Garibce Ramazan’da bir cüz Kur’an okuyor, birkaç sayfa da İncil. Daha önceden başladığı Kutsal Kitabı da bitirmek istiyor.
Matta İncil’ini okurken gördüm ki “Sanmayın ki ben şeriatı yahut peygamberleri yıkmaya geldim; ben yıkmaya değil fakat tamam etmeye geldim” (Matta 5/17) diyen Hz. İsa çok mesel kullanıyor, neredeyse mesajlarının tümünü mesellerle veriyor. Çok da etkili oluyor.
Hz. Peygamber’imizin de öğretilerinde mesel iradının önemli bir yeri vardır. Bunlar her ikisinin de aynı mişkattan ışıklarını aldıklarının, aynı kaynaktan beslendiklerinin bir göstergesi olmalı.
Bendeniz vaktiyle bir Ramazan itikâfı yerine geçsin düşüncesiyle Hz. Peygamber’in mesellerinden bir buket hazırlamış ve Kırk Mesel Hadis adıyla da yayınlamıştım.
Bu vesileyle en azından o kitapçığı bir Ramazan hatırası olmak üzere tanıtmayı hikmetli buldum.
Belki okur ve eş dosta hediye edersiniz.
Kitap MÜİFV (bizim fakülte vakfı) yayınlarındandır.
Aşağıdaki yazı da o kitapçığa yazılmış önsöz olmaktadır.
Hikmetle kalın!
28.07.2012
GARİBCE
KIRK MESEL HADİS
SUNUŞ
Bismillahirrahmanirrahim
Yüce Allah’a hamd olsun.
Hz. Peygamberimize (s.a.s.), onun âl ve ashabına salat ve selam olsun.
Tanrı’dan insanlığa bahşedilen hazinelerden biri de hikmettir. Hikmet, her şeyi yerli yerince yapmak demektir. Söz, taşı gediğine koyar gibi yerinde söylendiği zaman hikmet olur. Az da olsa öz olur, amaca yeterli gelir.
يُؤْتِي الْحِكْمَةَ مَنْ يَشَاءُ وَمَنْ يُؤْتَ الْحِكْمَةَ فَقَدْ أُوتِيَ خَيْرًا كَثِيرًا وَمَا يَذَّكَّرُ إِلَّا أُولُو الْأَلْبَابِ
Allah, hikmeti dilediğine verir. Ve kime hikmet verilmişse ona çok hayır verilmiş demektir. Ancak bunu akıl sahipleri kavrar (Bakara 2/269).
Allah, Kuran’da belirtildiği üzere Lokman’a hikmeti vermiş. Onun dili üzere hikmetin yayılmasını irade buyurmuştur. Nice hikmet, hâlâ ona nispetle anılır, dilden dile dolaşır durur.
وَلَقَدْ آَتَيْنَا لُقْمَانَ الْحِكْمَةَ أَنِ اشْكُرْ لِلَّهِ وَمَنْ يَشْكُرْ فَإِنَّمَا يَشْكُرُ لِنَفْسِهِ وَمَنْ كَفَرَ فَإِنَّ اللَّهَ غَنِيٌّ حَمِيدٌ
“Andolsun, biz Lokmân’a “Allah’a şükret” diye hikmet verdik. Kim şükrederse, ancak kendisi için şükretmiş olur. Kim de nankörlük ederse, bilsin ki Allah her bakımdan sınırsız zengindir, övülmeye lâyıktır” (Lokman 31/12).
Allah, hikmeti peygamberlerine vermiştir. Hz. Davud’a mülkü yanında hikmeti ve hakkı batıldan ayırma yetisini vermiştir.
وَشَدَدْنَا مُلْكَهُ وَآَتَيْنَاهُ الْحِكْمَةَ وَفَصْلَ الْخِطَابِ
“Biz Davud’un mülkünü güçlendirdik, ona hikmet ve hakla batılı ayıran söz (hüküm verme) yeteneği verdik”. (Sâd 38/20)
Allah, hikmet deryasına sevgili Peygamberimizi (s.a.s.) de daldırmış ve oradan nice nadide incilerin, insanlığın idrak ufkuna ışık olarak saçılmasını sağlamıştır.
ذَلِكَ مِمَّا أَوْحَى إِلَيْكَ رَبُّكَ مِنَ الْحِكْمَةِ وَلَا تَجْعَلْ مَعَ اللَّهِ إِلَهًا آَخَرَ فَتُلْقَى فِي جَهَنَّمَ مَلُومًا مَدْحُورًا
“Bunlar, Rabbinin sana vahyettiği bazı hikmetlerdir. Allah ile birlikte başka ilâh edinme. Sonra kınanmış ve Allah’ın rahmetinden kovulmuş olarak cehenneme atılırsın.” (İsrâ 17/39)
Bu saçılan hikmet incileri türlü türlüdür. Bunlardan bir nevi de mesel iradıdır. Arapçada buna darb-ı mesel denir. Soyut kavramların insanların havsalasına yerleştirilmesini kolaylaştırmak amacıyla somut örneklemelerde bulunmak ve böylece zor, mudil olan meselelerin anlaşılmasını daha bir kestirmeden sağlamak, mesel iradının asıl amacıdır. Tabii bu arada söze bir güzellik katılmış olması, onu daha da zevkli hale getireceğinden, genelde uzun konuşmaların sıkıcılığından ve ağır havasından kurtulmayı da sağlar.
