3 Ekim 2012 Çarşamba

HIZIR ELİMİ ÖPTÜ


 

Kayseri’nin meşhur hocalarından İbrahim Eken’den ders okuyorduk. Ben Erzurum İslâmi İlimler Fakültesi’nde, ağabeyim -şimdi müftü- Hüseyin Erdoğan Kayseri Yüksek İslâm Enstitüsü’nde okuyordu. O yaz ben ağabeyimin yanında kalıyordum. Hem Ramazan imamlığı da yapıyordum. Gündüzleri camileri geziyor, meşhur hatipleri dinliyor, ders okuyor, akşamları da gelip kendi cemaatimize satıyorduk. Bir heyecanla, bir coşkuyla, hem de o hocaların hoşumuza giden yönlerini, sözlerini aynen tekrar etmeye çalışarak.

Cemaatten bizi derin hoca sananlar bile vardı.

Hocanın ders halkasında toplam altı yedi kişi idik. Öbürlerinin kim olduğunu hatırlamıyorum. Hoca, Kâfiye okutuyordu. Doğrusu ders okutmuyor, daha çok kendi menakıbını anlatıyordu. İki üç ay kadar devam ettiğimiz halde toru topu beş altı sayfa ancak okuyabilmiştik. Tabiî bu, eskiden hocaların derinliklerinin bir göstergesiydi. Besmelenin be’sinden şu kadar ay bahsedebilmek, Fatiha’yı şu kadar sene de bitirememek… Bunlar büyük hocalık alâmetiydi, hocanın derinliğini gösterirdi.

Hocanın dersleri esnasında yaşadığımız çok önemli bir hatıramız vardır. Onu hiç unutamadım.

Bir gün Ulu Cami yanındaki hücremizde ders okurken, içeriye yaşlı bir adam girdi. Ne bir selâm ne bir kelâm. Geldi ve sırayla bizim elimizi öptü. Koskoca adam. Elimizi çektik tabiî, adam bu kez eteğimizi öptü, sırayla hepimize aynısını yaptı, sonra hocaya vardı, kafasını kucakladı, öptü, öptü… ve çıktı gitti. Hepimiz donup kalmıştık. Çıt yoktu. Neydi, kimdi?

Sonra hoca kendisini toparladı, kafasını anlamlı anlamlı salladı ve:

-Çocuklar işte böyle, biz kendimiz için çalışır, başkalarının duasını alırız, dedi.

Hiç unutamadığım bu olayı sonraları çok iyi yorumladığımı sanıyorum.

Zaten hiç unutamayışım, bende hayatım boyunca bıraktığı derin etki, benim açımdan yoruma ihtiyaç bırakmayacak kadar açıktı.

Ama sizler için yorumlamak istiyorum:

Şimdi siz gerilere gidin ve yetmişinde sekseninde olan o yaşlı adamın yerine kendinizi koyun. Bütün hayatınız boyunca dinî alanda en ufak kıpırtı mahkûm edilmiş, büyük baskılar görmüşsünüz, yaşadıklarınıza bir de abartılı biçimde anlatılanlar eklenince ufkunuz kararmış, geleceğe ait hiçbir umudunuz kalmamış, her taraf zifiri karanlık, en ufak bir ışık yok. İşte siz bu haleti ruhiye içindeyken, birden ufkunuzda cılız da olsa, mum ışığı gibi de olsa bir ışığın peydahlandığını görmüşsünüz, bu ışık sizin için umuda dönüşmüş ve sizi köklerinize yeniden bağlamanın heyecanını yaşatmış. İşte o haleti ruhiye ve heyecanla gelmiş ve o aksakalınızla, içinizdeki bu umut ışığını yakan ilim talebelerinin elini öpmüşsünüz, hocalarının alnını, sakalını öpmüşsünüz, çok mu?

O günkü bizim ders halkamızın, istikbal vaad etme açısından gerçekten çok önemi yoktu, ama o insan için öyle değildi, çok şeydi, hatta her şeydi.

Aradan seneler geçti ve ben kendi payıma bize bağlanan bu umut ışığını söndürmemeye, hep canlı tutmaya çalıştım. Zaman oldu insanların ilme karşı bigâneliği, toplumda ilim adamlarının itibarını gördükçe ve tabii ki yoruldukça ne zaman bir gevşeme olsa, elimi öpen o aksakallı adam gözümün önüne geldi ve onun adına ben kendime,

-Yapamazsın ey oğul, dedim, insanların sana bağladığı bu umut ışıklarını söndüremezsin. Aksine her geçen gün biraz daha güçlendirmelisin. Bu umut lambasının sönmemesi için gerekirse özünü eritip, yağına yağından yağ katmalısın. Bu umut lambasının bütün insanlık ufkunu aydınlatabilecek kutlu bir meşaleye yeniden dönebilmesi için elinden geleni yapmalısın.

Değerli dostlar. Bu adam kimdi kim bilir. Ama benim açımdan belki o Hızır’dı. Çünkü onun bir el öpmesi, hayatım boyunca bu yolda bana enerji oldu, cesaretim oldu, gücüm oldu, vebalim oldu, sorumluluğum oldu.

Şimdi bakıyorum da nerelere geldik.

Tek tük o da yurt dışında doktorasını tamamlamış, ama çoğu İslâmî İlimlerde yetersiz hocalarımız vardı.

Şimdi doktorasını tamamlamış imamlık yapan elemanlarımız var. Profesörlerimizin sayısını bilmez olduk, çoğu da iyi yetişmiş halde.

Ama bu kez başka bir eksiğimiz ortaya çıktı.

Çünkü geriye dönüp baktığımızda akademik çalışma yapmış olan bizler, hepimiz şahane kapılar, pencereler yapmışız. Ama sadece kapı ve pencere. Bunları bir araya getirdiğimizde bunlardan bir bina olmuyor.

Şimdi bunu da gördükten sonra, yapılacak iş belli. Hep birlikte yeni bir İslâm toplumu (özellikle devleti demiyorum) inşası için yeniden bir işbölümü yapmak ve fildişi kulelerimizden sahaya inerek bizzat kendi toplumumuz içinde yer almak.

Başarımız, sanıyorum buna bağlı.

Dua ile!

18.10.2012

GARİBCE
 
 

3 yorum:

  1. herdogan38@.
    Selam sana 'Hızır'ın elini öptüğü' adam..Siz ki ayağı yere değen ilim adamları ve siz ki içinden çıktığı İslam toplumunun doğum sancılarını çeken/çekmesi gerektiğini haykıran gönül yiğitleri..!
    Merhum Üstad'ın :'Bıcak soksam gölgeme sıcacık kanım damlar;Gir de bir bak ülkeme,başsız başsız adamlar..' çığlığını duyan vicdanlar..Şimdi müslümanın gönül coğrafyasının keşfi ve imarı için kıyama kalkmış siz erbab-ı ilim ve efkâr-ı ricali bu millet Hızır bekler gibi bekliyor..
    Merhum Eken hocaya, bir ara ben de derse giderken,Prof.Dr.Hulusi hoca duymuş..Şimdi Kayseri E.Ü.İ.Fak. de hoca olan Prof. Şerafettin hoca ile bize ders okuturken,bir ara bana döndü,duyduğuma göre Eken'den ders alıyormuşsun,dedi.Evet deyince,'Eyvah!Korktuğum başıma geldi..'diyerek hayıflandı.Niçin diye sorunca,'Eken hoca,kendinden,ilmi dirayetinden başlar..Siz de hayran hayran dinler ve sonra da hoca nerde,biz nerdeyiz,der bir aşağılık kompleksine kapılırsınız..Benim korkum budur,' demişti...Eken hoca vefat etti Allah rahmet etsin,Hulusi hoca yaşlandı,şimdi Diyarkakır'da..Allah sıhhat-afiyet versin...

    YanıtlaSil
  2. Eken Hocanın vefat ettiğini duymamıştım. Allah rahmet eylesin.

    YanıtlaSil
  3. Mehmet Hulusi Ünye
    Hocam, zaman zaman hocanın o istidrat dalışlarından biz de el-ihtiyar derslerinde hafifçe sızlanırdık ama tahsil hayatım ve daha sonraki dönemlerimde hocanın o hayat dolu efsunlu anlatımlarının zevkinin lezzetini hep yaşadım, yaşıyorum. Allah hocamızdan razı olsun, mekanını cennet kılsın, makamını ali eylesin.

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...