30 Mayıs 2013 Perşembe

Siyer ve Fıkıh dersimizin ardından!


Bu yılın da sonuna geldik. Şükür olsun.
Arkamızda bir yılın muhasebesi var. Kâr mı ettik zarar mı? Elbette ki bunu zaman gösterecek ve ama çoğu kez biz bu sonucu pek bilemeyeceğiz.
Dün yüksek lisanstan bir grup öğrencimizle sohbet ettik. Fıkıh ve Siyer dersimizde okumalarını mecbur tuttuğum ve  sınıfı geçmeleri için de önkoşul saydığım kitaplarımız oldu. Hamidullah’ın İslam Peygamberi’nin ikinci cildi de bunların başında geliyordu.
Okuduklarından emin olmak için hem kitaplarına bakıyorum, nelerin altını çizip çizmediklerine bakıyorum. Ve okuduklarına kani olunca da bir hatıra imzası atıyorum.
Bu arada intibalarını soruyorum.
Bir öğrencimiz: “Hocam!” dedi. “Bu kitabı ben daha önce de okumuştum! Ama bu okumamda daha farklı bir biçimde yararlandım. Çünkü sizin özellikle cahiliye dönemi ile ilgili anlattıklarınız sebebiyle bende yeni bir bakış oluşmuştu ve o gözle de okuyunca daha önce fark edemediğim şeyleri görmem mümkün oldu!”
“İşte bu!”dedim.
Bizim aradığımız tam anlamıyla işte bu!
Hocalık denilen şey bu. “Falanca hoca bana çok şey öğretti” demek yerine “Falanca hoca bende yeni ufuklar açtı ve ben bu sayede daha önce göremediklerimi görür oldum, farkına varamadıklarımın farkına vardım” diyebilmek asıl hüner olmalı.
Gerçekten de öyle. Garibce olarak hep iki şeyi vurgulamışızdır: Derinlik ve Ufuk: Derinlik bilgi ile, ufuk ise görgü ile diye. Ne kadar çok okursanız, ne kadar çok tahsil ederseniz bilginiz o kadar artar. Ama bununla yetinirseniz mücerret derinleşmenin ötesinde ufuk kazanamazsınız. Ve bu sizi bilginin girdabına çeker, dünyadan alır koparır ve bütünü göremez olursunuz.
Ne kadar çok farklı pencereden bakabilen hocalarınız olursa, ne kadar çok yer gezer ve görürseniz o kadar ufkunuz geniş olur.
Ben okunması pek de kolay olmayan bu kitabı mecbur tutarken acaba öğrencilerime haksızlık mı ediyorum, falan gibi bazen aklımdan düşünceler geçiyordu. Yıllardır bu ders sebebiyle bu kitabı okuyanların sayısı yüzleri aşmıştır. Şimdiye kadar “Hocam! Bu kitabı  da nereden çıkardın?” Yahut, “Bu kitabı da niye okuttun?” diyen çıkmadı. Hep buna sebep müteşekkir olduklarını söylediler.
Dünkü kızımızın ifadesiyle, bu ders sebebiyle kazanmış olduğu yeni bir ufuk ile bu kitabı yeniden okuma şansını yakalamış olması ve bunun farkındalığı ise benim tüm kaygılarımı aldı götürdü.
Öğrencilerimize başarılar.
Bu vesile ile Hamidullah Hocamıza da Allah’tan bir kere daha rahmet dilemiş olalım.
İnsanın geride, okuyanların istifade ettiği ve yazarına rahmet okumayı üzerine bir borç hissettiği güzel eserler vermiş olması ne saadet!
Daha güzellerini yazma dileğimiz olsun!
Dua ile!
30.05.2013

GARİBCE



1 yorum:

  1. Bizi böyle ufkumuzu açan hocalarla karşılaştırdığı için Rabbimize sonsuz şükürler olsun...

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...