2 Ekim 2012 Salı

İnsan olmak zor mu ne!


 

İnsan olmak zor. Zor ki hem de ne zor.

Bir ipek böceği olsaydık, ömür boyu ipek örsek, kendi kendimizi koza içine hapsetsek, sonra da kelebek olup uçup gitseydik…

Yahut bir arı olsaydık, hem deva hem gıda bal yapsaydık, ömrümüz o çiçekten bu çiçeğe koşmakla geçseydi…

Yahut bir kuzu olsaydık, anamızın kokusunu her alışta meleyip onu arasak, sürüler halinde çayırlarda otlasaydık. Sonra da bir sofrada ziyafet olup karın doyursaydık…

Say gitsin. Her şeyin kendi varlık amacı doğrultusunda bir hikmeti var. O hikmete uygun kullanımı bizim için nimet oluyor. Bir açın karnını doyuran lokma olmuşsa, bir bebeğin emdiği süt olmuşsa, bir yorgunu taşıyan binek olmuşsa… işte maksat hasıl olmuş demek, o kadarı yetiyor.

Ama iş insan olmaksa, bu gerçekten çok zor. Hem de ne zor.

Yatsak kalksak Allah’a şükretsek… yetmiyor.

Beşimize beş katsak, başımızı secdeden kaldırmasak olmuyor.

Bir sürüye katılsak, sürü nereye biz oraya olmuyor.

Dağların, taşların altından kalkamadığı, göklerin yüklenmeye yanaşmadığı o ağır yük, her neyse orada bir yerlerde duruyor.

Yükün ne olduğunu bilsek bir türlü bilmesek bir türlü.

 Altına girsek bir türlü, girmesek bir türlü.

Verilen ahdi hatırlayıp gereğini tutmak bir türlü, hatırlamamak yahut hatırlamıyormuş gibi davranmak bir türlü.

İnsiyaklarımızla ağ örmek yahut bal yapmak yok; ne olacağını, ne yapacağını, nasıl edeceğini hep kendin belirleyecek ve varlık amacına uygun olarak sen kendin hareket edeceksin. Belki yolunu ışıtan rehberlik hizmetleri alabileceksin. Ama yük tümüyle senin kendi üzerinde olacak. Rehberin bile seni kendisi götürmeyecek, gideceğin yere sen gideceksin, vasıtayı sen bulacak, gerekiyorsa sen icad edeceksin.

Kafanın içini dolduran akıl, başına bela olacak. Çalıştırsan bir türlü çalıştırmasan bir türlü.

İçin dışın berrak, su gibi saf ve şeffaf olsan bir türlü, olmasan bir türlü.

Öğrenmek, bilmek gibi bir özelliğin var; bilmen gerekenleri bilsen türlü bilmesen bir türlü.

Bilmiyorsun, haberdar değilsin; ne gam ne keder.

Ama biliyorsan, haberdar isen aynı gamsız ve kedersizliği sürdürebilir misin? Sürdürsen bir türlü, sürdürmesen bir türlü.

Musa olsan Hızır’la yola çıksan. Hızır’ın yaptıklarına sabır göstersen bir türlü göstermesen bir türlü.

Sen Musa’sın ve Hızır gözün önünde suçsuz bir sabiyi öldürüyor. Haydi, gel de karışma. Karışsan bir türlü karışmasan bir türlü.

Bu kez Musa’nın yanında Hızır sensin. Bilenlerle bilmeyenler bir arada ve sen bilenlerden oldun. Bilen bir Hızır olarak bildiğin doğrultusunda hareket etsen bir türlü etmesen bir türlü. Başına tebelleş olmuş Musa’ların başının etini yercesine itiraz etmeleri karşısında geri adım atsan bir türlü atmasan bir türlü.

Allah’ın isimlerinin kendinde tecelli edeceği yetki ve sorumluluk sahibi insan olmak zor vesselam!

Hem de ne zor!

İşimiz kolay gelsin!

Dua ile!

 
02.10.2012

GARİBCE

1 yorum:

  1. Hocam zor kelimesi yetersiz kalıyor. Zor dan da ötede MEVLAM YARDIMCIMIZ OLSUN

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...