Yaprak dökümü mü ne!
Elbet bekliyoruz biz de
sıramızı. Ama bir sırdır bilinmez, ne zaman geleceğini kimse bilmez.
Nice sevdiklerimiz,
saydıklarımız uçar gider elimizden, üzülsek de arkalarından kader deriz,
boynumuzu bükeriz.
İnsanlar yaşarlarsa
yaşlanırlar ve erinde geçinde sonunda da Hakk’a yürürler. Karşılayıcıları artık
sadece Allah’tır. Hesabı O alır, ister rahmetiyle ister adaletliyle muamele
eder. Umudumuz rahmetinin cümlemizi bürümesidir.
Ama üst üste geldi. Birand,
Toktamış Hoca, Mete Işıkara, derken bugün de iki ilahiyatçı hoca Mevlüt Güngör
ve Ahmet Uğur’un ölüm haberleri geldi.
İnnâ lillah ve innâ ileyhi
râciûn…
Mete Işıkara hoca Türkiye’nin
oldukça sempatik Deprem Dede’siydi. Elin olur olmaz adamları bilmem ne baba
diye terviç edilirken bu milletin kendi özünden birini “Dede” diye bağrına
basması güzel bir şey.
Dedemiz de rahmet olsun hiç
üşenmedi, her zaman ve mekanda insanların üzerinde oturdukları tehlikenin
boyutlarını anlattı, tedbirsizliğe dikkat çekti. “Deprem öldürmez, binalar
öldürür” dedi. Bu sözüyle çoğu Müslüman bu halkın tedbiri ıskalayıp da
tevekküle yapışan anlayışının yanlışlığını ortaya koymuş oldu.
Onu insanlar Kocatepe Camii’nin
Cuma vaaz kürsüsünde de bile gördüler. Her kesime ulaşmayı başaran bir bilge dede
oldu.
Bilmem kaç onlarca yıldır
bizde din ve devlet ayrıydı. Din de millet gibi devlet için vardı. İnsanlar bu
anlayış yüzünden çok çekti.
Kutsala karşı tam bir savaş
açılmıştı. Ama “Vergilendirilmiş kazanç kutsaldı”. Öyle anlaşılıyor ki işe
yaradığında devreye sokulmak üzere din de yedekte tutulmalıydı.
Oysa kahir ekseriyeti Müslüman
olan bir ülkede dinin ve dini hizmetlerin mihverini oluşturan camilerin devlete
payanda kılınması değil de millete hizmet ulaştırılması açısından son derece
önemli bir işlevi olabilirdi.
Bu açıdan bakıldığında Deprem
Dede’nin bir Cuma vaazında Kocatepe Camii’nde kürsüde görünmesi ve insanları
deprem konusunda bilgilendirme ve bilinçlendirme çabasına öncülük etmesi
Garibce’nin nazarında hiç de yadırganacak bir durum değildi, aksine olması
gereken de işte buydu.
Bu vesile ile Yüce Allah’tan
kendisine rahmet diliyoruz.
Güngör ve Uğur hocalarımıza da
aynı şekilde rahmet olsun diyoruz.
Kandil gecemiz kutlu olsun!
Hayırların fethine, şerlerin define vesile olsun!
Dua ile!
24.01.2013
GARİBCE
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder