25 Mayıs 2013 Cumartesi

Cuma hutbemizi Mescid-i Aksa Camii imamı Şeyh Raid Salâh verdi.




Bugün Cuma hutbemizi Mescid-i Aksa Camii imamı Şeyh Raid Salâh okudu ve namazımızı o kıldırdı.
Namaza giderken yolda öğrenmiş ve dönüp kayıt cihazımı da yanıma almıştım.
Hutbe tam yirmi bir dakika sürmüştü. Belli ki biraz daha devam edecekti. On beş yirmi dakikalığına izin almış olmalı ki kendisi de bunu dile getirdi. Fakat cemaatten bazıları baktı bu iş uzayacak ayağa kalktılar ve söylenerek, saati göstererek çıktılar. Bizim Yörük kadar da olamadılar. Belli ki aceleleri vardı, işveren izin vermiyor olabilirdi. Her zamanki hutbeler en fazla beş on dakika sürüyordu. Yirmi dakika ona göre uzun sayılırdı üstelik daha da devam edeceğe benziyordu.
Yörük dedim de işi icabı bizim Toroslardan bir köye inmiş, dönerlerken bakmışlar bir harman yerinde açık havada insanlar namaz kılıyorlar. Bizim yörüğün de namaz kılacağı tutmuş, yanındaki uşağa, “Yeğen, sen hayvanlara sahip ol, ben şurada iki namaz kılayım!” demiş. Demiş demesine de fakat kılınan namazın teravih namazı olduğunu bilmiyor, birkaç rekatte iş bitecek sanıyor. Fakat öyle bir başlıyorlar ki giderek de hızlanıyorlar ve ne bittiği var ne biteceği. Yörük, hayvanlara sahip olan uşağa sesleniyor: “Len yeğen! diyor “Hayvanları sağlam bağla, bu iş inada bindi!”
Yörüğün derdi başka, köylünün derdi başka, imamın derdi daha başka.
Şeyh Râid Salah Mescid-i Aksa’nın imamı. Adam dertli. Yıllarca  Siyonist işgal altında, büyük bir baskı ve zulüm görmekteler, yıllardır esaret sürüyor. Mescid-i Aksa’nın altı köstebek yuvası gibi delik deşik edilmiş. Amaçları  oranın yıkılıp ve hayalleri olan Heykel’in (Süleyman Mabedi’nin) yeniden inşasını gerçekleştirmek. Bunu da adım adım uyguluyorlar.  O yüzden siyonizme karşı müthiş bir kin ve öfkesi var. Onu, biz de hani Müslüman olduğumuz için gelmiş ve bizimle paylaşmak istiyor.  Ama bu kez de bizim derdimiz başka.
Hadisler okuyarak İslam’ın tarihi aşamalarının nübüvvet dönemi, hilafet-i râşide dönemi, ısırgan saltanat dönemi, diktatörlük dönemi ve beşinci olarak da nübüvvet esasları üzerine kurulu yeni hilafet dönemi olarak tasnif etti ve dördüncü dönemin de zeval bulmaya yakın olduğunu ve  beşinci dönem olan hilafeti islamiyye döneminin emarelerinin de artık gözükmeye başladığını ve bu hilafetin başkentinin de bir hadisten mülhem olarak Kudüs olacağını söyledi. (Doğrusu ben burada anlattıklarından hani hilafetin düştüğü yerden kalkması daha makul olur diye İstanbul diyeceğini beklemiştim.) Ama o bizzat bunu Hz. Peygamber’in ard-ı mukaddese demesinden hareketle Kudüs olacağını söyledi. Buna göre başkent hazırdı. Geriye bir Salahaddin kalıyordu.  Bir Yahudi yetkili (Şaron) çok üzgünmüş de neden böyle üzgünsün dediklerinde, “Siyonizmin akıbetinden endişe ediyorum” demiş. “Müslümanların hali perişan, hepsi de darmadağınık bir halde, İslam ülkelerinde herhangi bir birliktelik söz konusu değil! Rahat olmalısın!” demişler. Şaron “Salahaddin el-Eyyubî de tam böyle bir ortamda ortaya çıkmıştı!” demiş.
Evet, Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksa  bizim ilk kıblemiz ve halen de şeref itibariyle Mescid-i Haram, Mescid-i Nebevî’den sonra üçüncü mescidimiz.
Müslümanların birlik ve beraberlik olamayışı, oranın zulüm ve işgal altında can çekişmesine yol açıyor. Gerçekten de bir Salahaddin gerekiyor.
Bu dert, sadece oranın imamı Râid Salâh’ın değil, bütün Müslümanların derdi. Ve bu esaret hepimizin ayıbı.
Dua ile!

