6 Temmuz 2012 Cuma

Garibce Din Anlayışı: Kefere şarabı olmaz



Bizim garibce sayılabilecek bir dindarlık anlayışımız var. Bunun da ilginç tezahürleri var. İşte iki örnek:
Battal Gazi, filminde bir sahnede Battal Gazi ve fedaileri korsan gemisini basarlar ve zorla korsana verilen kızı kurtarırlar. Kız, Battal’a âşıktır da. Düğün yapmak için kızı kendi gizlendikleri yerlerine götüreceklerdir. Giderken biraz şarap da almaları söylenir. Buna cevaben bir  müslüman-Türk oyuncu, “Kefere şarabı olmaz, ben başkasını bulurum!” der.
 

Bir başka anekdot: Mahmûd Yazır, Kalem Güzeli’nde (Ankara 1981, s. 64) kardeşi meşhur müfessirimiz Hamdi Yazır’la ilgili anlatır. O, on üç yaşında iken 1893 yılında İstanbul’a gelip Küçük Ayasofya medresesine girmiş, Hacı Kâmil Efendi adında mübarek bir zata hizmet eder, hayır duasını almaya çalışırmış. Oda kapısının eşiği yüksekçe olduğundan Kâmil Efendi’nin rahatça girip çıkması düşüncesiyle, üzerinde Romence yazı bulunan bir gazyağı sandığının kapağını eşik önüne yerleştirmiş, ertesi sabah bunu gören Kâmil Efendi, biraderimin koymuş olduğunu öğrenince: “Ey oğul!”, demiş, “Ayağımızın altına öyle bir karpuz kabuğu koymuşsun ki, hiç günahımız olmasa bu yeter”. Biraderim: “İslam yazısı değil de…” demeye kalmamış, “A Molla! Müslümanın da Gavurun da yazısı vardır ama, yazının müslümanı gavuru olur mu? Biriyle görülen iş, diğeriyle de görülmüyor mu? Elverir ki kötü yerde ve bâtılda kullanılmamış olsun. Hayra yarayan, Hakka hâdim olan her yazıya saygı lâzım. Allah “Vel-kalemi vemâ yesturûn” âyetinde yazılara ve yazanlara boşuna mı kasem buyurdu sanıyorsun. Aman dikkatli ol yavrum” demiş ve tahtayı kaldırtmış.
Dindarlık başa bela; ölçülü olmayınca!
Dua ile!

06.07.2012

GARİBCE



Şakirin Camii Kubbesi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...