Bizzat Kuran’da çok sayıda ve hepsi de birbirinden güzel benzetme ve örnekleme üzerinden anlatımlar vardır. Daha ilk sayfalardan başlayarak mutlak gerçekliğe kapalı olan kalplerin, kulakların mühürlenmişliğinden, gözlerin perdelenmişliğinden bahsetmesi (2/7), hidayete karşılık sapıklık içinde kalınmasını göre göre zarar edilen ticarete benzetmesi (2/16), mutlak gerçekliğe erememiş olanların halini karanlıklar içinde bocalama haline ve arada bir zihinlerinde çakan hakikati, etrafı kısa da olsa aydınlatan şimşeğe ve ardından gene karanlığa gömülmeğe benzetmesi (2/18-) sivrisinekten, arıdan, örümcekten, koca koca kitaplar taşıyan ama ne taşıdığından haberi bile olmayan dolayısıyla onlardan yararlanamayan eşekten… (Cum’a 62/5) dem vurması, onlarca mesele yer vermesi gerçekten Kuran’ın üslubunda önemli bir yer tutar. Hatta bu konu “Emsâlü’l-Kuran” adıyla müstakil bir Kuran ilmi kabul edilir[1].
Hz. Peygamber’in (s.a.s.) sözlerinde mesel içeren beyanların çok daha fazla olduğunu düşünebiliriz. Amr b. Âs, “Hz. Peygamber’den bin mesel kavradım”, der.
عَنْ عَمْرِو بْنِ الْعَاصِ قَالَ عَقَلْتُ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَلْفَ مَثَلٍ مسند أحمد - (ج 36 / ص 217)
Muhtemelen buradaki bin sayısı çokluktan kinayedir. Bu sözden çıkaracağımız şey örnek üzerinden anlatımın Hz. Peygamber’in beyanında önemli bir yer tutmuş olmasıdır.
Kelile ve Dimne gibi klasik eserlere bakıldığı zaman, bu tür bir anlatım tarzının siyaset de dahil olmak üzere her alanda çok etkin olduğu öteden beri kabul edilen bir husus olmaktadır.
2008 Ramazanının son on günü içinde bazı dostlar itikâfa girmişlerdi. Benim itikâfım da sevgili peygamberimizin hadisleri içine girmek olsun istedim. Bir anda zihnimde çakan bir düşünceyi gerçekleştirmeyi arzuladım.
Hamd ederek söylüyorum ki gerek derslerimizde ve gerekse sohbetlerimizde hikmet türü olarak benzetmelere başvurmak, örnekleme yoluna gitmek beni tanıyanlar için artık benden beklenen bir şey oldu. Benzetme yapacağım da hani nasıl bir benzetme yapacağım. O andaki zihnî yoğunlaşma sonucu kafamda çakan ve etkisi önce benim kendi üzerimde sonra da dinleyicilerin ışıldayan gözlerinde belirgin bir şekilde görünen örnekleme yolu hikmetin insanlık dünyasında çakışının, bir kıvılcım şeklinde de olsa benim zihnimde makes bulmasıdır diye düşünüyorum. Böyle bir anlatım şeklini hem çok seviyor hem de önemsiyorum. Bu yüzdendir ki daha önce neşretme imkânı bulduğun bir kitapçığım “Duygu ve Hikmet” adını taşıyor. Bilgi elbette önemli, ama hikmet de mutlaka olması gerekiyor ve zamanımızda eksikliği hissedilen de bilgiden çok hikmet gibi gözüküyor.
Bu duygu ve düşünceden hareketle hikmetli bir iş yapayım diyerek Hz. Peygamber’in (s.a.s.) mesel içeren hadislerinden kırk hadis geleneğine de uygun olarak bir buket hazırlamak istedim. Ramazan hitamında insanlık dünyasına bu da benim bayramlık hediyem olsun.
Hadislerin bilindiği gibi çok farklı rivayetleri/ varyantları olabilmektedir. Biz bu kitapçıkta buraya aldığımız metinle hangi kaynakta geçiyorsa kaynak olarak sadece onu gösterdik. Şüphesiz aynı hadisin az çok farklılıkla daha pek çok kaynakta yer alması tabiidir.
Hikmet deryasından kırk inci…
Her biri birbirinden daha güzel…
Hem de ihtiyacımıza özel…
Hayırlı olsun.
Not: Bu çalışmamı tahsil hayatımın devamını kendisine borçlu olduğum ağabeyim Hüseyin ERDOĞAN’a ithaf ediyorum.
Prof. Dr. Mehmet ERDOĞAN
Ferah/ 21.09.2008
[1] Bu tür anlatım (mesel) içeren Kur'an âyetlerinden bir demeti elinizdeki bu çalışmanın sonuna metin ve meal olarak koymuş bulunuyoruz. Yorum olmasa bile, yalın haliyle de bunların okuyucular için faydalı olacağını düşünüyoruz.
Not: Feys'de bizim Osman Güman hoca ile talebe ve arkadaşları darb-ı mesellerle ilgili güzel bir faaliyet sürdürüyorlar. Başarılar.
herdogan38@.
YanıtlaSilAziz olasın...Velûd kalasın...Aile içinde göğe ağan bir çınarsın..Muammer olasın..