23 Mayıs 2013 Perşembe

Fadime’nin beklentisi ile Temel’in ihtiyacı



Bizim fıkıhçıların koordinasyon toplantısı geçen yıl (05-06 Mayıs 2012) Samsun’da yapılmıştı. Ben daha önceden belirlenmiş bir yurt dışı program yüzünden katılamamıştım. Katılımcıların tebliğ, müzakere ve konuşmaları Osman Şahin’in editörlüğünde kitaplaştırılmış. Emeği geçenlere teşekkürler.
Geçen senenin konusu Hükümlere Etkisi Bağlamında  İhtiyaç ve Zaruret konusu imiş.
Kitabı elime alır almaz hemen İzzet Sargın’ın adı gözüme ilişti. Bu hocamız hemen her toplantıda söz alır ve diyeceklerini çok eğlenceli bir fıkra üzerine kurarak anlatır. Şahsen bu da benim çok hoşuma gider.  Bakalım bu toplantıda ne söylemiş diye hemen ilgili kısmı açtım ve okudum. Hakikaten beklentimi boşa çıkarmamış ve gene aynı şekilde bir fıkra üzerinden sözlerini söylemişti.
Tabi şimdi biz onun anlattığını yazıya dökeceğiz ama, fıkranın asıl güzelliği onun kendi öz Rize şivesiyle anlatışında. Bu itibarla fıkranın büyüsünün yarısı gidecek ama olsun. Tanıyanlar onun seslendirdiğini düşünerek okusunlar.
Temel kaptan fırtınaya yakalanıyor. Issız bir adaya kendisini atarak canını kurtarıyor. Senelerce yaşıyor. On beş yirmi sene. Tekrar on beş yirmi sene. Derken bu kez de Fadime’nin binmiş olduğu gemi kazaya uğruyor ve Fadime de kendisini Temel’in yıllarca yalnız yaşamakta olduğu adaya atmaya çabalıyor. Adaya yaklaşıyor Temel kaptan yüksek bir yerde “Bak!” diyor “Yukarı bak!” Fadime’ye.  Fadime de bakmış Temel’i görmüş. Düşünmüş bu ıp ıssız adada hayat Temel ile geçecek, başka çare yok. Fadime de Temel’i görünce Temel gülümsemiş. Fadime “Tabi gülümsersin” dedi. Yalnızlığını giderecek can yoldaşlığını kastederek “Senelerdir hasretini çektiğin şeye kavuşuyorsun!” Temel kaptan heyecanla kalktı ve “ Yoksa bir misir ekmeği mi getirdun?” dedi.
Şimdi soru şu: İhtiyaç ne? Ve ihtiyaç dediğimiz şeyi belirleyen şey ne?
Fadime’ye göre, yalnızlığını paylaşacağı bir can yoldaşı iken, Temel açısından neden mısır ekmeği?
Dün nice ihtiyaç sayılan şeyler bugün hayatımızda nostalci bir yer ediyor. Ama bugün de dün hiç kimsenin aklından bile geçmeyen nice şeyler en temel gereksinimler arasında yer almış bulunuyor.
Konuştuklarımız, üzerine ahkam kestiğimiz nice şeylerin işte böylesine göreceli olduğunu  hep hatırda tutmak gerekiyor.
Evet, elbette ihtiyaç!
Ama ne ve kime göre ve de ne kadar?
Dua ile!
23.05.2013
GARİBCE

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...