25 Nisan 2012 Çarşamba

Sizi gidi ocağı yanasıcalar sizi!


Geçen sınıfta çocuklara biraz takılma hem de bir nabız yoklama amacıyla “Sizi ocağı yanasıacalar sizi!” dedim.

Çocukların –çocuk dedimse 19 yaşı üzeri gençler, içlerinde evli olanları bile var- tepkilerini ölçmeye çalıştım. Çoğu onlara kızdığımı ve kendilerine kötü bir şey söylediğimi düşünüyor gibiydi. Baktım olacak yok sordum:

-Ben size ne demiş oldum, diye.
-Efendim, beddua ettiniz, dediler. Ocağı yanasıcalar! dediniz. Üstelik kızgın gibi bir de haliniz vardı.
Dedim: -Yahu ben size kıyarmıyım, nasıl beddua ederim. Ben size dua ettim, dua.
-İyi de hocam bu nasıl dua!
-Yahu bundan daha iyi dua mı olur. Ocak, bir meskeni remzeder. (Mecaz: Zikrü’l-cüz irâdetü’l-kül= Parça bütün ilişkisi)  Ocak yanıyorsa, orada aş pişiyorsa hayat devam ediyor demektir. “Ocağın yansın” ifadesi de bu durumda neslin berdevam olsun, soyun devam etsin demek olur.
Yahu biz bu nesile kendi öz dillerini öğretemedik. Bundan hepimize birer pay sorumluluk düşmeli.
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
Ocağın yanması, ocağın tütmesi… ilelebed hayatın devamı demek, neslin bekası demek.
Ha şu da var! Genelde bu dua kızgınlık halinde söylenir. Yani el-medhu bimâ yüşbihü’z-zemm = Yergi formunda övgü kabilinden bir işlev görür. Muhatabı da genelde sevilen kimseler olur. Bu demek oluyor ki bizim atalarımız sevdiklerine kızdıkları zaman bile yergi formunda dua ile öfkelerini savarlardı.
Ya işte böyle!
Sizi gidi ocağı yanasıcalar sizi!

25.04.2012
Garibce

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...