2 Kasım 2012 Cuma

Yeni bir yaratılış destanı



Hazır evrime imanınız yoksa kendi durumunuza uygun bir yaratılış destanı da bulmak zorundasınız. Geleneksel izah var malum. Allah Âdem’i yarattı, ondan da Hava’yı…
Fakat bu bizi kesmedi Nisa suresinin hemen başındaki ayetleri öyle bir izah ettik ki sonunda kadın, adamın yaratılmış olduğu aynı özden yaratıldı. Böylece işi başlangıç itibariyle denkleştirerek kotarmış olduk. Emin Işık hocanın kadınlar “Son model” varlıklardır şeklindeki izahı bile bizi kesmedi.
Gelenek diyordu ki Âdem topraktan yaratıldı o yüzden de aklı fikri hep toprakta oldu. Hava ise Âdem’den. O yüzden onun aklı fikri de hep Âdem’de oldu. Âdem; babaydı, eşti, oğuldu, torundu…
Feministlere çok uyar tam eşitlikçi ve rekabetçi bir Lilit modeli var. Onun kızları hâlâ uykuda erkekleri baştan çıkarmaya devam ediyorlarmış. Şimdilerde ise uykuyu bırak ayakta avutup iğfal ediyorlar.
Bunlardan her birinin gerçeklikle bir şekilde irtibatını kurmak mümkündür. Hani “Fareye gelince..” diyerekten.
Bunlara bir de Kazak versiyonu eklendi. Yani ben yeni öğrenmiş bulunuyorum. Eski kültür bakanlarından Namık Kemal Zeybek geçenlerde bir televizyonda anlatıyordu. Bir Kazak profesörü ona anlatmış:
Buna göre Allah evreni yaratmış, yeri göğü donatmıştı. Artık işin sonuna gelinmişti. Ve en sonunda Allah adamı yarattı ve o kadındı. Kadın yapayalnızdı; gezdi, tozdu , sağa gitti sola gitti, aşağı indi yukarı çıktı… Bir şeyleri eksik hissediyordu. Allah’a dedi ki: “Sence de bir şeyler eksik değil mi?” Allah : “Ne eksik olabilir ki? Her şeyi eksiksiz yarattım” dedi. “Yok yok!” dedi kadın. “Bir eksik var. Bak mevcut olanlara ve sen şöyle şöyle bir şey yarat!” Ve ardından ekledi: “Ayı gibi güçlü, eşek gibi dayanıklı olsun, yuları da benim elimde olsun. (Bu son ifadeyi maksat tam hasıl olsun diye ben ekledim, o benim idaremde olsun falan gibi bir şey demişti)
Bunun üzerine Allah onun dediği gibi birini yarattı ve o erkekti.
Allah için ne de güzel yakıştırmışlar. Devenin terzilik için yaratılmış olması gibi…
Ayı gibi güçlü, eşek gibi dayanıklı… Ve de yuları kadının elinde…
Kim ne derse desin erkek kadını ve onunla birlikte kimi karnında, kimi kucağında, kimi de entarisinden tutmuş yanında ve de arkasında ne kadar dölü varsa hepsini bir eşek dayanıklılığı ve sabrı ile yüklenmiş, ayı gücüyle önüne çıkan her engeli aşmakta, yularını elinde utan kadının gösterdiği istikamette yol almakta. Öykü ve vakıa birbirine cuk diye oturuyor. Ahenk ve uyum diye buna denir.
Yahu şu Feminizm midir nedir bizim de imdadımıza yetişse de şu semeri sırtımızdan indirmemizi sağlasa ne iyi olmaz mı? Yoksa o kadınlara özgüdür de bizim başka bir isimle mesela “erkekizm” gibi bir adla birlik olup en azından onların sırtımızdan inmesini hiç değilse yan yana yürümemizi sağlasak… Hazır önümüzde de başarılı bir feminizm örneği varken… böyle bir çıkış yolu arasak fena olmaz hani.
İlahi Kazak kardeşler. Bizim evde rahmetli babam yağardı gürlerdi ama sonunda hep anamın dediği olurdu. Meğer yağıp gürleme sandığımız o sesler, gözlerinden şimşekler çaktığını sandığımız o bakışlar, semerin vurması sonucu çıkan can havliyle biraz kolanı gevşet anlamına gelen bir yakarıştan ibaretmiş.
Bir de o “Avrat adamı koyun gibi meletir inanmazsan “Meeee!” der ve koyun gibi melerdi. Demek bir bildiği varmış. Ama hepimizin dibi bir olsa da Kazaklıktan Türklüğe uzanan uzuuun bir yolculukta demek bir hayli incelmişiz, aslında anırma olması gerekirken melemeye inkılâp etmiş kaderimiz.
İlahi babacağızım, sen de az ehli irfan değilmişsin hani.
Ya işte böyle. Güngörmüşlük başka bir şey.
Hoşça kalın!

