İZMİR İl Müftüsü Prof. Dr. Ramazan Muslu, sıcak
yaz günlerinde denize girmenin orucu bozup bozmayacağı sorusuna esprili bir
yanıt vererek, “Normal zamanlardaki gibi yüzmek risktir. Bizim suya girmemiz
önemli değil, önemli olan suyun bize girmesi. Su bize giriyorsa oruç bozulur”
dedi. (Haber7)
Bu espriyi daha önce de medyatik bir ilahiyatçı
hocamızdan televizyon ekranlarında duymuştuk. O, bu zor sorunun cevabını çok
daha kaba biçimde: “Sen denize girersen oruca bir şey olmaz, ama deniz sana
girerse oruç bozulur!” şeklinde ifade etmişti.
“Latife latif olsa gerektir!” demişler.
Garibce, yeri geldiğinde bazı kaba
sayılabilecek sözcükleri kullanmakta bir beis görmez. Buna rağmen bu espri ona
bile kaba geldi.
Öte yandan hata yoluyla boğaza su kaçmasının
orucu neden bozduğunu da bendeniz henüz anlayabilmiş değilim. Yüce Allah “Unutursak
ve hata edersek bizi muahaze etme Ya Rabbi!” diye bize dua öğretiyor.
Unutularak yeme içme hatta cinsel ilişki gibi durumlarda oruç bozulmuyor, ama söz
gelimi abdest alırken boğaza gayri ihtiyari su kaçması halinde oruç bozuluyor.
Neden?
Çünkü…
Çünküsünü ben henüz anlayabilmiş değilim. Bir gün
anladığımda sizinle paylaşırım.
Dua ile!
09.07.2013
GARİBCE
bir hocamız Müslümanın daima uyanık, ibadetinin şuurunda olması gerektiğini söylemişti bundandır belki. bir de ne kadar doğru bilmiyorum ama İmam Azam'la ilgili şöyle bir rivayet duymuştum. İmam-ı Azam 4 rekatlık müekked sünnetlerin ilk oturuşunda salavat dualarının okunması halinde sehiv secdesi gerekeceği hükmünü veriyor ve o gece rüyasında Efendimiz (as)'ı görüyor. Efendimiz soruyor "Yâ Numan niçin ümmetimin bana salavat getirmesine mani oluyorsun?" diye, İmam- Azam da Efendimize salavatın gafletle getirilmesini doğru bulmadığından bu hükmü verdiğini belirtiyor... ibadetin bir şuur işi olmasındandır belki..
YanıtlaSilYanlışlıkla boğaza su kaçsa oruç bozulmaz diyen bir alim var mı bildiğiniz
YanıtlaSilİlla ki vardır. Mesela bk.
YanıtlaSilالمبسوط للسرخسي (3/ 66)
(قَالَ) : وَإِذَا تَمَضْمَضَ الصَّائِمُ فَسَبَقَهُ الْمَاءُ فَدَخَلَ حَلْقَهُ فَإِنْ لَمْ يَكُنْ ذَاكِرًا لِصَوْمِهِ فَصَوْمُهُ تَامٌّ كَمَا لَوْ شَرِبَ، وَإِنْ كَانَ ذَاكِرًا لِصَوْمِهِ فَعَلَيْهِ الْقَضَاءُ عِنْدَنَا خِلَافًا لِلشَّافِعِيِّ - رَحِمَهُ اللَّهُ تَعَالَى - وَاسْتَدَلَّ بِقَوْلِهِ - صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ - «رُفِعَ عَنْ أُمَّتِي الْخَطَأُ وَالنِّسْيَانُ وَمَا اُسْتُكْرِهُوا عَلَيْهِ» ثُمَّ عُذْرُ هَذَا أَبْيَنُ مِنْ عُذْرِ النَّاسِي فَإِنَّ النَّاسِيَ قَاصِدٌ إلَى الشُّرْبِ غَيْرُ قَاصِدٍ إلَى الْجِنَايَةِ عَلَى الصَّوْمِ، وَهَذَا غَيْرُ قَاصِدٍ إلَى الشُّرْبِ وَلَا إلَى الْجِنَايَةِ عَلَى الصَّوْمِ فَإِذَا لَمْ يَفْسُدْ الصَّوْمُ ثَمَّةَ فَهُنَا أَوْلَى.
(وَلَنَا) مَا رُوِيَ «أَنَّ النَّبِيَّ - صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ - قَالَ لَلَقِيطِ بْنِ صَبِرَةَ بَالِغْ فِي الْمَضْمَضَةِ وَالِاسْتِنْشَاقِ إلَّا أَنْ تَكُونَ صَائِمًا» فَالنَّهْيُ عَنْ الْمُبَالَغَةِ الَّتِي فِيهَا كَمَالُ السُّنَّةِ عِنْدَ الصَّوْمِ دَلِيلٌ عَلَى أَنَّ دُخُولَ الْمَاءِ فِي حَلْقِهِ مُفْسِدٌ لِصَوْمِهِ؛ وَلِأَنَّ رُكْنَ الصَّوْمِ قَدْ انْعَدَمَ مَعَ عُذْرِ الْخَطَأِ وَأَدَاءِ الْعِبَادَةِ بِدُونِ رُكْنِهَا لَا يُتَصَوَّرُ وَهَكَذَا الْقِيَاسُ فِي النَّاسِي وَلَكِنَّا تَرَكْنَاهُ بِالسُّنَّةِ، وَهَذَا لَيْسَ فِي مَعْنَاهُ؛
المغني لابن قدامة (3/ 130)
[فصل المفسد للصوم]
(2036) الفصل السادس: أن المفسد للصوم من هذا كله ما كان عن عمد وقصد، فأما ما حصل منه عن غير قصد، كالغبار الذي يدخل حلقه من الطريق، ونخل الدقيق، والذبابة التي تدخل حلقه، أو يرش عليه الماء فيدخل مسامعه، أو أنفه أو حلقه، أو يلقى في ماء فيصل إلى جوفه، أو يسبق إلى حلقه من ماء المضمضة، أو يصب في حلقه أو أنفه شيء كرها، أو تداوى مأمومته أو جائفته بغير اختياره، أو يحجم كرها، أو تقبله امرأة بغير اختياره فينزل، أو ما أشبه هذا، فلا يفسد صومه، لا نعلم فيه خلافا؛ لأنه لا فعل له فلا يفطر، كالاحتلام.