladı.
Biz,
bir bağlandık mı böyle bağlanırız. Hem biz köktenci anlarız, öyle işimize
geldiği gibi lafı oraya buraya da sündürmeyiz. Sen taş dediysen, taş, toprak dediysen
toprak. Sana uymayanları alsın kara toprak.
İşte
böyle Ya Rasulallah! Duyduk ve boyun eğdik. Senin sözünü hiç kale almazlık eder
miyiz.
Kapında
olduk geda! Bin can sana feda!
Dua
ile!
06.12.2013
GARİBCE
[1] Ha bu
arada şunu bilmede yarar var: Hz. Peygamber’in mescidinin zemini toprak
idi, sergi falan yoktu. Kimileri hutbeyi dinlemez toprak ile taş (çakıl) ile
oynarmış. Yukarıdaki söz buna sebep söylenmiş.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder