28 Mayıs 2020 Perşembe

Türkçemiz Arapçamızdan daha mı iyi?




Dil hassasiyeti genelde birbirine yakın kelimeleri ayırmada kendini ele verir. Özellikle nesne isimlerinin karşılıklarını bulmak her zaman kolay değildir. Söz gelimi Kur'an’da geçen el-Hayt ve el-Habl kelimelerini ele alalım. Bunun her ikisine de ip manası verirsek bu olur mu?
Diyeceksiniz ki ha ip ha iplik ne fark eder?
Doğru etmez. Zaten bizim TDK da ip’e birinci anlam olarak iplik manası vermiş.
Madem ki biri diğerinin yerine kullanılabilir, o takdirde “Allah’ın ipine sımsıkı sarılın!” yerine “Allah’ın ipliğine” mi diyeceğiz.
Yoksa ip başka iplik başka mı? Cin başka şeytan başka demek gibi.
Bunu aslında bizim halkımız ayırıyor ve her ikisini de kendi yerinde kullanıyor da, Hocalar olarak biz pek ayıramıyoruz galiba: Mesela şu ayetin (Kur'an Yolu’ndaki) çevirisine bakalım: “Fecirden siyah ip beyaz ipten sizin için ayırt edilir hale gelinceye kadar yiyin ve için, sonra orucu geceye kadar tamamlayın.” (Bakara 2/187)
Aradaki fark Garibce nazarımda şudur: İplik; lif, yün, kıl, tüy, pamuk gibi nesnelerden eğirilerek elde edilen ince uzun nesnenin adıdır. İp ise ipliklerin bükülmesi sonucu elde edilen uzun, kalın ve sağlam nesne olmaktadır. Adamı iplikle asmazlar. İpe verirler. Bağlı hayvanlar ipliğini değil, ipini koparırlar.
Biz Türkçemizi çok iyi bilmiyoruz. Arapçamıza gelince onu da Allah biliyor vesselam.
Ama öğreniyoruz. Yanlış bildiğimiz nice doğrularımız, doğru bildiğimiz nice yanlışlarımız var(mış). Öğreniyoruz. Zülfünün teline kurban olduğum diyen ozanın yıllar sonra: “Zülüf zülüf dedikleri meğer saç imiş, tel tel dedikleri de meğer kıl imiş!” diye geçmişine hayıflanması gibi. Biz de öğreniyoruz.
Rahatız, çünkü dinde ve dilde ne çamlar devirdik bilmiyoruz.
“Destursuz Bağa Girenler” gibiyiz, uyaranımız yok. O yüzden asudeyiz.
Bunu derken Molla Kasım’lık yapılsın anlamında bir şey de istemiyoruz.

Dua ile!
28.05.2020
GARİBCE


1 yorum:

  1. Eyvallah Hocam, gönlünüze damağınıza kaleminize sağlık. "Dil", farkında olamadığımız çok önemli meselelerden. Aslında bunları size arzetmek zaid ve hadsizlik oluyor ama içimden geçenleri aktarmak istedim. Rahmetli Emin Işık hocamızın "Arapça cahiliyye döneminde gelişmiş bir dildir, Türkçemiz ise İslam kültürüyle gelişmiş yoğrulmuş bir dil" diye ozetleyebilecegimiz açıklamalarını hatırladım yazınızı okuyunca. Gerçekten ecdadımızın Arapça ve Farsçayı da haanlayarak geliştirdikleri dilimiz iyi anlaşılırsa nice kelime, kavram ve terimlerinin temelde dini manevi boyutlara işaret eden unsurları da ihtiva ettiği görülecektir. Düşünsenize, bilim dünyasına özgün ve orijinal bir ağırlık ölçü birimi icat ederek katkıda bulunmuş bir milletiz: "Gavur ölüsü gibi"...
    Son olarak 'keşke' diyorum 'çok daha fazla alım ve düşünürsünüz, İsmet Özel gibi dilimize bu yönleriyle gereken değeri verse, bu konuda mücadele etse'. Bu vesile ile hürmetlerimi arz eder, ellerinizden öperim. Cengiz Alaca

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...