21 Kasım 2012 Çarşamba

Buluttan bengisu yağsa ne fayda, meyve mi yetişir söğüt dalında


 

Bengisu âb-ı hayat demektir. Kadın ismi olarak kullanımı yaygındır. Çünkü kadınlar, dünya için hayat demektir. Biz erkekler için de öyle. Sen onun asıl değerini Cennetteki Adem babaya sor.

Bengisu, üç heceli de olsa güzel bir isim. Âb-ı hayat ismi üstünde can suyu demek. Adam demiş ki:

Buluttan bengisu yağsa ne fayda,

Meyve mi yetişir söğüt dalında?

Garibce de diyor ki:

Bengisu yağsa buluttan ne fayda!

Eğer kabiliyet yoksa ilme adayda!

Sadece ilme mahsus da değil, her alan için hele sanat için mutlaka kabiliyet gerekiyor.

İlmin ilki şartı zekadır. Ona ait olanı bu.

Terzilik için de ilk şart elin yatkın olmasıdır.

Deveye demişler ki “Sanatın ne?”

“Terzilik!” demiş.

“Allah için ne de güzel yakışır hani!” demişler.

Bu işler böyledir.

Bir adam zeki değilse niye ilim tahsili için uğraşsın ki. Gitsin kendine uygun başka bir alanda iştigal etsin.

Ama bizim öğrencilerinki zeka eksikliği değil. Çünkü burada olabilmeleri için en azından ortanın üzerinde hem de epey üzerinde bir puan alabilmeleri ve yarışta on binlerce kişiyi arkada bırakmaları gerekiyor.

Bizimkilerin derdi başka. İşte bu derttir ki Garibce’yi öldürüyor.

Ben vaktiyle hattatlığa merak sardım. Hâlâ bir sürü kamış kalemim vardır. Hattatların asla kabul edemeyecekleri türden bir girişimle demir uçlu dolma kalemi usulünce kestim, epey bir uğraştım. Ama sonunda baktım ki ha benim hattatlığım, ha devenin terziliği… Daha fazla heves etmedim. Ama yine de o çabalar çok işime yaradı. Şimdi okuması en zor istifleri çözmede birçoklarından iyiyimdir. Bizde yalan yok hilaf yok. Ne de olsa beş yıl Erzurum’da okuduk.

Gel ey benim zeki kardeşim, ilim tahsil eyle. Ver hakkını her neyse!

Onun bunun horladıklarına bakma. İlim bizatihi bir değerdir. Her kimde varsa ilim onu yüceltmiştir. Başını dik tutmuştur. Sen sadakatle çalış, onu elde etmek için kendini ver, tahsili için azmi cezmi kasdeyle. O da Kaf dağının ardında değil ya, sana da boyun verir elbette.

Ha bir de doğru yerde ara.

Bir gün bakmışsın kafanın içi dolmuş Laz hocası gibi vurursun tık tık ve dersin:

“Şu Allah’ın buyuklüğine şaşayırum. Aha bu kader ılmi bu kafaya nasil doldurdi!”

Allah bu! Doldurur mu doldurur!

Kafa ise kafa, zeka ise zeka, azim ise azim, niyet ise niyet.

Otur çalış, senin kafa da bir gün dolar elbet!

Hoşça kalın!

Arada bir hırpaladığımıza bakmayın!

Sizi seviyoruz!

21.11.2012

GARİBCE

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...