03.11.2012
GARİBCE

6 yorum:

  1. islam'ın kadınlara ilişkin getirdiği hakları savunmak ve insanların dikkatlerini bu yöne çekmek -maalesef, suud'da 1980'lerde başörtüleri başlarında olmadığı için itfayeciler görmesin diye okul kapısının açılmaması sonucu 20'ye yakın kızın okulda yanması olayı ve daha geçen hafta taliban tarafından sadece okumak istediği için başından vurulan kız olayları bir tarafa not edilmek kaydıyla- olarak müslüman kızların veya erkeklerin -yukarıdaki izahlar çerçevesinde- 'feminist' olmasına ne dersiniz sayın hocam? biraz garibce bir soru oldu ama, her neyse.. selamlar. ismail taşpınar.

    YanıtlaSil
  2. Şahin Özyürek: Cambridge'de gezi rehberliği yapan ninem yaşındaki teyze Darwin'in mezun olduğu kolej hakkında konuşurken, tipik bir İngiliz mizah tarzıyla yani soğuk, bir espri yapmıştı. Demişti ki 'Darwin'in söylediklerinin sadece erkeklerin ataları hakkında geçerli olduğunu düşünüyorum.' Yani erkekler henüz evrimlerini tamamlayamadılar. Esas mesele evrimi tamamlamış olmak ya da olmamak ki tam olarak 'olmak ya da olmamak' anlamında kullanılmaktadır. Fiziki olmaktan çok vurgu davranışlarla ilgilendiriliyor. Yani insancaysa davranışların evrilmişsin, insan olmayı başarmışsın yok öyle değilse ne olduğunun ne önemi var. Aslandan gelsen ne değişir ki.
    Meselenin sosyal yönü ancak bu şekilde ele alınabilir gerisi biyologların işidir ama her ne hikmetse bu iş bir türlü ehline verilmez ve herkes biyolog kesilir. Her bilim dalının bir metodolojisi vardır ve o metodolojiyle iş görür. Biyolojinin meselesi, başka bir bilim dalının metodolojisiyle açıklanmaya çalışılırsa ortaya garabet çıkar. Matematik bir problemin sosyal bilimin metodolojisiyle çözüldüğü görülmüş müdür? Manipülasyonla mesele o kadar dallandırılıp bulandırılıyor ki biyoloji şöyle diyor diye başlayıp bilime güvenilmez diye bitiren lise öğrencim var. Bu işte cehaletin kapısıdır. İsteyen buyursun girsin. Yani bu teoriler insanları bilimden soğutmak için mi icat edilmiştir? Yoksa anlama çalışmaları mıdır? Buyursun beğenmeyen başka bir teori ortaya atsın eyvallah, ama çamur atmasın. Çünkü çamur atmak müslümana yakışmaz değil mi hocam?
    Hele bir de ben Harun Yahyanın kitabından okudum şunu şöyle çürütüyo diyenler var ki, yazık onlara tamamen uyuşturulmuşlar diyorum onlara

    YanıtlaSil
  3. dostlar, katkılarınız için teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  4. herdogan38@.
    Bir müfettiş anlatmıştı..İki şeyin dediği olur..Biri Allah, diğeri kadın..Allah'ın dediği hemen, kadının dediği ise erinde gecinde olur...
    Asrın köleleri (müslüman) erkeklerdir. İnanmayan denesin, ne kadar hür olduklarını...

    YanıtlaSil
  5. Erkeklerin hür olduğu müslüman dünyasından bugün okuduğum ve bir önceki açıklamamı maalesef tekrar destekleyen bir haberi paylaşıyorum: http://www.starkibris.net/index.asp?haberID=134154

    Star gazetesinin bugünkü haberin başlığı şöyle: Kızını asitle öldüren anne: Kaderi böyleymiş
    Pakistan'da 15 yaşındaki kızı, bir delikanlıya baktığı için kezzap suyu dökerek öldüren anne, 'Kaderi böyleymiş' dedi.Pakistan'ın Keşmiş bölgesinde yaşayan bir aile, bir erkekle 'flört' ettiği gerekçesiyle 15 yaşındaki kızlarını kezzap suyu (asit) dökerek yaktı. İngiliz yayın kuruluşu BBC muhabiri, 15 yaşındaki kızlarını asitle öldüren anne ve babayla konuştu.Kızın babası Muhammmed Zafer, 'Aile namusunun lekelenmesinden korktuğunu' belirtirken, anne Zahin Zafer, 'Kaderi böyleymiş' demekle yetindi.

    Vah vah, müslüman erkekler ne kadar da zor günler geçiriyormuş.. selamlar. İsmail Taşpınar

    YanıtlaSil
  6. Sayın Hocam,
    Yazıyı okurken dersinizde bize anlattığınız olayı hatırladım. Genç yaşlarınızda vereceğiniz bir karar sonucu evde yönetimin aslında muhterem eşiniz hanımefendinin elinde olduğunu, zatıalinizin ise düğünlerde ve yaslarda evi temsil ettiğinizi anlamıştınız. Bu olaya yazıda yer vermediğiniz için evde dışişleri bakanlığından cumhurbaşkanlığına terfi ettiğizi çıkardım :)
    Hürmetler, sevgiler,
    Eldar.

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...