25.05.2013
GARİBCE

Not: Okuduğu hadisler şunlardı:

مسند أحمد موافقا لثلاث طبعات - (4 / 273) عَنِ النُّعْمَانِ بْنِ بَشِيرٍ ، قَالَ : كُنَّا قُعُودًا فِي الْمَسْجِدِ مَعَ رَسُولِ اللهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ ، وَكَانَ بَشِيرٌ رَجُلاً يَكُفُّ حَدِيثَهُ ، فَجَاءَ أَبُو ثَعْلَبَةَ الْخُشَنِيُّ ، فَقَالَ : يَا بَشِيرُ بْنَ سَعْدٍ أَتَحْفَظُ حَدِيثَ رَسُولِ اللهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ ، فِي الأُمَرَاءِ ؟ فَقَالَ حُذَيْفَةُ : أَنَا أَحْفَظُ خُطْبَتَهُ ، فَجَلَسَ أَبُو ثَعْلَبَةَ ، فَقَالَ حُذَيْفَةُ : قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : تَكُونُ النُّبُوَّةُ فِيكُمْ مَا شَاءَ اللَّهُ أَنْ تَكُونَ ، ثُمَّ يَرْفَعُهَا إِذَا شَاءَ أَنْ يَرْفَعَهَا ، ثُمَّ تَكُونُ خِلاَفَةٌ عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِ ، فَتَكُونُ مَا شَاءَ اللَّهُ أَنْ تَكُونَ ، ثُمَّ يَرْفَعُهَا إِذَا شَاءَ اللَّهُ أَنْ يَرْفَعَهَا ، ثُمَّ تَكُونُ مُلْكًا عَاضًّا ، فَيَكُونُ مَا شَاءَ اللَّهُ أَنْ يَكُونَ ، ثُمَّ يَرْفَعُهَا إِذَا شَاءَ أَنْ يَرْفَعَهَا ، ثُمَّ تَكُونُ مُلْكًا جَبْرِيَّةً ، فَتَكُونُ مَا شَاءَ اللَّهُ أَنْ تَكُونَ ، ثُمَّ يَرْفَعُهَا إِذَا شَاءَ أَنْ يَرْفَعَهَا ، ثُمَّ تَكُونُ خِلاَفَةً عَلَى مِنْهَاجِ نُبُوَّةٍ ثُمَّ سَكَتَ.
سنن أبي داود ـ محقق وبتعليق الألباني - (2 / 325)  2537 - حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ صَالِحٍ حَدَّثَنَا أَسَدُ بْنُ مُوسَى حَدَّثَنَا مُعَاوِيَةُ بْنُ صَالِحٍ حَدَّثَنِى ضَمْرَةُ أَنَّ ابْنَ زُغْبٍ الإِيَادِىَّ حَدَّثَهُ قَالَ : نَزَلَ عَلَىَّ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ حَوَالَةَ الأَزْدِىُّ فَقَالَ لِى : بَعَثَنَا رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- لِنَغْنَمَ عَلَى أَقْدَامِنَا فَرَجَعْنَا فَلَمْ نَغْنَمْ شَيْئًا وَعَرَفَ الْجُهْدَ فِى وُجُوهِنَا فَقَامَ فِينَا فَقَالَ : « اللَّهُمَّ لاَ تَكِلْهُمْ إِلَىَّ فَأَضْعُفَ عَنْهُمْ وَلاَ تَكِلْهُمْ إِلَى أَنْفُسِهِمْ فَيَعْجِزُوا عَنْهَا وَلاَ تَكِلْهُمْ إِلَى النَّاسِ فَيَسْتَأْثِرُوا عَلَيْهِمْ ». ثُمَّ وَضَعَ يَدَهُ عَلَى رَأْسِى - أَوْ قَالَ : عَلَى هَامَتِى - ثُمَّ قَالَ : « يَا ابْنَ حَوَالَةَ إِذَا رَأَيْتَ الْخِلاَفَةَ قَدْ نَزَلَتْ أَرْضَ الْمُقَدَّسَةِ فَقَدْ دَنَتِ الزَّلاَزِلُ وَالْبَلاَبِلُ وَالأُمُورُ الْعِظَامُ وَالسَّاعَةُ يَوْمَئِذٍ أَقْرَبُ مِنَ النَّاسِ مِنْ يَدِى هَذِهِ مِنْ رَأْسِكَ ». قَالَ أَبُو دَاوُدَ : عَبْدُ اللَّهِ بْنُ حَوَالَةَ حِمْصِىٌّ.



2 yorum:

  1. Ezgin Yılmaz: hocam yazılarınızı okuyoruz ve istifade ediyoruz..Allah razı olsun kaleminize güç ,kuvvet versin inşaallah...


    Abdullah Çimen: Hocam hakikaten sizlere duaciyiz hassaten bu yazi için de çok sevindim Allah razı olsun.

    Selma Elmas: Kudüs imkanı olan her müslümanın bir an önce ziyaret etmesi gereken bir yer gerçekten...orayı yaklaşık bir ay önce ziyaret ettim ama duygularım o kadar tazeki çok özlüyorum ve bir fırsat çıksa da tekrar nasip etse Rabbim diye de dua ediyorum hocam..size de bu güzel yazıdan dolayı teşekkür ederim..Kudüse selam direnişe devam..

    YanıtlaSil
  2. Şeyh Raid Salah da turistik amaçlı Kudüs ziyaretlerine karşı. Bu tür zorunlu olmayan ziyaretlerin Siyonist İsrail'in işine geldiğini ve onların uygulamalarına meşruiyet kazandırmak anlamı taşıdığını söylüyor. Ama işgal sonrası hepimizi bekliyor.

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...