9 Temmuz 2020 Perşembe

Siyahîler zenci mi?




Dün Gülistan’ım, “Baba ZENCİ'de bir olumsuzluk anlamı yüklü mü?” diye sordu. Düşündüm. Pek yüklü değil gibi geldi. Sonuçta “Zinc”e nisbet ismi. Muhtemelen Zengibar ülkesine mensup anlamında kullanılmış ve sonra da bir ırkı temsil etmiş olabilir. Bizim kaynaklarda daha çok siyah/ siyahîler anlamında  Sûd ve Sûdân kelimeleri kullanılmakta. Sudan, bugünkü ülke adı olarak değil Sahra altı siyahî kuşağı ifade eden bir isim olmaktadır.
Bizde Arap kelimesinde sanki biraz olumsuzluk yüklü gibi. “Ne Şam’ın şekeri ne Arab’ın yüzü!” ifadesinde olduğu gibi.  “Kara” kelimesinin karşılığı gibi belki.
Kara kelimesi de her zaman aşağılayıcı anlam taşımaz. Ecevit için Karaoğlan kullanımı gibi.
Karacaoğlan’ın “Bana kara diyen dilber/ Kaşların kara değil mi” şeklindeki dizelerine bakılırsa Kara’lık nitelemesinden bir alınganlık hissi var gibi.
Neyse lafı uzatmayalım. Dedim bizim literatürü bir tarayım bakalım, Zenci kelimesine olumsuzluk anlamı yüklemesi olmuş mu? diye. Karşıma şöyle bir metin çıktı.
أَبُو عَبْدِ الْمَلِكِ مَوْلَى أُمِّ مِسْكِينِ بِنْتِ عَاصِمِ بْنِ عُمَرَ قَالَ: رَأَيْتُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ خَرَجَ فَجَعَلَ يَقُولُ: السَّلامُ عَلَيْكُمُ السَّلامُ عَلَيْكُمْ. فَمَرَّ عَلَى زِنْجِيٍّ فَقَالَ: السَّلامُ عَلَيْكَ يَا جُعَلُ. قَالَ وَأَبْصَرَ جَارِيَةً مُتَزَيِّنَةً فَجَعَلَتْ تَنْظُرُ إِلَيْهِ. قَالَ فَقَالَ لَهَا: مَا تَنْظُرِينَ إِلَى شَيْخٍ كَبِيرٍ قَدْ أَخَذَتْهُ اللَّقْوَةُ وَذَهَبَ مِنْهُ الأَطْيَبَانِ؟.
“İbn Ömer çıktı ve önüne gelen herkese “Esselamü aleyküm, Esseâmü aleyküm” diyordu. Bir zenciye rastladı. Ona “Esselamü aleyke bre bokböceği!” dedi. Ziynetler takınmış bir cariye gördü. Kendisine bakıp duruyordu. Ona dedi ki:…”[1]
Gerisini kim güzel tercüme edebilecekse yoruma düşsün.
Bize lazım geleni İbn Ömer’in  zenci birine bokböceği diye takılması.
İmdi bu kullanıma bakarsak Zenci kelimesinde bir olumsuz anlam yüklü gibi gözüküyor.
Allah insanları tanışasınız diye boylara ve kabilelere ayırmış. Bunları tesmiye etmede bir günah olmaz. Ama ötekileştirme amaçlı kullanımlar karşıdakini ister istemez incitir.
Mesela Arapların Arap olmayanlara Acem demeleri, kendilerinden olmayanlara Romalıların Barbar,  bizim Türklerin Tat demeleri böylesi bir kullanım olmaktadır.
Günah olan kimlik belirlemesi için aidiyet ifade eden ırk ya da coğrafya nispetleri değil, aşağılama ve istihza (alay) içeren, ötekileştirmeyi amaçlayan yaftalamalar, lakap takmalardır.

Dua ile!
09.07.2020
GARİBCE



[1] İbn Saʿd, eṭ-Ṭabaḳâtu'l-Kubrâ, (nşr. Muḥammed ʿAbdulḳâdir ʿAṭâ), I-VIII, Beyrût, 1410/1990, IV, 120.  

1 yorum:

  1. Arapça metnin devamı:
    ...ve süslü bir cariye gördü. Cariye ona bakmaya başladı. Bunun üzerine ona şöyle dedi: Yüz felci geçirmiş ve kalbi ve dili kendisinden gitmiş büyük bir ihtiyara ne bakıyorsun?

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...