5 Nisan 2013 Cuma

İnsanlık Onur ve Haysiyeti



Sevgili imam Süleyman Yıldız’ın talebi üzere bu gün Cuma namazı öncesinde Kazdal Camiimizde bir sohbet (vaaz) yapmamız mukadder oldu.
Kutlu doğum haftası da yaklaştı. Bu itibarla hem Cuma hutbesinin konusu hem de bizim vaazın konusu aynı idi.
Kazdal Camii daha öncede yazdığımız üzere tam bir teknoloji donatımı harikası. Kapalı devre televizyon yayını ile mihrap, minber ve kürsü etkinlikleri değişik mekanlara yerleştirilmiş olan ekranlar vasıtasıyla naklediliyor.
Vaaz  konusu ve vaizin kim olduğu önceden ilan edilmiş oluyor. Yani çıkarım kürsüye Allah ne verdiyse devrini bu camimizde kapatmışlar; daha programlı ve daha nizamlı gidiyor işler.
Gerçi hoca gene kendi bildiğini okusa da en azından  bir çerçeve konu ile kürsüye çıkmış olması olumlu bir gelişme sayılabilir.
Malum bu yıl kutlu doğumun konusu Hz. Peygamber ve İnsanlık Onur ve Haysiyeti’dir.
Biz de bu sohbetimizde ilan edilmiş olan  konudan bahsetmiş olduk.
Giriş olarak on dakika süre ile aşağıdaki plan üzerinden özet bin sunum yaptık.
Geri kalan zamanı ise Bakara 2/30-33 âyetlerinin tefsiri doldurduk.
Özetle insanın halife olduğunu, halifelik için gerekli donanıma sahip olduğunu, bu donanımın esmayı bilmek sembolü ile anlatıldığını, esmayı bilmeden maksadın  çanak, çömlek, iğne iplik gibi her bir nesnenin adının kendisine mücerret öğretilmesi olmadığını aksine insanın her bir şeyin mahiyetini, neliğini kavrayabildiği ve ona uygun bir isim verebilme gücünün bulunduğu, dolayısıyla insanın kavram üretebilen ve mevcut verilerden hareketle yeni yeni bilgiler elde edebilen, terkip ve tahlil sonucu değişik çıkarsamalar yapabilen  bir özelliğe sahip olmak olduğunu, oysa meleklerin böyle bir özelliklerinin olmadığını veya esmayı öğretmekten maksadın bizzat Yüce Allah’a ait esmânın yani Esma-ı Hüsnânın insana açılması ve bu isimlerin insanda tecelli edebilme imkanının sadece ona bahşedilmiş olması olabileceğini bunun bir sonucu olarak da Rahman isminin tecellisi ile bütün varlıklara karşı şefkat ve merhamet duymak durumunda olduğumuzu, rahîm isminin tecellisi olarak da  bütün insanları kendimize eş bilmekle birlikte  Rahîm ismi tecellisi gereği ayrıca inananları kendimize kardeş bilip onlarla aramızda daha özel bir hukuk oluşturmamız gerektiğini, Settâr isminin tecellisi ile bizim de insanlara ait günahları örtücü olmamız lazım geldiğini, istihdam oluşturup işsiz insanları iş sahibi yapan ve böylece onlara evlerine ekmek götürebilme fırsatı sunmuş olan işverenlerin Allah’ın rezzâk isminin birer tecelligahları olduğunu ve onların ellerinin öpülesi olduğunu…. anlatmaya çalıştım.
Cami cemaati ilgi ile dinledi.
Ben de kendimi vererek anlatmaya çalıştım.
Dualarla, şehadet ve salavatla bitirdik.
Eskiler Allah tesirini halk eylesin derlerdi. Bu dua bizimde duamız olsun.
Cumamız mübarek olsun!
Daha nice cumalara ulaşmak dileğiyle.
05.04.2013
GARİBCE

Not: Kutlu doğum haftası münasebetiyle konuşma yapacaklar için belki bir katkı olabilir mülahazasıyla konuşma planını paylaşıyorum.

İNSANLIK ONUR VE HAYSİYETİ

I.Yaratılışı Bakımından
Saygın yaratıldı
Temel hak ve özgürlükleri oldu
Dokunulmaz oldu (Canı, kanı, malı, ırzı, ölüsü, dirisi, saçı, tırnağı)
Eşit yaratıldı
Yatkın yaratıldı: Kendini geliştirebilme ve gerçekleştirebilme özelliği
            İhtiyaçları karşılandı: Yaşam için ne lazımsa koşullar oluşturuldu
II.Mevkii Bakımından
            Halifelik payesi ile yetkili ve sorumlu oluşu
İrade edebiliyor ve yapabiliyor oluşu
Emaneti üstlenişi
III.Akıbeti bakımından
Yeniden diriltilmesi
Hesabını vermesi
Cennet- cehennem (Ödüle ve cezaya çarptırılması)
Ebedîliğe mazhar olması




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...