12 Ekim 2012 Cuma

Bilenin ilmi mi arifin irfanı mı?!


 

Cuma namazını kılıyoruz. Hutbe bitiyor. Müezzin kamete başlıyor. “Eşhedü enne…” herkes kalkıyor ve saf düzeni almaya çalışıyor. Ama müezzinin söylediklerinin anlamını bilen biri en ön safta oturmaya devam ediyor. Çünkü ona göre müezzin henüz namaza davet etmemiş oluyor. Ayağa kalkmış insanlar saf düzeltmek için birbirine bakarak hizaya geliyorlar. Ama o bilen hâlâ oturuyor. Yanındaki adam tuhaf biçimde ona bakıyor. Çünkü yana ya da ileri doğru ilerleyebilmesi için onun da safta yerini alması gerektiğini düşünüyor. Ve nihayet müezzin Hayyealessalât = Haydin namaza!” deyince o da kalkıyor. Bilginin gereği yerine gelmiş oluyor.  Haliyle biraz gecikmeli olarak ancak saf düzeltilebiliyor ve namaza duruyoruz.

Düşündüm de biri müezzinin söyledikleri sözlerin anlamını biliyor ve ne diyorsa onu yapmayı ilminin gereği görüyor.

Öbürü ise irfanı gereği nerede nasıl davranmak gerekiyorsa öyle davranıyor. Koca Cuma ve bayram namazlarında kısıtlı mekanlarda olunduğu için, cemaat ayağa kalktığı zaman safların yeniden düzenlenmesi gerekiyor, hatta bazı durumlarda en ön saf, imamın topuk gerisine düşecek kadar ilerliyor ve böylece bir saf daha kazanılmış oluyor. Halk, irfanıyla bunu bildiği için “Hayyealessalât = Haydin namaza!” çağrısını beklemeden daha eşhedülerde davranıyor ve safları düzeltmeye mübaderet ediyor.

Ben de Garibce olarak düşünüyorum: Bu iki davranıştan hangisi daha bilgece? Bilenin ilmi ile davranışı mı, yoksa arifin irfanı ile yaptığı mı?

Cumamız mübarek olsun!

Dua ile!

12.10.2012

GARİBCE

1 yorum:

  1. herdogan38@.
    Sevgili Garibce,tiryakisi olduk köşenizin..Şöyle bir göz atmadan geçemiyoruz.Göz atınca da okumadan edemiyoruz..Berhudar olunuz..
    Yalnız bir şeyi sormak istiyorum: Cemaat bir yana da müezzin efendi,'kad kametissalah..'deyince İmam efendinin hala namaza girmeyişine ne demeli..? Bekleyiş,müezzin efendinin 'emin' oluşuna bir aldırmamazlık olabilir mi?

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...