6 Aralık 2012 Perşembe

Bütün Yönleriyle Hac Sempozyumu Değerlendirmesi: Özet II


Bu sempozyum vesilesiyle öğrendiklerimiz ya da aklımızda yer eden şeyler şunlar oldu:

Protokol konuşmaları ve başlangıç tebliği etkili ve belirleyici oldu denilebilir.
Sayın dekan Prof. Dr. Ali Köse’den haccı en iyi anlatacak kelimenin “Duygu” olduğunu öğrendik.
Kaymakam Mustafa Güler’den “Haccın, Allah’ın kulunu evine daveti, kulun da buyur diyerek icabeti olduğunu, eşitliğin sağlandığı, üstünlüğün ancak takvada sayıldığı bir sosyal proje olduğunu,
Rektör Prof. Dr. Zafer Gül’den Haccın, semboller toplamı ve ruhi bir eğitim olduğunu, tarihe bir yolculuk olduğunu, gözlem ve analiz için bir imkan olduğunu, ruhsal arınma amaçlı iç dünyaya bir yolculuk olduğunu gördük.
Başkan Prof. Dr. Mehmet Görmez, “Hac, aklın imtihanıdır” dedi.
Başkan yardımcısı Dr. Ekrem Keleş’ten  hacının İbrahim örneğinden hareketle “Allah’a gitmekte olduğunu” ve maksadın “zikr-i dâime ermek” olduğunu öğrendik.
وَقَالَ إِنِّي ذَاهِبٌ إِلَى رَبِّي سَيَهْدِينِ  [الصافات : 99]
Eski başkan Prof. Dr. Ali Bardakoğlu açılış tebliğini sundu. Haliyle çok şey söyledi:
Onun özetini (bir önceki yazımızda) ayrıca yayınladık:
Prof. Dr. Saim Yeprem: Her toplumda haccın esaslarını bulunduğunu ve haccın ziyaret + duygu demek olduğunu,
Prof. Dr. Ali Erbaş’tan kadîm geleneklerde, Yahudilik ve Hristiyanlıkta haccın mevcudiyetini ve nasıl yapıldığını, İslam’daki gibi düzenli bir hac uygulamasının diğer dinlerde bulunmadığını, onlardakinin daha çok umreye benzer olduğunu,
Doç. Dr. İsmail Taşpınar “Kutsalın tezahür ettiği mekanlara yolculuk” olduğunu…
Ayrıca Taşpınar’ın başarılı katkısından İslam’ı bir din ve hukuk olarak tam anlayabilmemiz için Yahudiliği çok iyi öğrenmemiz gerektiğini, keza hacdaki sembolizmin İbrahim peygamberden çok Adem babamızın cennetten çıkıp, yeniden günahsız bir hale gelmesi için verdiği uğraşın bir tür sembollerle anlatımı olduğunu…
Prof. Dr. Ali Akpınar’dan Kabe’nin zahirinin ahcâr ve estâr bâtınının esrâr ve envâr olduğunu,
ظاهره احجار واستار  باطنه اسرار وانوار
(Dışında perde var yapı taştan
İçi esrar, baştan başa nurdan)
Başkan yardımcısı Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz’dan: Bedenin ruhu gibi ibadetlerin de ruhu olduğunu ve haccın ruhunun da takva olduğunu, “amacın suret kabesinden sîret kabesine yönelmek” olduğunu öğrendik ve meşâirin hangi sembolik anlamlar taşıdığını gördük.
Prof. Dr. Necdet Tosun’dan Haccın esrarına dair oluşmuş literatürü öğrendik.
Dr. Ekrem Keleş’ten, Ali Şeriati’den naklen Haccın, hacıların sayısı kadar olduğunu ve herkesin hissettiği şey olduğunu, Sezai Karakoç’tan naklen “Takva amaçlı, metafizik kıyılı tarih ve toplum yolculuğu” olduğunu
الْحَجُّ أَشْهُرٌ مَعْلُومَاتٌ فَمَنْ فَرَضَ فِيهِنَّ الْحَجَّ فَلَا رَفَثَ وَلَا فُسُوقَ وَلَا جِدَالَ فِي الْحَجِّ وَمَا تَفْعَلُوا مِنْ خَيْرٍ يَعْلَمْهُ اللَّهُ وَتَزَوَّدُوا فَإِنَّ خَيْرَ الزَّادِ التَّقْوَى وَاتَّقُونِ يَا أُولِي الْأَلْبَابِ  [البقرة : 197]
Yine ondan Hacda refes yok’tan kuvve-i şeheviyyenin, füsûk yok’tan kuvve-i akliyyenin ve cidâl yok’tan kuvve-i gadabiyyenin kontrolünü  ve nihaî olarak takvaya ulaşmanın amaçlandığını, bu anlamda haccın mahza bir eğitim olduğunu,
Ali Rıza Demircan’dan haccın İslam’ın özeti olduğunu öğrendik. Bu arada hitabetin gücünü, kişisel yorumların meal olarak bindirilmesini ve Kur’an’a eskilerin bilmediği yeni anlamlar yüklemenin örneğini,
Prof. Dr. Orhan Çeker’den ise bunun cevabını ve bu tavrın yanlışlığını öğrendik.

Birkaç tebliğ daha vardı ama şimdilik bu kadarı ile iktifa edelim.
Hacc-ı mebrûr dualarımızla!

06.12.2012
GARİBCE

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...