Dün
akşam mezuniyet yemeğimiz vardı. Beykoz Koruluğu içindeki Belediye Tesislerinde
öğrencilerimize ikram edilen yemeğe Belediye başkanı da iştirak etmişti.
Dekan
Beyin ardından Başkan da bir konuşma yaptı. Her ikisi de öğrencilerimize
nasihatte bulundular. İçten bir konuşmalardı.
Sonunda
bir teşekkür nişanesi olmak üzere öğrencilerimiz önceden hazırlamış oldukları
bir buket çiçeği Başkan’a sunmak istediler. Bu bir cemile idi. Çiçeği verecek
öğrencimiz ve Dekanımız Başkanı aralarına aldılar ve takdimde bulundular. Fakat
Başkan çiçeği almak yerine Fakülteyi birincilikle bitiren öğrenciyi anons etti
ve çiçeği ona takdim etti. Bence başkanın bu yaptığı daha güzel bir cemileydi.
Çünkü
gün onların günüydü. Takdir edilecek bir durum varsa evvel emirde onların
başarısının takdir edilmesiydi.
Sonra
yıllar önce Haseki’yi bitirme törenimiz aklıma geldi. Birinci olarak konuşmayı
ben yapmıştım ve bana hediyeler verilmişti. Fakat gerek takdim ve gerekse
ertesi günkü gazetelerde günün sahibi sanki biz değildik de orayı teşrif eden Diyanet
İşleri Başkanı ve sayın vali idi.
Yahu
bunlar her zaman zaten öndeler. Bütün takdirler, teşekkürler hep onlara. Kırk
yılın başında benim bir günüm olmuş ve o günde de ben gene yokum ya da
arkalardayım. Bu bana öteden beri yanlış gelirdi.
Dün
akşamki yemekte sayın başkan benim duygularım doğrultusunda hareket etti ve
bence çiçeği kabul etmeden daha büyük bir takdir topladı.
Kadir
bilmek bir erdemdir.
Bugün
bu çocuklarımızın günü.
Mezuniyet
takdir edilmesi gereken bir başarı. Takdir edilmeli ki daha büyük başarılar
için bir eşik, bir başlangıç olsun.
Bu
vesile ile başkanımıza teşekkür ediyor ve mezunlarımıza hayatta başarılar
diliyorum.
19.06.2013
GARİBCE
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder