13 Aralık 2012 Perşembe

“Vajinal Akıntının Dini Hükmü”ne Bir Zeyl


 

“Vajinal akıntının dini hükmü” başlıklı yazımız münasebetiyle sevgili kardeşimizin katkı ve itirazı var.  Önemine binaen müstakil yayınlamayı uygun bulduk.


Çok Değerli Hocam, fakihlerin her şeyi bildiğini söylemek tabii ki doğru olmaz. Ama söylemiş olduğunuz "Anatomi ilmi bize, artık dünkü bizim fakihlerimizin bilmedikleri bazı gerçeklikleri öğretiyorsa" sözünüze bu konuyla ilgili olarak en azından bazı fakihler hakkında katılamayacağım. Zira bizim fıkıh kitaplarımızda kadınların vajinal akıntısının temiz olduğunu söyleyen fakihler var. Hatta bunlardan birinde bu fetva Ebu Hanife'ye kadar dayandırılmaktadır. (Cevharatünneyyira, ed-Durru'l-Muhtar, İbn-i Abidin) Şafii Mezhebinde de tercih edilen görüşe göre vajinal akıntı temizdir. (Nevevi, Mecmu')

Görüldüğü gibi bizim bazı fakihlerimiz bundan çok uzun asırlar önce bilim ve tekniğin bu kadar gelişmediği bir zamanda dahi belki de konu hakkında bu tür bilimsel toplantı yapma imkanına sahip olmadan doğruya isabet edebilmişlerdir.
Bu sebeple "Garibce"nin diline uygun olarak bir latife kabilinden derim ki:) "Kendi kalemize gol atmada bu kadar hızlı olmayalım. İllaki atacaksak da nizami olsun, ofsaytta kalmayalım.

Tüm fakihlerimizi hayırla yad ediyor, size selam ve hürmetlerimi iletiyorum. oencakar.


Sevgili Orhan hoca kardeşim! Sizlere hasbelkader hocalık yapmak bize şereftir. Keşke her zaman yazılanlar okunsa ve sizlerinki gibi güzel katkılar yapılsa dahası gaydasına da getirip Molla Kasım’lık dahi yapılsa bizdeki ilim düzeyi şu andakinden çok daha yüksek olurdu.

Bu vesile ile katkınıza teşekkür ediyor tavrınızı kutluyorum.

Benim eleştirdiğim ve sizin haksız bulduğunuz noktaya gelince, keşki ben yanılmış olsaydım da siz isabet etmiş olsaydınız. Biz hidayeti hep teşride aramışız, oysa tekvin ve teşri hep birlikte at başı yürümeliydi. Tekvin makine, teşri kullanma kılavuzu gibi algılanmalıydı. Teşrie verilen değer en az onun kadar tekvine de verilmeli idi. O zaman bugün için problem olarak karşımıza çıkan birçok konu haddi zatında bir problem olmaktan zaten çıkardı.

Sözgelimi alkolun necis (maddî anlamda pislik)  olduğunu, tekvini göz önüne alsaydık nasıl söyleyebilirdik. Alkol ve alkollü içkilerin içilmesi haram olurdu ve onunla sınırlı kalırdı. Pek çok insanın hayatı sıkı bir çember içine alınmamış, dinî hayat tabii mecrasında akıyor olurdu.

Düşünün şimdi alkol ve alkol içeren her şey necis yani dışkı gibi idrar gibi necis... Niye çünkü Teşrî öyle söylüyor. İyi tamam da tekvin ne söylüyor bir de ona bakalım dedik mi?

Dediysek ve diyenler varsa onlara yukarıda isimlerini saydıkların da dahil olmak üzere selam olsun.

Demeyenlere de selam olsun. Ama onların üzerimizdeki gölgesi hiç olmazsa açılması zorunlu olan bu yolu tıkamasın.

Bizim demek istediğimiz sadece bundan ibarettir.

Sevgiyle!

13.12.2012

GARİBCE

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...