5 Aralık 2012 Çarşamba

Garadepelinin biri diye başlıyorsa bil ki…


 
Efendim bizde bir tipleme var Garadepeli diye. Ne kadar matrak, akıl dolu,üstün zeka ve bir o kadar da saf hikaye varsa hep onlara nispetle anlatılır. Bazen de çok müstehcen şeyler olur bu anlatılanlar arasında. Akıl doludurlar, o kadar doludurlar ki, yaptıkları şey asla aklın kabına sığmaz ve etrafa kahkaha olur taşar, cenazede olanı güldürür,  düşündürür, dinlendirir.

Bizim memleket Orta Toroslar’da Tahtalı dağları içlerinde. Ama kullanılan bazı kelimelere ve söylenilen türkülere bakılınca  Adana, Antep, Maraş havalisine kök olarak uzandıkları anlaşılıyor.

Ben bu Garadepe’nin neresi olduğunu henüz bilemedim ve bu akıl dehası insanların hallerini henüz çözemedim.

Muhtemelen o özellikler biraz bizde de var ki frekansımız tutuyor. Herkesin güldüğü fıkra ve esprilere gülmeyen ben bunların yaptıklarına bayılıyorum. Demek bir ortak tarfımız var diye düşünüyorum.

Eğer bu Garadepeli tiplemesini bilen ve  tanıyan varsa ve bizlerle de paylaşırsa şimdiden memnuniyetimi belirteyim.

Şu hikaye ancak bizim Garadepelilerin  yapabileceği türden geldi bana. O yüzden de sizlerle paylaşmak istedim:

İşte size bir Garadepeli duvar ustasının şantiyede başına gelen kaza ile ilgili şefine yazdığı mektup:

Sayın şantiye şefim; İş kazası tutanağına planlama hatası diye yazmıştım. Bunu yeterli  görmeyerek ayrıntılı anlatmamı istemişsiniz. Şu anda hastanede yatmama neden olan olaylar aynen aşağıda anlattığım gibi olmuştur

-Bildiğiniz gibi ben bir duvar ustasıyım. İnşaatın altıncı katındaki işimi bitirdiğim zaman biraz tuğla artmıştı. Yaklaşık 250kg kadar olduğunu tahmin ettiğim bu tuğlaları aşağıya indirmek gerekiyordu,

-Aşağı indim, bir varil buldum, ona sağlam bir ip bağladım ve ardından altıncı kata çıktım.

-İpi bir çıkrıktan geçirip ucunu aşağıya saldım.

-Tekrar aşağıya indim ve ipi çekerek varili altıncı kata çıkardım.

-İpin ucunu sağlam bir yere bağlayıp tekrar yukarı çıktım.

-Bütün tuğlaları varile doldurdum.

-Aşağı indim, bağladığım ipin ucunu çözdüm.

-İpi çözmemle birlikte birden kendimi havalarda buldum. Nasıl bulmayayım? Ben yaklaşık 70 kiloyum. 250 kilogramlık varil süratle aşağıya düşerken beni yukarı çekti. Heyecan ve şaşkınlıktan ipi bırakmayı akıl edemedim.

-Ben yukarı çıkarken yolun yarısında, aşağı inmekte olan tuğla dolu varille çarpıştık. Sağ iki kaburgamın kırıldığını hissetim.

-Tam yukarı çıkınca, iki parmağım iple beraber çıkrığa sıkıştı; Parmaklarım da bu sırada kırıldı.

-Bu esnada yere çarpan varilin dibi çıktı ve tuğlalar etrafa saçıldı. Varil hafifleyince, bu sefer ben aşağı inmeye varil ise yukarı çıkmaya başladı ve yolun yarısında yine varille çarpıştık! Sol bacağımın kaval kemiği de bu sırada kırıldı.

-Yere inince can havli ile ipi bırakmayı akıl ettim. Bu sefer de başımı yukarı kaldırdığımda boş varilin süratle üzerime geldiğini gördüm! Kafatasımın da böyle çatladığını sanıyorum. Bayılmışım, gözümü hastanede açtım.:)

 

Reyhan imzalı bu hikaye için teşekkürler.

İnsana hüzün daha çok yakışır ama…

Bazen gülmeye de ihtiyacımız var.

Hoşça kalın!

05.12.2012

GARİBCE


1 yorum:

  1. Annem de kullanır bu tabiri..Ama genelde basılmayacak, geçilmeyecek yerlerden geçmeye çalışanlara karşı. Örneğin: Bahçedeki maydonozları ezip geçen birine :anam bacım garadepeli misin nesin? İnsan azıcık önüne bakar..( bazen garadepeli misin ağdepeli misin de diyebilir..) :)

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...