27 Aralık 2012 Perşembe

“De ki: Fazlasını…”


 

Efendim, bizim edebiyat der ki: Bir beldede açlıktan yahut susuzluktan veya  açıkta kalması yüzünden donarak ölecek olsa, o belde halkının tümünden mülkiyet hakkının meşruiyeti kalkar.

Mülkiyet, dokunulmaz bir haktır. Ama onda başkalarının da hakkı vardır.

“Neyi harcayacaklarını soruyorlar: Deki: Fazlasını” diyen bir Rab var.

Rezzâk olan O elbet, ama herkesin rızkını illa ki bir sebebe bağlamış.  Halife olan insan da  o isimlerin tecellilerine mazhariyetle ancak bihakkın halife olabilecektir.

Kifaî farzların aynîye dönüşme özelliği vardır. Bir imdat çığlığına onu duyan kişinin iki eli kanda da olsa yetişmesi lazımdır. Tatilini yapmakta olan izinli bir doktor orada acil müdahaleyi gerektiren bir vakıaya anında vaziyet etmek mecburiyetindedir, izinliyim, tatildeyim gibi bahaneler o görevin üzerine terettübüne engel değildir.

Aç birini doyurmak, susuz birini suya kandırmak, üşüyen birini ısıtmak da öyledir.

Komşusu aç iken tok yatan bizden değildi hani. Fakat gel gör ki insanların ilgisizlikleri, lakayt halleri, umarsızlıkları devam ediyor. Dün de öyleydi. Bugün de öyle. Belki yarın da öyle olacak.

Hesap gününde Allah herkesin hakkını savunacak, zalimlerden, haksızlardan, kadir kıymet bilmezlerden hesap soracak.

Kadına soracak: “Neden kendini astın?” Kadın bir başlayacak… Allah: “Yeter, yeter!...” diyecek ve ardından hemen: “Bu kadını bu hale sürükleyenleri getirin!” diye emir buyuracak. Haydi ver bakalım hesabını. Fazlasını, yediklerinden fazlasını, giydiklerinden fazlasını, yaktıklarından fazlasını, harcadıklarından fazlasını…. her birinin tek tek ver hesabını bakalım.

“Men hûsibe fekad uzzibe” deniyor. Yani “Bir kimse hesaba çekildiyse, daha o yandı” anlamında bir hadis.

İşimiz zor galiba.

Garibce bugün Feys’de bir paylaşım gördü ve düşünceleriyle birlikte sizlere de aktarmak istedi.

Haber şöyle:

Adana’da eşi bir yıla aşkın süre işsiz kalan ve ev kirasını 8 aydır ödeyemeyen 26 yaşındaki Emine Akçay, çocuklarının üşüdüğünü görünce cebindeki son parayla odun almaya gitti. O kadar az parası vardı ki oduncu ‘Bacım bu paraya odun mu olur’ dedi. Ama anne Emine Akçay ısrar etti, bir çuval odunu alıp eve geldi. Odunlar ıslandığı için yanmadı. Lastik parçalarını tutuşturmaya çalıştı; olmadı. Emine Akçay, çocuklarının ısınması için çalıştırdığı saç kurutma makinesini küçük oğluna verdi. Daha sonra diğer odaya gidip, tavandaki salıncak demirine ip bağlayarak, kendini astı.

Yorumlar da şöyle:

-Doyuramadığı çocukları ısınsın diye son parasıyla (6 lira) birkaç odun aldıktan sonra intihar eden bir kadın vardı. geçen sene bu zamanlar..

-Merhamet etmeyene merhamet edilmez---Komşusu açken tok yatan bizden değildir.

- Biz kimiz ya ? Ne hallere geldik ya rabbi !

- Bunu yeni duyuyorum çok üzücü nerde olmuş bu olay

-Nerede olduğunu hatırlamıyorum ama Burcu Bak ablacığım, sahih bir haberdi. Facebook da bol bol yorumu yapıldı, köşelerinde millet yazdı. Ne kadar değişti her şey orası muamma tabi.

- Allah tekrarını göstermesin!

-Genç kadının eşi Hüseyin Akçay’ın 2 ay önce Osmaniye’nin Düziçi ilçesinde bir şantiyede iş bulup, çalışmaya gittiğini belirten komşular, biriken borçlarını ödemeye öncelik verince eve yeterince harçlık gönderemediğini, üç gündür de evde yemek pişiremeyen Emine Akçay’ın çocuklarıyla birlikte sefalet içinde yaşamaya çalıştığını ifade ettiler. ((komşuları her şeyin farkındaymış, tüm yoksulluklarının..))

- Onu unutabilmek ne mümkün... Saç kurutma makinesiyle çocuklarını ısıtmaya çalışan abla... Ahirette hepimizden tek tek hesap soracak. Çevresindeki herkes birer kürdan verseydi, kış boyunca rahatça ısınabilirdi.

- Haklısın ağabey bir kürdan verselerdi, hiç yoktan...

-Özürlünün, öksüzün yetimin ağlatıldığı, hakkının yendiği, rapor bahanesiyle dolandırıldığı bir zamanda; yukarıdaki insanın kanını donduran hadise bile çoğuna göre doğal olarak görülmüyor, önemsenmiyor...:( ALLAH SONUMUZU HAYRETSİN).

Allah bizi merhametli kılsın.

Allah korktuklarımızdan bizi korusun.

27.12.2012

GARİBCE

1 yorum:


  1. EldHas Historian

    Daş qelbli insanları neylerdin, ilahi?!
    Bizde bu soyuq qanları neylerdin, ilahi?!
    Artdıqca heyasızlıq olur el mütehemmil,
    Hər zülme dözen canları neylerdin, ilahi?!
    Bir dövrde kim, sidqü sefa qalmayacaqmış, -
    Bilmem bele dövranları neylerdin, ilahi?!
    Mezlumların goz yaşı derya olacaqmış, -
    Deryaları, ümmanları neylerdin, ilahi?!
    Seyyadi-cefakarde rehm olmayacaqmış, -
    Ahuleri, ceyranları neylerdin, ilahi?!
    Bağın, ekinin xeyrini beyler görecekmiş, -
    Töxm ekməye dehqanları neylerdin, ilahi?!
    Iş rencberin, guz öküzün, yer özününkü, -
    Beyzadeleri, xanları neylerdin ilahi?!
    Hökm eyləyəcəkmiş butun aləmdə cəhalət, -
    Dildadeyi-irfanları neylərdin, ilahi?!
    Surtuqlu müsəlmanları təkfirə qoyan bu
    Döşdüklü müsəlmanları neylərdin, ilahi?!
    Yaxud buların bunca nüfuzu olacaqmış, -
    Beş-üç bu süxəndanları neylərdin, ilahi?!
    Qeyrətli danosbazlarımiz iş bacarırkən, -
    Tənbəl, dəli şeytanları neylərdin, ilahi?!
    Ərlər hərə bir qiz kimi oğlan sevəcəkmiş, -
    Evlərdəki nisvanları neylərdin, ilahi?!
    Tacirlərimiz Sonyalara bənd olacaqmış, -
    Bədbəxt Tükəzbanları neylərdin, ilahi?!
    Sübhanəkə, sübhanəkə, sübhanəkə, ya rəb!
    Baxdıqca bu hikmətləre heyran oluram həp!..

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...