1 Ocak 2017 Pazar

Olan İslam’a oluyor

İnsanlar eğleniyorlar. Farzedelim ki eğlence günah. Hem de çok günah. İnsanlar yılbaşı kutluyorlar. Farzedelim ki gün kutlamak günah hem de çok günah. İyi de sana ne kardeşim. Bize ne el âlemin ne yaptığı.
Allah mısın? Haşa!
Allah’ın vekili misin?
Hem bu insanlar kim? Senin kulların mı?
Ben nice baba bilirim, kendi çocuğunu adam akılı döver de bir başkasının fiske vurmasına rızası olmaz, asi çocuğunu koruma pahasına ölümü bile göze alır. Sana ne oluyor?
Allah’ın kulları.
İsyan etmişler? Kime? Rablerine.
Sana bir zarar vermişler mi? Yok.
Allah’ın cenneti cehennemi yok mu? Var.
Allah’ın cünudu (melaike) yok mu? Var.
Yapılan her şey kayıt altına alınıyor mu? Evet.
Her bir şeyin hesabı verilecek mi? Evet.
Peki, iyi bir insan olarak senin vazifen ne? Önce temsil sonra tebliğ.
Temsil olmadan tebliğin anlamı olur mu? Olmaz.
“Lime tekûlûne mâ lâ tefalûn?” Yapmadığınızı niçin söyler, başkalarına nizamat vermeye kalkışırsınız.
Sen iyi insan oldun da senin ardından gelen olmadı mı?
Sen İslam’ı iyi temsil ettin de insanlar İslam hakkında iyi bilgi sahibi olmadı mı?
Sen peygamber postuna oturdun, temsil ile birlikte tebliğ ettin, sorumluluğun yerine gelmedi mi?
Allah, kulları için peygamberlerine “Sen ancak hatırlatıcısın, zorla kabul ettirici değilsin” demedi mi?
En genel ilke olarak “Dinde zorlama yoktur” buyurmadı mı?
İslam, “silm” kökünden barış ve huzurun adresi değil miydi?
Müslüman olanın elinden ve dilinden kimseye zarar gelmezdi hani? Ne oldu?
Bir kâfirin Allah’ın kulu olması bakımından Müslümandan farkı nedir? Aynı kudret eliyle yaratılmadı mı? O yüzden Yunus “Yaratılanı severim Yaratandan ötürü” demedi mi?
Mevlana kucak açıp herkese “Ne olursan ol gel gel!” demedi mi?
İmam Azam Ebu Hanife babasını öldürüp kafatasında şarap içerken boğulup ölmüş kimsenin cenazesini kılar mısın diye sorduklarında onlara: “Kimlerdendi?” diye sordu. “Hristiyan mıydı, Yahudi miydi?”. Hayır dediler. “Ya neydi?” deyince Müslümandı diye cevap verdiler. İmam, “Bak siz söylediniz!” dedi ve bu kadar günaha rağmen onların ölüsüne bile saygısızlık edilemeyeceğinin dersini vermedi mi?
Hz. İsa’ya Mecdelli Meryem’i zina isnadıyla getirdiklerinde onlara “İlk taşı içinizde hiç günahı olmayan atsın!” dediğinde, herkes oradan sıvışmadı mıydı? İçlerinde tek bir günahsız var mıydı?
Ya bizim? Gerçekten hiç günahımız yok mu ki onu affettirmek için kendi başımızın derdine düşeceğimiz yerde ocaklar söndürüyor, koskoca bir ülkeye ataşlar salıyoruz.
Ne yapıyoruz?
Dışkısının üzerine çöküşen sinekleri öldürür gibi bir haleti ruhiye ile masum insanları katlediyor, tüm insanlığın huzurunu kaçırıyoruz.
Kim kazanıyor? Kazananı yok.
Kim kaybediyor? İslam ve Müslümanlar.
Yazık, çok yazık. Eğer bunu İslamlık adına yapıyorsak bir kez daha yazık.
Bırakın Allah’ın kullarını.
Allah bizim vekilimizdir, biz Allah’ın vekilleri değiliz.


Dua ile!
01.01.2017

GARİBCE 


http://dedekorkut1.blogcu.com/yunus-emre/13902997

1 yorum:

  1. Sayın hocam gönlünüze sağlık fikhin derin anlayışın hakkım olduğu düşünceden süzülen ve bir Müslümanın olaylara nasıl bakmasi gerektigini gosteren bir değerlendirme keske bu goruslerinizi tv lerden de daha genis kitlelere duyurabilsek izninizle paylaşacağım

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...