Sempozyumun protokol konuşmacılarından olan Diyanet işleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’in -en yetkili kişi olarak- ağzıyla ayrıca hac ile ilgili sorunlar da dile gelmiş oldu:
1. Hac menasiki bellidir, bunda bir değişim olmaz. Ancak haccı modernleştirmenin, yapılan organizasyonların haccı nasıl etkilediği üzerinde durulmalıdır. Hac mahza gayedir. Gayede sapma olmamalıdır. VİP hacıları, Kabe manzaralı haclar var şimdi…
2. Hac birleştirici olması lazım gelirken gittikçe bizi ayrıştırıyor. Her milletin hacıları kendi gettolarını oluşturuyor. İnsanlar birbirleriyle kaynaşıp, tanışamıyor. Diğer taraftan her türlü konfor isteniyor ve nasıl rahat bir tavaf yapacağız diye vekil soruyor. Oysa her bir dokunuşun dua olduğunu bilmiyor.
3. Haccımızı nasıl daha anlamlı yapabiliriz? Özellikle menasikin hikmeti, şeâirin esrarı hakkında kafa yormamız gerekiyor.
Bu meyanda şöyle bir değerlendirme yapılabilir:
Hac iç içe geçmiş beş yolculuktur:
Kişinin kendi iç dünyasına yolculuk.
Ahrete yolculuk: İhram kefeni andırıyor.
Kardeşliğe yolculuk.
Tevhidin tarihine bir yolculuk: Tarihsizleştirme sorunu yaşanıyor. 1971’de çıkarılan bir fetva ile o güne kadar bir şekilde ayakta duran Hz. Peygamber zamanına ait pek çok şey (asâr, tarihi eserler, kalıntılar, izler), “asara tazim şirktir, onların yıkılıp yok edilmesi gereklidir” şeklindeki bir fetva ile yerle bir ediliyor, her yer dümdüz ediliyor. Oysa buralar, bütün ümmetin ortak tarihi ve ortak mekanları değil mi?
Beytin Rabbine yolculuk: Ancak bu yolculuk da modernizasyonun tahribatına maruz bulunuyor.
Bunlar konuşmanın satır başlıkları. İSAV, şimdiye kadar olduğu gibi bu sempozyumu da kitaplaştırarak yayımlayacaktır. Tamamını –inşallah- oradan okumak mümkün olacaktır.
Hacc-ı mebrûr dualarımızla!
06.12.2012
GARİBCE
Şehrin Züleyhası: Sizin değerlendirme konuşmanız çok istifadeli idi hocam, videodan izledik, size has o güzel üslup ile beyan etmişsiniz, kalbinize sağlık.
YanıtlaSil