Geçenlerde bir mesaj aldım. Özetle şöyle diyordu:
Selamun aleyküm,
…
“Size nasıl hitap etmem gerektiğini tam olarak bilmemekle birlikte ilim öğreten kimliğiniz bende ağır bastığı için hocam desem uygun düşer mi?”
Doğrusu bu hitap şekli Garibce’yi çok sevindirir. Saçları
ağarmış olmasına rağmen birçoklarınca kendisine yöneltilen “Amca!” gibi
hitaplara oldum olası alışamamıştır.
Devam ediyor:
“Ben seküler eğitim almış, bu şekilde yetişmiş, değerler ve inanç sistemi buna göre oluşmuş birisiydim, Allah aşkıyla (bu ne demekse!) tanışmam ki benim tabirimle kul olduğumun idrakine varmam, dünyevi istediğimiz her şeye kavuşsak dahi manevi boşluğumuzun ve acizliğimizin bitmediğini idrak etmemle başlayan bir süreçten geliyor, Abdulkadir Geylani ks.'in bir sözü var 'Allah'ı bilmek varlığını bilmenin gayrıdır' bu söz gönül hanemde derin ve sıkıntılı bir haldedir belki de, bu biliş ve yöneliş bende hasıl olduğu zaman itibari ile yaklaşık 7-8 yıl sürekli daha fazlasına ulaşmak isteği ve doğruya erme düşüncesi ile yıllardır kendimce çabalayıp duruyorum, imkanlarım ölçüsünde birçok cemaat ve kitaplar, gücümün yettiğince anlama ve amel iştiyakları… bu geçen süre zarfında yanılgılar, bilememeler, farklı pencerelerden bakmış olmanın doğurduğu bilgi kirlilikleri, doğruyu bulabilmedeki sıkıntılar, nefis mücadelelerim, ailevi olarak sorumluluklarım, yaşam tarzı ve çizgimiz bütün bunların içinde debelenerek sürdürülmeye çalışılan bir İslamî yol… Allah'tan başka kimsem yok diyeceğim fakat her şeyi bu kadar dramatikleştirmek istemiyorum kendi adıma.
Sizden istirhamım şudur ki, bu manevi yolculukta bana destek olur musunuz? Fakat şunu bilmenizi istiyorum ki öyle susan sinen ve hemen kabul eden bir kişi değilim sanıyorum.
Bir de şu var ki, bunca güzelliğe ve Nur'a sizin gibi hayran ve
kul olmama rağmen ne yaşayış ne de görünüş olarak size benzemediğimi sanıyorum,
bunu da göz önünde bulundurunuz, isteğim o dur ki bana İslam’ı anlatınız, doğruyu
yanlıştan ayırmak ve aynı zamanda, imanımı ayakta tutmak için güzel insanlara
ihtiyacım var...
Allah'ıma emanet olun!
CEVAP
as
Allah'a inandım de sonra dosdoğru ol.
Özünde, fikrinde, sözünde ve fiilinde.
Formül kolay. Ama yapması gerçekten zor.
Belli ki çok şey biliyorsun.
Bilgiye ihtiyacın yok gibi.
Bence kendini fazla da zorlama.
Gözünde büyüttüğün kimseleri, cemaatleri de öyle
erişilmez, yanılmaz, yanlış yapmaz gibi de görme. Herkesten ve herkesimden
alabileceğin güzellik varsa onu al, ama körü körüne kimseye bağlanma.
Günahsız, hatasız kul olmaz. Ama hatasında ısrar
eden, içine düştüğü çukurun keyfini çıkarmaya çalışan da insan olmaz.
İslam adına anlatılanların çoğu haddizatında onu
anlatanların bile yapamayacağı şeyler gibi oluyor. Hele öyle felsefeler
geliştiriliyor ve öyle uçuk kaçık şeyler anlatılıyor ki onların çoğunu sahabe
bilmezdi. Öyle bir İslam algısını Peygamber bile tanımazdı.
Hayatın içinde bir müslümanlık insanları kesmez
oldu. Ortalama bir insanın anlayabileceği ve yaşayabileceği bir müslümanlık
insanları tatmin etmiyor. “Eline, diline ve beline sahip olmak” gibi bir
müslüman tanımlaması az geliyor, ayakları yerden kesik, göklerde cevelan eden
bir heyula gibi bir şey olması isteniyor.
Halbuki bize lazım olanı bu. Ayakları yerde, zaman zaman sürçen ve hatta
düşen, ama düştüğü yerden kalkmasını da bilen ve emri hak gelinceye kadar da
yolda kalmaya ve yol almaya çalışan bir kimse.
“İnandım de! Ve dosdoğru ol!” Bu kadar sade, açık
ve basit.
Ama açılımı
bir ömür sürdürülebilecek bir azmi ve sabrı gerektiriyor.
Sana ve cümlemize Allah'ın tevfikini lütfetmesini
diliyorum.
18.11.2013
GARİBCE
herdogan38@.
YanıtlaSil'....İnandım de! Ve dosdoğru ol!” Bu kadar sade, açık ve basit.
Ama açılımı bir ömür sürdürülebilecek bir azmi ve sabrı gerektiriyor...'
Ne kadar kolay ve bir o kadar zor...
Zorluğu yamukluğun gelir geçer bir hayat telakkisi edildiği ortam olamsından mıdır*
Doğru olmak için didinmek doğru olmak kadar bir kıymet ifade eder mi, Garibce'm..?